Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otele saldıran 37 kişilik timin en önemli isimlerden birisi Hava Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, oldu. Saldırıyı Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le birlikte, İzmir'deki Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nın imamı olan MAK timi komutanı Astsubay Zekeriya Kuzu'nun organize ettiği ortaya çıktı. Saldırıya katılacak özel eğitimli MAK timlerini bizzat kendisi seçen Zekeriya Kuzu'nun, rütbesi düşük olmasına rağmen ana jet üssündeki FETÖ/PDY üyesi askerlerin başında olduğu ortaya çıktı. Astsubay Zekeriya Kuzu'nun üsteki lakabının da 'Paşa' olduğu, MAK timi komutanlığının yanı sıra diğer birimlerden de sorumlu olduğu, personele ilişkin kararlarda etkili olduğu da öne sürüldü.
ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANDI
Yakalanan Zekeriya Kuzu, daha az ceza almak amacıyla etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için başvuruda bulundu. FETÖ/PDY soruşturmasını yürüten İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin zaman zaman, halen İzmir F Tipi Cezaevi'nde tutulan ve itirafçı olan Kuzu'nun ifadesine başvurduğu ortaya çıktı. Kuzu'nun, FETÖ/PDY'ye yönelik araştırmalarında elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda polisin sorularını yanıtladığı ifade edildi.
Üssün 'Paşa'sı olarak bilinen Zekeriya Kuzu, yakalandıktan sonra poliste ve mahkemede verdiği ifadesinde, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırının ayrıntılarını anlatmıştı. Zekeriya Kuzu, saldırı yerinden kaçtıktan sonra bir süre dinlendikleri yerde Yüzbaşı İsmail Yiğit'in kendilerine "Buradaki herkes hizmet hareketinden mi?" sorusunu yönelttiğini, kimsenin itiraz etmediğini, timdeki herkesin hizmet hareketinden olduğunu tahmin ettiğini ifade etmişti.
'İŞYERİNDE FAZLA SİVRİLME RENGİNİ BELİ ETME'
FETÖ'yle ilgili sorularını da yanıtlayan Zekeriya Kuzu, "2007 yılında yapı ile temasım oldu. Bu kişiyle zaman zaman personel ile ilgili benden bilgi alıyordu. Benim ya da onun evinde buluşuyorduk. Astsubaylar isteklerini ve şikayetlerini bana söylüyorlardı. Ben de bunları üs komutanına iletiyordum. FETÖ içerisinde bağlantıda olduğum kişinin bana verdiği bilgilerin çoğu doğru çıkıyordu. Bana 'Dışarıda birbirimizi görsek bile tanımazlıktan geleceğiz' diyordu. 'Telefon sıkıntılı, görüşmeler yüz yüze olacak' diyordu. Üs komutanı bana 'Bir personelin yerini değiştir' dediği zaman ben de bu kişiye soruyordum. Ve onun önerdiği kişiyi atıyordum. Sadece Tosun Albay direniyordu. Bana 'İşyerinde fazla sivrilme rengini beli etme' diye tavsiyelerde bulunuyordu. Üste olan her türlü durumu o kişiye anlatıyordum" demişti.