24 Kasım 2015'te Suriye sınırında Su-24 tipi bir Rus savaş uçağı, Türk F-16'ları tarafından düşürülmüş, bu olay iki ülke arasında büyük bir krize neden olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'e haziran ayında yazdığı özür mektubuyla kriz aşılmış, iki lider arasındaki görüşmelerin ardından ilişkiler normalleşme aşamasına girmişti.
‘DÜNYANIN YENİDEN ŞEKİLLENİŞİNDE KÜRESEL SİSTEM RUSYA'YI PARÇALAMAK, TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMAK İSTEMEKTE'
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Rus uçağının düşürülmesinin yıldönümünde Türkiye-Rusya ilişkilerinin geldiği aşamayı Sputnik'e değerlendirdi. Rusya ve Türkiye'nin, dünya sisteminin şekillenmesinde iki önemli güç olduğunu ifade eden Külünk, şöyle konuştu:
Erdoğan'ın, Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılmasının ‘elini rahatlatacağı' açıklamasını da değerlendiren Külünk, Erdoğan'ın Şanghay çıkışında tek etkenin Türkiye ile Rusya arasındaki iyileşen ilişkiler olmadığını ifade ederek "Türkiye Avrupa'ya mecbur değildir, Avrupa Türkiye'ye mecburdur. Dolayısıyla Türkiye, dünya ticaretinde ikinci büyük güç olarak duran AB bloğuna doğru yürüyüşünden ödün vermemektedir. Ancak Türkiye, Avrupa'ya yürürken Avrupa'nın özellikle son 4-5 yıllık Türkiye'ye karşı tutum ve davranışlarındaki yakışıksız, diktatoryal tutum ve davranışları Türkiye'nin izlediği küresel dış politika denkleminde Türkiye'nin asla tek başına Avrupa'ya mahkum olmadığını, gerektiğinde Şanghay Beşlisi'yle de Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda birlikte oluruz mesajı alan Batı'nın paniklemesinden de Türkiye'nin jeopolitik konumunu Avrupa'da anlayanların olduğunu görüyoruz. Bundan dolayı Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin bu noktaya gelmesi ve beraberinde Çin ile ilişkilerin gelişiyor olmasından panikleyen Batı, otursun şapkasını önüne koysun, düşünsün, ‘Biz ne hata yapıyoruz ki Türkiye bugün Şanghay Beşlisi'ni bizim önümüze koyuyor?' Bunu düşünmesi gereken Batı'dır" diye konuştu.