Kapatılan Barış Derneği'nin yöneticisi Aydemir Güler: OHAL oyuncağı ellerinde patlamak üzere

Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan 370 dernekten biri de Dünya Barış Derneği'nin etkin bir üyesi olan Barış Derneği'ydi. Yapılan gece baskınıyla kapısına mühür vurulan derneğin Yönetim Kurulu üyesi Aydemir Güler, RS FM'de Enver Aysever'in hazırlayıp sunduğu ‘Oyuna Devam' programına katıldı.

‘SÜLEYMAN SOYLU BÖYLE DİYOR AMA OLAY HİÇ BÖYLE DEĞİL'

Derneğin neden kapatıldığının sorulması üzerine açıklamalarda bulunan Aydemir Güler, "Neden kapatıldı meselesinde Süleyman Soylu'ya bir kulak vermek lazım. Hayli ağır konuştu. Adam diyor ki ‘370 dernek kapattık. Oralarda konaklayacaklar, pinekleyecekler, terör örgütüne destek sağlayacaklar. Vurduk kilidi gitti. Hadi bakalım, açın da görelim'. Süleyman Soylu böyle diyor ama olay hiç böyle değil, o politik demagoji yapıyor aslında. ‘Kapısına kilidi vurdum, açabiliyorsan aç' gibi yetkisi yok zaten. Aldığı karar OHAL süresiyle sınırlı, OHAL bitecek ve bu karar da bitecek. Kusura bakmasın. Eğer bu söylediğiyle başka bir şeyi ima ediyorsa, yani lafı ‘Türkiye artık OHAL kanunlarıyla yönetilecek' demeye getiriyorsa, o zaman başka tabii" diye konuştu.

‘BENCE İMKANSIZ'

Böyle bir ihtimalin olup olmadığına dair gelen soruya "AKP'nin tasarladığının bu olduğunu düşünüyorum" diye yanıt veren Aydemir Güler, "Ama bunun mümkün olup olmadığını sorarsanız, bence imkansızdır. AKP'nin bu oyuncağı elinde patlamak üzeredir" ifadelerini kullandı.

Söz konusu derneklerin hangi gerekçeyle kapatıldığını düşündüklerinin sorulması üzerine konuşan Güler, "Paketin içinde hangi dernekler var, bunlar neden kapatıldı; bu konuda bir bilgim yok. Kapatılan köy dernekleri de var. Konunun uzmanı olmak lazım folklor derneğinin neden kapatıldığını anlamak için" dedi.

‘SURİYE'DE ÇEVİRDİKLERİ DOLAPLARI TEŞHİR ETTİĞİMİZ İÇİN KAPATMIŞ OLABİLİRLER'

Barış Derneği Yönetim Kurulu üyesi Aydemir Güler, şöyle devam etti:

"Yalnız basın mensuplarının veya derneklerde görev alan yöneticilerin böyle bir araştırma yapmasına gerek yok. Buna ihtiyaç duymuyoruz. Süleyman Soylu'nun dayandığı OHAL kanunu diyor ki ‘Dernek faaliyetlerini durdurabiliriz ama 3 ayı geçmemek kaydıyla'. Bu aşıldı, o ayrı. İkincisi, her derneğin neden kapatıldığını ayrı ayrı açıklamaları lazım bu kanuna göre. Kapatmak değil; sadece faaliyetini durdurmak, topluca faaliyetini durdurmak da değil; hepsini tek tek, gerekçesiyle beraber faaliyetini durdurmak. Bu gerekçelerin de OHAL ilanıyla bir alakası olması lazım. Barış Derneği'ni Suriye'de çevrilen dolaplara karşı çıktığı, bunları teşhir ettiği için mi kapatmış olabilirler. Bunun ne alakası var OHAL'le. OHAL hani darbecileri temizlemek için başlatılmıştı. Saçmadır. Bu gerekçeleri, sadece Barış Derneği için değil, tek tek ilan etmeleri gerekmektedir."

‘BİZ DE GİTMEDİK TABİİ, BÖYLE BİR SAÇMALIK OLABİLİR Mİ?'

Derneğin faaliyetinin fiziki olarak nasıl durdurulduğunu ‘gerçekten gırgır' diye yanıtlayan Aydemir Güler, "12 Mart ve 12 Eylül'de böyle bir şey yoktu. Gecenin bir yarısı, derneğin başkanını telefonla arıyorlar, ‘Derneğinizi mühürlemeye geliyoruz. Kalkın gelin' diyorlar. Böyle bir uygulama OHAL uygulaması olamaz, olsa olsa şaka olabilir. Biz de gitmedik tabii ki, böyle bir saçmalık olabilir mi? Gündüz mesai saatleri çuvala mı girdi? Barış Derneği'ni listede bile bulamıyorsunuz ama biri kapınıza gelmiş ve ‘derneği mühürleyeceğim' diyor. Kimsin; polis, nereden; mahalle karakolundan… Bu son derece gayriciddi bir durum" diye konuştu.

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

"Ortada OHAL'i olağanlaştırmak, yani faşizmi ilan etmek gibi bir politika var" diyen Güler, "Dolayısıyla bunun kapsamına sokulmak istenen, mağdur edilen bütün kesimlerin birbirleriyle dayanışma içinde olması gerekir" ifadelerini kullandı.