Katar merkezli El Cezire televizyonuna konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki koalisyon hükümetleri, AK Parti'nin tek başına iktidarda olduğu dönem, başkanlık sistemi tartışmaları ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.
"Bir rahmetli Özal döneminde, bir de daha önce rahmetli Demirel döneminde tek partili dönemler yaşandı ve bu tek partili dönemler başarılı olan dönemler oldu. AK Parti ile Türkiye'de artık tek partili dönemler başladı ve bu 7 Haziran seçimlerine kadar böyle devam etti. 7 Haziran'da tek parti iktidarı maalesef olmadı. Koalisyon hükümetinin kurulmasına diğer siyasi partiler yapılan görüşmeler neticesinde olur vermeyince, cumhurbaşkanı olarak benim tekrar seçime götürmekten başka çarem kalmadı. Milli irade bu defa tekrar tek partili bir iktidarın yolunu açtı. Ben yine tek partili iktidarın olmasını ülkem için, milletim için çok çok hayırlı görüyorum."
'BAŞKANLIK SİSTEMİNİ SADECE BEN SAVUNMUYORUM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada başkanlık sistemiyle idare edilen ülkeleri gezip gören bir siyasetçi ve ülkesinin hangi sistemle daha hızlı kalkınmayı yakalayacağını hesaplayan biri olarak bu sistemin tesis edilmesi için uğraştığını anlattı.
'BAZILARI SİSTEMİ MİLLETE GÖTÜRMEKTEN KORKUYOR'
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Binali Yıldırım dönemleri arasında başkanlık sistemi bakımından fark olup olmadığı yönündeki soru üzerine Erdoğan, "Tabii şu anda bu noktada biraz farklılık yok değil, var. Mevcut hükümet, başkanlık sistemini çok daha farklı sahiplenmiştir ve şu anda adeta gündeminin öncelikli maddesi haline başkanlık sistemini getirmiştir. Şu anda da yansıma zaten halk katında da çok daha farklı bir şekilde gelişmektedir. Fakat Sayın Davutoğlu'nun da başkanlık sistemi noktasında Sayın Yıldırım'dan farklı düşünmediğini biliyorum ama Sayın Yıldırım, bunu çok ciddi bir kampanya halinde sürdürmektedir" yanıtını verdi.
'SANDIKTAN ÇIKAN İKTİDARIN BAŞINA DİKTATÖR DENİR Mİ?'
Erdoğan, kendisine yönelik diktatör suçlamalarının, dünyadaki yaklaşım tarzıyla tamamen ideolojik olduğunu belirtti.
Türkiye'de böyle bir sıkıntı bulunmadığına ve ülkede huzurlu bir ortam olduğu için uluslararası sermayenin rahatlıkla ülkeye geldiğini dile getiren Erdoğan, "Bir de bu ülkede biliyorsunuz zaman bellidir, sandık zamanı geldiğinde sandık halkın önüne gelir ve herkes orada oyunu kullanır. İşte son seçimlerde yüzde 85-86 oy kullanılmıştır. Dünyanın neresinde yüzde 85 ile yüzde 86 ile sandıkta oy kullanacaksın, oradan bir iktidar gelecek ve sen o iktidarın başına da diyeceksin ki diktatör; böyle bir anlayış olabilir mi?" değerlendirmesini yaptı.
'FETÖ DEVLETİMİZİN KURUMLARINI İŞGALE HAZIRLANAN BİR YAPILANMA'
"Bir defa, paralel devlet yapılanması, ihanet içerisindeki bir şebekenin, bir oluşumun bu ülkedeki 40 yıllık altyapısı olan bir sürecidir, yol haritasıdır ve bu 40 yıl içerisinde devletimizin kurumlarını işgale hazırlanan bir yapılanmadır. Silahlı Kuvvetler, yargı, aynı şekilde polis teşkilatımız, bakanlıklar, çeşitli kurumlarımız, bütün bunları ele geçirme hareketini yürütmüş ve tabii bu belli bir noktaya geldikten sonra da çok daha hız kazanmış, aynen bir kartopu gibi büyüye büyüye büyüye bugünlere gelmiştir. 17-25 Aralık süreci bunun yargı ve polisteki ilk operasyonuydu fakat orada başarılı olamadılar, orada da biliyorsunuz yine ben başbakan olarak iş başındaydım. Daha sonra, bu defa 15 Temmuz'da Silahlı Kuvvetlerimizin içerisine sızmış asker kılığındaki, kıyafetindeki bir grubun biliyorsunuz bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Tabii burada da yine istediklerini gerçekleştiremediler fakat o gerçekleştiremeyişin karşısında tabii milletin duruşu çok çok önemliydi. 2 bin 194 gazimiz var ve bu gazilerimize de Allah'tan şifalar diliyorum, ailelerine sabırlar diliyorum."
'BİN LADİN'LE İLGİLİ MAHKEME KARARI MI VARDI?'
"Amerika bizden terörist istediği zaman biz kendilerine verdik, veriyoruz ama o bize ne yazık ki bu teröristi vermedi, hala onu bir yerde koruma altında tutuyor, 'mahkeme kararı' diyor. Bin Ladin'le ilgili mahkeme kararı mı vardı? Bin Ladin'i farklı bir ülkede gittiler, kendileri ne yaptılar, yok ettiler değil mi? Niye? Bir terörist olduğu için bunu yaptılar. Bizden 10 kadar terörist istediler, biz neredeyse hepsini verdik. Niye? Biz sizinle stratejik ortağız, stratejik ortak olduğumuza göre ben stratejik ortağımın benden böyle bir teröristi talep ettiği zaman onu vermem gerekir ve biz sözümüzde durduk. Bu kişiler sürekli Amerika'ya giriyorlar çıkıyorlar, Batı ülkelerine giriyorlar çıkıyorlar, bunlar bize verilmiyor. Bunları doğru bulmuyoruz."