ASGARİ ÜCRET NEDİR?
Zeybekci, asgari ücret konusuna değinirken, "(Nihat Zeybekci, 1600 lira asgari ücretle kendisi geçinsin) diyorlar. Asgari ücret demek, asgari geçim demek değildir. Asgari ücret bir iş için Türkiye'nin ekonomik şartlarının vermek zorunda kaldığı en az taban ücret demektir, bir ailenin geçim rakamı değildir. Genel itibarıyla bunu bir hükümet üyesinin değil, reel ekonominin de serbest bir şekilde konuşabilmesi lazım. Dünya genelinde milli gelirine oranla asgari ücreti en yüksek ülke Türkiye ise sanayiyle veya büyümeyle ilgili bu dengeyi kurmamız, net şekilde tartışabilmemiz lazım. Karşı olmak, itiraz demek değil" ifadelerini kullandı.
‘İÇİMDE UHDE KALDI'
Zeybekci, 2004 yılında Denizli Sanayi Odası seçimlerine hazırlanırken belediye başkanlığına aday gösterildiğini belirterek, "Ama içimde uhde kaldı. Hâlâ Denizli Sanayi Odası Başkanı olmak gibi içimde bir heves var. Allah nasip ederse, siyaseti bir kenara koyduktan sonra, işimizin gücümüzün başına döndükten sonra Denizli Sanayi Odası Başkanlığı hedefte hâlâ var" ifadelerini kullandı.
Bakan Zeybekci, döviz kurundaki gelişmelere değinirken, daha önceden de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca (TCMB) kura müdahale edilmemesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulunduklarını anımsattı. Zeybekci, şunları kaydetti:
"Öğretildiği, tavsiye edildiği gibi Merkez Bankası olarak kur artışlarında döviz satarak oyuna girdiğinizde spekülasyon amaçlı dalga boylarını hem çıkarken hem inerken kullananların istediğini yapmış olursunuz. Yaptıkları spekülatif harekete Merkez Bankası olarak girdiğinizde 100 milyarlık rezervinizle oyuna dahil oluyorsunuz. Siz oyuna dahil olduğunuzda 2014 Ocak'ta olduğu gibi birileri derhal oyununuzu 2-3 milyar dolarlık alımlarla oynamaya başlarlar. Sonra da 28 Ocak 2014'te olduğu gibi yüzde 5-5.5 aralığındaki faiz artırımıyla maçı bitirmek zorunda kalırsınız. İstenilen de odur zaten."
TCMB'nin döviz satışıyla piyasalara müdahale etmesine karşı olduklarını vurgulayan Zeybekci, "Merkez Bankası da bugüne kadar 250 baz puanlık indirim yaptı, en son toplantısında da yaklaşık 50 veya 25 baz puanlık artışa gitti. Bu da kendi görmüş olduğu teknik ölçümlerle gerekliliktir. 250 baz puanlık indirim yaparken 'aferin Merkez Bankası seni destekliyorum, bu artışı da desteklemiyorum tu kaka Merkez Bankası' demem. Orada faiz artışını desteklemem, ama Merkez Bankası'nın karar alma mantığını, mekanizmasını, kurumsal kimliğini desteklerim. Faize olan karşı duruşumuzu da sonuna kadar söylerim. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, hükümetimizin bu konudaki tavrı son derece nettir" dedi.
Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan mal ve hizmet alımlarıyla yapım işleri ihalelerinde Türk lirası kullanılmasına yönelik düzenlemeyi de değerlendiren Zeybekci, "Önce devlet olarak bizim Türk lirasını kullanmamız lazım ki piyasadaki döviz talebini aşağıya doğru çekelim. Almış olduğumuz tedbirlerle, alacağımız tedbirlerle piyasadan derhal yaklaşık olarak 10 milyar dolarlık bir döviz talebini çekebilme ihtimalimiz var. Bu kalıcı müdahale, olması gereken müdahale. Diğer müdahale tarzlarımızı da hızlı şekilde geliştiriyoruz" ifadelerini kullandı.
‘AB'YE İHRACATIMIZI ARTIRMIŞ DURUMDAYIZ'
Zeybekci, Türkiye'nin Avrupa Merkez Bankası kararlarından Fed'e göre daha fazla etkileneceğini belirterek, "Biz Türkiye olarak bu dönemde çaresiz bir bekleyiş içinde değiliz. Proaktif bir politika izliyoruz. Dünya ticareti aşağı doğru giderken, AB'ye ihracatımızı artırmış durumdayız" dedi.
‘AB'YE ASLA ALTERNATİF DEĞİL'
Zeybekci, ayrıca Avrasya Gümrük Birliği ve Rusya ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) görüşmelerini de hızlı bir şekilde yürüttüklerini, bunların AB'ye asla alternatif olmadığını kaydetti.
İran ile Tercihli Ticaret Anlaşması'nda revizyona gidildiğini de belirten Zeybekci, Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Umman ile STA görüşmelerini de gelecek yılsonuna kadar tamamlamak istediklerini bildirdi.