Rusya ile Türkiye’nin ‘komşu’ olduğunu belirten ve iki ülkenin zengin tarihi ilişkilerimiz bulunduğunu ifade eden Bostancı, Sputnik’e yaptığı açıklamada, “İlişkilerimiz inişli çıkışlı olabilir, ama coğrafi bakımından kaderin getirdiği bir komşuluğumuz, ortaklığımız var. Bizde bir söz vardır: Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Biz de Rusya’ya öyle muhtacız” dedi.
‘SURİYE’DEKİ HER UNSUR BİZİM İÇİN ÖNEMLİ, DEĞERLİ BİR YAPIDADIR’
“Suriye’de çok karmaşık bir görüntü var. Farklı güçler, arkasında farklı unsurlar; onların çatışmaları ve insani dramlar… İnsanların kanı akıyor” diyen Bostancı, Türkiye’nin Suriye’de tüm tarafların bir araya gelmesini ve barışın sağlanmasını istediğini ifade etti. Bostancı, şöyle devam etti:
“Bu kadar karmaşık bölge olan Suriye’de mümkün barışın geçtiği optimum bir nokta olmalı. Çatışan tüm tarafların rıza göstereceği ile barışın tesis edileceği bir çizginin olması lazım. Suriye’nin sosyal yapısındaki her unsur bizim için önemli, kıymetli ve Suriye’nin bütünlüğü bakımından da değerli bir yapıdır. Mümkün barış elbette ki hepsinin rızası ile olacaktır.
Bizim için önemli olan şudur: Suriye’de barış nasıl sağlanabilir ve ülkenin bütünlüğü nasıl tesis edilebilir. Kalıcı barış nasıl diplomatik yollarla sağlanabilir. Temel perspektif bu. Bölgedeki IŞİD gibi diğer terörist örgütlere karşıyız. Bölgedeki her vahşete karşıyız. Suriye’nin varlığı için oradaki çeşitli tarafları bir araya getirmek önemli ve bu politikadan yanayız. Rusya ile de bunu yapmaya çalışıyoruz esas olarak. Suriye’de bizi özellikle iki unsur rahatsız ediyor: IŞİD ve PYD. Çünkü PYD esasen PKK’dır. Dolayısıyla onun varlığı Türkiye’nin istikrarı için tehdittir. Bu bir teori değil gerçek. Ayrıca şu veya bu örgütün adında İslam olması bizim sempati duyacağımız anlamına gelmez. Çünkü herhangi bir vahşete karşıyız.”