Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi:
"Türkiye'nin gündemi o kadar ağır ki farkına bile varmış değiller. Sosyal kesimlerin durumunun ağırlaşması söz konusu. Milyonlarca işsiz var. Yatırımcı önünü göremiyor. Dünya ile kavgalıyız. Siyasi belirsizliğin ekonomiye yansımasını nasıl göremiyorlar, anlamıyorum. Bize inanmıyorlarsa kendi bakanlarını, (Başbakan Yardımcısı) Mehmet Şimşek'i dinlesinler. Gayet açık ve net ortaya koyuyorlar. Kendi bürokratlarını dinlesinler, bürokrasi de tedirgin. Bu sorunları çözmek için muhalefetten destek isteyeceklerine başkanlık, referandum derdine düşmüşler. Binali Bey'in kontrolsüz ve Anayasa'ya göre sorumsuz bir yapının Türkiye'yi ele geçirmesine göz yummaması lazım. Başbakan ‘Referandum için OHAL kalkabilir' diyor. ‘Kalkacak' diyemiyor. Çünkü ne zaman kaldırılacağını o da bilmiyor. Üzülerek söylüyorum, Binali Bey Başbakanlık yapmıyor. Ahmet Davutoğlu'nun açmazlarını o da yaşıyor.
'MUHALEFETİN MUHALEFETİ ELEŞTİRMESİ OLMAZ'
Anayasa konusunda daha ortada gelin güvey olunacak bir şey yok. Bekleyip görmek lazım. Metni bekliyoruz. (MHP lideri Devlet Bahçeli'nin eleştirileri) Biz iktidarda olsak, her türlü eleştiriyi olumlu karşılarız. Ancak muhalefetin muhalefeti eleştirmesi olamaz.
'AKILLARINI BİR KİŞİYE TESLİM ETMİŞLER'
(AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül'ün ‘Kılıçdaroğlu ulusal güvenlik sorunu' açıklamasına tepki olarak) Oysa biz işsizlik gibi sorunları dile getiriyoruz. Bunu yapmak ulusal güvenlik sorunu olmaz. Bir kişinin Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit olduğunu ben de biliyorum. Lozan'ı, Türkiye'nin sınırlarını tartıştırmak, Anayasa'yı, yargı kararlarını saymamak, bir ulusal güvenlik sorunudur. Muhatabına söyleyemediklerini bize söylemeyi bırakmalılar artık. Bırakmazlarsa, akıllarını, iradelerini bir kişiye teslim etmişler demektir.