Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırmasına kadar yaşanan süreçte, iktidar partisinde üç seri toplantı yapıldı. Bakanlar Kurulu, partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve son olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarında, gelinen noktanın kamuoyunda algılanandan farklı değerlendirildiği ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi ve siyasi belirsizliklerden kaynaklandığı iddia edilen döviz kurundaki şiddetli hareketlilik için, kamuoyuna da açıklanan bir dizi önlemler alınırken, bundan sonraki süreçte, dalgalanmanın devam edeceği ancak şiddetinin azalacağı yorumları yapıldı. Yapılan müzakerelerden sonra, ‘Faiz artışı, Merkez Bankası'nın piyasaya likidite sürmesi ve devletin alıcısı olduğu konularda döviz yerine TL kullanılmasına' karar verildi. Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, bu durum, ekonomi kurmayları tarafından, "Sürekli hareket halindeyiz, tedbirler alıyoruz, kararlar veriyoruz" sözleriyle değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıya katılan ekonomi kurmaylarının yaşananlara ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
‘GAZ BİRİKİMİ YOK'
Dalgalı kur politikası uyguluyoruz ve ekonomi ile ilgili hareket kabiliyetimiz daha fazla. Bu sistemde kanallar açık. Bu nedenle de ani sermaye çıkışı olmaz. Sabit kur sistemlerinde, gaz birikintisi olduğu zaman, kur istesen de kontrol edilemeyebilir. Gaz birikir, stres artar, dolar ve döviz kontrol edilemeyecek şekilde artar.
‘TÜRKİYE'DE YABANCI SERMAYENİN VARLIĞI VE ORANIN YÜKSEKLİĞİ TL İÇİN GARANTİDİR'
Dalgalı kur sisteminde, gaz küçük küçük boşaltıldığı için risk azalıyor. Yatırımcı hiçbir zaman böyle dönemlerde, planladığı dışında dövizi alıp yurtdışına çıkarmaz. Çünkü böyle bir kararla en büyük zararı kendisi görür. Türkiye'de yabancı sermayenin varlığı ve oranın yüksekliği TL için garantidir. TL'nin aşırı değer kaybetmesini önlemek için en büyük sigortadır.
‘YATIRIMCI İKİ ŞEYE BAKAR'
Bu yaşadığımıza circle (çember-döngü) denir. Bu belli dönemlerde olur. Şimdi dibi gördük, artık bundan sonra yukarı çıkar. Artık dalgalanma azalacak. Yatırımcı iki şeye bakar: Kâr ediyor mu? İstediği zaman çıkabiliyor mu? Şimdi, çemberin sonunu gördük, dalgalanma olacaktır, ama artık bundan sonra şiddeti azalacaktır.
‘PİYASALARDA SURİYE'DE OLMAMIZA BAĞLI EN UFAK BİR HAREKETLENME OLMADI'
Güven ve istikrar ortamı önemli. Suriye'de olmamız yeni bir durum değil, piyasalarda ona bağlı en ufak bir hareketlenme olmadı. Piyasalar bunu satın aldı. Bu sizin kararlı ve güçlü olduğunuzu da gösterir. Sorunu bertaraf edebildiğinizi gösterir. Bu nedenle yatırımcı etkilenmedi."