Komisyona şimdiye kadar davet edilen ancak gelmeyen 4 kişi bulunduğunu belirten Özdağ, "Biri Yaşar Büyükanıt Paşa, eski Genelkurmay Başkanı, 27 Nisan 2007 e-muhtırasını yazan kişi. Hasta olduğunu söyledi ve hakikaten hastanede yattığını öğrendik. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. Bir an önce iyileşerek komisyonumuza gelsin, bilgi versin istiyoruz" diye konuştu.
Özdağ, eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'in de davete rağmen komisyona gelmeyenler arasında yer aldığını anlatarak, "Güler, 'Seçimler öncesinde paralelle iş birliği yaptık' dediği için disipline sevk edildi ve ihraç edilmişti. Kendisini davet ettik fakat kendisi bize 3 sayfalık bir mektup gönderdi" ifadesini kullandı.
Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in de komisyona çağrıldığını ancak sorulara yazılı olarak cevap vermek istediğini bildirdiğini dile getiren Özdağ, "Kendisinin komisyona gelmesini bir kez daha istiyoruz. Gelip gelmemekte serbestler. Çünkü burası bir araştırma komisyonu. Gelir de sorularımıza cevap verirse daha iyi olur. Sorularımızı göndereceğiz" diye konuştu.
Özdağ, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun ise davet günü bir ameliyat geçirdiğini belirterek, Bardakoğlu'na şifa diledi. Özdağ, Bardakoğlu da komisyona beklediklerini dile getirdi.
Aleksandr Dugin'in basında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı olarak yer aldığını, 12-13-14 Temmuz'da Türkiye'de olduğu ve bazı siyasilerle görüştüğü, Türkiye'de ordu içinde bazı hareketlilikler olduğunu, hatta darbe girişimi olabileceğini söylediği iddialarına yer verildiğini belirten Özdağ, Dugin'i davet etmeyi düşündüklerini bunun için hem Rusya Büyükelçiliğinden hem de Dışişleri Bakanlığından bilgi aldıklarını ifade etti.
Dugin'in Putin'in resmi danışmanı olmadığını dile getiren Özdağ, "Bu nedenle Dugin'i davet etmek yerine bir mektup yazarak başkanlık olarak o günlerde Türkiye'de kimlerle görüştüğünü, o gün çıkan bu cümleleri sarf edip etmediğini öğrenmek istiyoruz" dedi.
Özdağ, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Feyzullah Kıyıklık'a da bir mektup yazarak Aleksandr Dugin ile görüşmelerini kimlerle birlikte yaptıklarını ve görüşmelerde hangi konuların konuşulduğunu, basında çıkan söylemlerin doğru olup olmadığını soracaklarını kaydetti.
Komisyona, eski genelkurmay başkanları, MİT müsteşarları, emniyet müdürleri, FETÖ'den mağdur olan iş adamlarını da davet etmek istediklerini dile getiren Özdağ, şöyle dedi:
"Sayın Başbakana ve Sayın Cumhurbaşkanına da sorular göndereceğiz. Çünkü teamülümüz gereği daha önceki darbe komisyonlarında görev aldım. Sayın Başbakanın, genel başkanların, Kılıçdaroğlu'nun, Devlet Bahçeli'nin, Binali Yıldırım'ın davet edilmesini doğru bulmuyoruz. Doğrusu onlara bir sorumuz varsa onları gönderip, onlardan sorularımızın cevaplarını beklemeyi daha doğru buluyoruz."
Eski Başbakanları, eski Cumhurbaşkanlarını da komisyona davet etmeyi istediklerini belirten Özdağ, "Eğer gelirlerse ne ala, gelmezlerse sorularımızı yönlendireceğiz ve yazılı olarak cevap vermelerini isteyeceğiz. Ahmet Necdet Sezer'e bir mektup yazacağız. Sayın Abdullah Gül'e, Sayın Ahmet Davutoğlu'na, Sayın Mesut Yılmaz'a, Sayın Çiller'e de sorularımızı mektuplar kanalıyla göndereceğiz. Komisyona davet konusu tartışıldı, konuşuldu. 'Mektup mu yazalım, davet mi edelim' dendi. Gerekli kanaat mektup yazalım, cevaplarımızı da yazılı olarak alalım diyerek belirttik. Henüz gönderilmedi mektuplar. Soruları bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin yeni başkan seçilen Trump'un söylemlerinin hatırlatılması üzerine Özdağ, "Bizimle müttefiklerse bir terör örgütünün başı olan, özellikle demokrasilerde en ayıplı suç olan darbe girişiminde bulunan bir örgütün başını ABD'nin bize vermesi gerekir. Biz, Türkiye'de suç işleyenleri kendilerine karşılıklı anlaşmalar gereği tevdi ediyoruz. Gerek oradaki siyasi iradenin gerekse hukuki yapının bir an önce Fetullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmesini istiyoruz. 'Trump geldi, düşünceniz nedir' diye soruyorlar. Trump da gelse, Clinton'da gelse ABD'nin dünyadaki politikaları hemen hemen hiç değişmez. Daima kendi milli emelleri için çalışırlar" değerlendirmesinde bulundu.