‘AYDINLIK İNSANLARLA KAPKARA CEHALETİN AYRILMASI'
Türkiye'nin geçtiği süreci diğer olağanüstü hallerle kıyaslayan ve "Hiçbirine benzemiyor" diyen Behramoğlu, "60'lardan itibaren bakarsak, kısa bir aydınlık dönem yaşadık diyebiliriz. Sonrasında kötü zamanlar birbirini izledi. Ama 1980 dahil olmak üzere böyle bir dönem yaşanmadı. Dost belli, düşman ortadaydı. Ama bugün korkunç bir ikiyüzlülük var ve toplum hiç olmadığı kadar bölünmüş durumda. Bin bir çeşit bölünme içindeyiz. Aydınlık insanla, yani normal insanlarla kapkara cehaletin keskin ayrılması söz konusu. Bu kadar keskin bir ayrım olmamıştı" ifadelerini kullandı.‘CEHALET TEŞVİK EDİLDİ'
Behramoğlu, "Ülkenin var oluşunun köklerine, kimliğine büyük bir saldırı var. Toplumun güvenebileceği, tutunabileceği hiçbir şey kalmadı. Cehalet güçlendirildi, teşvik edildi" diye konuştu. Karamsar olmamaya özen gösterdiğini söyleyen Behramoğlu, zaten mücadele eden insanlara karamsar olmanın yakışmayacağına vurgu yaptı.
Yazar Aslı Erdoğan ve Dilbilimci Necmiye Alpay'ın tutukluluk hallerinin devam etmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Behramoğlu, Bugünkü siyasal iktidarın değerleri yok, sıfır noktasındalar. Umurlarında değil. Kör bir saldırı var. Gemileri yakmış gidiyorlar" dedi.
'TERÖR İKTİDARDA'
"Nasıl bu kadar körlük olabilir? Karşında seçkin bir yazar var, nasıl bir hukukçu müebbet hapis isteyebilir?" diye soran "Gerçekten akıldışı bir şey, mantıkla çözemiyorsun" yorumunu yapan Behramoğlu, yazarların terör örgütü üyeliğinden yargılanmalarıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Terör iktidarda. Toplum terör altında yaşıyor. Saldırıların kaynağı ülkeyi bu hale getiren siyasal iktidardır. Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan konusunu konuşmak bile abestir. Biz Barış Derneği davasında yargılanırken de bir şeyler söyleniyordu ama biz gülüyorduk onlara. O zaman bile bu kadar abes değildi. Akıl dışı bir ortamda yaşamaktayız. İşin kötüsü, akıl dışılığa sürüklenmiş bir kitle var. İnsanlarda her şeye rağmen sağduyu vardı. Akıl dışılık kışkırtılıyor. Çünkü örnek var. İnsanlar en tepedeki örneğe bakarak bunları yapıyor açıkçası."
‘CUMHURİYET GAZETESİNE UYGUN OLMAYAN YAZARLAR DA GELDİ'
Cumhuriyet gazetesinin İlhan Selçuk dönemiyle bugünkü durumunu nasıl gördüğünün sorulması üzerine, söz konusu iki dönemde de Cumhuriyet'te çalışmış olan Ataol Behramoğlu, "Benim Cumhuriyet'teki duruşum değişmedi. Cumhuriyet bir gelenektir. Bir anda değişmez. Ve kolay oluşmaz da. Cumhuriyet bir kurumdur ve ayaktadır" diye konuştu. Şair Behramoğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti.
"Cumhuriyet gazetesine uygun olmayan kimi yazarlar geldi ama buna karşılık çok değerli yazarlar da geldi. Karışık bir ortam oluştu. Şu anda hapiste olan arkadaşlarımın isnat edilen suçlarının doğru olması söz konusu değil. Tek tek isim vermeye de gerek görmem. Hepsi de ülkenin en seçkin, en güzel aydınları arasındadır."
Bütün amacın Cumhuriyet gazetesini yıkmak olduğunu savunan Behramoğlu, "Ama direndi insanlarımız. TOMA'larınızla üzerimizden geçerek bu gazeteye girersiniz dedik. Cumhuriyet'i savunmak Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmakla eşdeğerdir" dedi. "Mesela Musa Kart'ın, Turhan Günay'ın FETÖ ile ne ilgisi olabilir?" diyen Behramoğlu, "Amaç tamamen Cumhuriyet'i çökertmektir. Buradan okurlarımıza, aydınlarımıza, insanlarımıza seslenmek isterim. Gazeteye karşı tavır almayın ve gazeteyi savunun. Kendi içinde sorunları olabilir ama onlar çözülür. Ama gazetemizi savunmalıyız" ifadelerini kullandı.
KÜSEN OKURA ÇAĞRI: KAÇMAYIN, TEMBELLİK YAPMAYIN
"İlhan abi döneminde de gazeteyi eleştiriyorduk" diye konuşan Ataol Behramoğlu, "Gençlere yönelik yayınlar olsun, mizanpaj değişsin, yazarlar teknik ekiple bir araya gelsin diyorduk. Bu hiç olmadı ama bu başka bir şey. Cumhuriyet esas olarak bugün bile en güvenilir muhalefeti yapan gazetedir. Çünkü geleneği vardır, mesele bu. Bunu değiştirmek kolay değildir. Lütfen gazeteyi alın ve okuyun. Gazeteyi okumayan, Cumhuriyet'e küsen okura sesleniyorum: kaçmayın, tembellik yapmayın. Cumhuriyet'te sapasağlam yazarlar çoğunluktadır" dedi.
Ataol Behramoğlu, "Ben bile bazen şaşırıyorum, bu kadar yazar içerideyken, yine de sapasağlam bir tavır, akıllı, etkileyici manşetler. Cumhuriyet Gazetesi'nin sonuna kadar savunmalıyız. Bugün Cumhuriyet'e polis saldırısı olsun gider panzerin önüne yatarım" şeklinde konuştu.
Şair Ataol Behramoğlu, son söz olarak şunları söyledi:
"Herkese sesleniyorum, bir ülke kolay kurulmaz. Kişisel yaşam geçer, gider. Fazıl Hüsnü'nün sözü: ülke ağaçtır. Ülkemizi savunmalıyız. Aklımızı başımıza toplayalım. Ülkeyi içindeki bu çamurdan kurtaralım. Herkes bunun üzerine düşünmeli."