Ergenekon davasında yargılanırken intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, Oyuna Devam programına telefonla bağlandı.
Kendisinden önce öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi'ye yayına bağlanmış olmasından hareketle "Eşinin acısını anlıyorum, öncelikle Tahir Elçi'nin devri daim olsun. Öyle bir ülkeyiz ki, güzel insanları kaybediyoruz. Sonra faili meçhul oluyor her şey. Ne insanlar hakkında bir yargı oluşuyor ne de sevdiklerinin yaraları kapanıyor" diyerek söze başladı.
2009'dan beri adalet aradıklarını ve aramaya devam ettiklerini vurgulayan Ahmet Tatar, "Her şey 2008'de başladı. Cemaate yakın basın yayın organlarında, nereden yayın yaptığı bilinmeyen internet sitelerinde Ali ile ilgili karalama kampanyası başladı. Ordunun içinde Alevi örgütlenmesi yapılanması içinde olduğu yönünde. O zamanlar şu anda tutuklu olan savcılara isimsiz mektuplar gönderiliyor. Süleyman Pehlivan onlardan biri. Ali bu şekilde yıpratıldı. Televizyonda yayınlar yapıldı. Deniz Kuvvetleri tarafından sorgulandı" dedi.
‘ALİ HAYATI BOYUNCA ELİNE SİLAH ALMADI'
Kardeşinin eğitim uzmanı olduğunu, orduya sonradan katıldığını ve eline hayatı boyunca silah almadığını anlatan Ahmet Tatar, "Alevi subaylar daha tehlikeli görülüyorlar Atatürkçü subaylardan. Bunu daha sonraki iddianamelerden anlıyoruz. Bir yandan hiç ilginiz olmayan işlere bulaştırılıyorsunuz bir yandan hakkınızda konuşulanları duyuyorsunuz. Ve sesinizi duyurabileceğiniz ne çıkıp anlatabileceğiniz bir kanal var. Asker olunca daha zor böyle şeyler. Kurumun sizi sahiplenmesi gerekiyor" diye konuştu.
‘GENELKURMAY DAHİL OLSAYDI FETÖ'CÜ YAPILANMA ÇÖZÜLÜRDÜ'
Tatar, "İlker Başbuğ ben yürütülen haksız, hukuksuz soruşturmalara karşı kendi hukuk sistemimi çalıştıramadım, mensuplarıma hukuki destek sağlayamadım, diyemiyor. Elbette söyleyecek sözüm var. Ben geçmişe ilişkin bilirkişi olunmasını hazmedemiyorum" dedi.
‘DAHA HESAP VERECEKTİN' MANŞETİNİ YAZAN ALÇAK'
'O GÜN DİRENİŞ GÖSTERMEYENLER TÜRK ORDUSUNU BU HALE GETİRDİ'
Tatar, "Bugüne de yansıyan bir şey var gazetecilikle ilgili, bu ülkede insanların kişilik haklarına saldırı hiçbir zaman gazetecilik olarak kabul edilmemelidir. Bu benim duyumumdur diyen insanı ben gazeteci olarak görmüyorum. Elbette yazdığı yazıdan insanlar içerde olmamalı. Ancak bu gazetecilik mi değil mi, önce gazetecilerin cevap vermesi gerekiyor" diye konuştu.
‘ARAMIZDA KAN DAVASI VAR AMA…'
O dönemde gazetecilik yapan ve şimdi AK Parti'den vekil olan isimlerin olduğunu belirten Ahmet Tatar, "Onlara defalarca mektup yazdım. Senin yazdıklarına biz tanık değiliz, bize anlat. Bir tanesine cevap vermedi. Şimdi hepsi FETÖ düşmanı kesiliyor" ifadelerini kullandı.
Ali Tatar'ın ağabeyi Ali Tatar, "Aramızda kan davası var ama ben hiçbirinden intikam istemem. En adil şekilde yargılansın istiyorum" diye konuştu.