AYSEL TUĞLUK: UYGULAMA, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ'NE AYKIRI
Demirtaş'ın avukatı Aysel Tuğluk, HDP eş genel başkanlarının, başlatılan soruşturma kapsamında, anayasaya eklenen geçici bir maddeyle gözaltına alındıklarını ve bu uygulamanın bir darbe niteliğinde olduğunu savundu. Tuğluk, tutuklu bulunan Demirtaş ve Yüksekdağ ile HDP'li milletvekillerinin serbest bırakılmasını talep eden bir başvuruda bulunduklarını belirterek, "Hem uluslararası sözleşmelere hem de anayasaya yani bir darbe anayasası olarak nitelendirdiğimiz bir tutuklama süreci hayata geçirildi. Bizler bu uygulamayı hem anayasaya hem de uluslar arası sözleşmelere aykırı bulduğumuz için bugün Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduk. Bir an önce milletvekili ve eş başkanlarımızın serbest bırakılmasını talep eden bir başvuruda bulunduk. Umut ediyoruz ki Anayasa Mahkemesi bu hukuksuz haksız hem anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olan bu hukuk dışı olan uygulamadan gerçekten hukuku adaleti devreye sokarak milletvekili arkadaşlarımızın eş başkanlarımızın serbest bırakılmasını karar verecek bir uygulamayı bir kararı gerçekleştirir" diye konuştu.
Tutuklu eş genel başkanların diğer avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir ise yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: "Maalesef bu ülkede hukuk kişiye göre uygulanıyor. Adli bürokrasi kişilerin etnik kökenine siyasal kimliğine temsil ettiği grubun kim olduğuna göre kararlar veriyor. Bir kere daha biz bugün buradayız. Arkamızda bir Anayasa Mahkemesi var. Çünkü AİHM önüne götürülmeyi hak eden son derece sistematik ve ciddi hak ihlalleri ile alakalı kurulmuş bir mekanizma olduğu için buradayız bugün. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde korkunç bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız. Sadece bugün değil her seferinde söyledik. Eğer Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkını herkes için adil bir biçimde sürdüreceğini ispatlayacaksa bunun birinci yolu Balbay kararı başta olmak üzere kendi verdiği kararlara sahip çıkmasından geçecek. Yüksek mahkemeye çağrımız kendi önceki kararlarına sahip çıkarak derhal bu her türlü ulusal üstü sözleşmeye de imzacısı olduğu başta insan hakları sözleşmesi olmak üzere Venedik Komisyonu kararları dışında imzacısı olduğu bütün ulusal üstü sözleşmeler uyarak ivedilikle bu hukuksuz kararından geri dönmesini bekliyoruz."