ERDOĞAN: DEVLET BAŞKANLARI OLARAK KONUŞTUK
Konuşmasında Erdoğan'ı, anayasayı çiğnemekle suçlayan ve "En sağlıklı olanı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın fiilli başkanlık zorlamasından vazgeçmesi, anayasal sınırlarına çekilmesidir. Şayet bu olmayacaksa, ikinci olarak, fiili durumun hukuki boyut kazanabilmesinin süratle yolunun aranmasıdır" diyen Bahçeli'nin bu çıkışını, Erdoğan'ın görüşmeden sonraki "Devlet başkanları olarak konuştuk" sözlerinin tetiklediği öne sürüldü.
Öte yandan habere göre, Genel Merkez özellikle AKP'nin hazırladığı anayasa metninin Meclis'e gelmesinin ardından yeni hamlelere başvuracak. MHP Genel Merkezi, ‘başkanlık sistemi' düzenlemesini en az 330 oyla referanduma götürebilmek için AKP'ye gereken 14 milletvekili desteği konusunda net açıklama da yapmıyor.
Bahçeli'nin kurmayları, Meclis'e gelecek olan teklif metnini bekleyeceklerini ve içinde AKP'nin herhangi bir gizli gündemi olup olmayacağını görmek istediklerini vurguluyor. MHP kurmayları, yeni anayasayla ilgili olarak "Ne istiyorlar, nasıl bir anayasa hazırlayacaklar ve ilk dört maddesi nasıl olacak bir görelim. HDP ile AKP arasında el altından pazarlıklar, mutabakat olabilir mi bir görelim" ifadesini kullandı.
MHP liderinin bu çıkışı yapmasının en büyük nedeninin gündemin anayasa tartışmalarıyla artık meşgul edilmesinin önünü kesmek ve sistem tartışmalarına son vermek olduğunu belirten parti kurmayları, süreçle ilgili şunları paylaşıyor: "Toplumun anayasa beklentisiyle meşgul edilmesinden gına geldi. Gündemden düşmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı fiili durum yaratarak Anayasa'yı ihlal ediyor. Nereye kadar devam edecek? Anayasa'ya yönelik söz düellosunun son bulması gerekir. Herkes işine geldiği kısmı ele alıyor. 316 milletvekilleri var mı? 330'u bulabilmeleri mümkün olacak mı? Peşinen MHP destek verecekmiş gibi, MHP stepne olacakmış gibi bir yaklaşım var. Kartları ortaya koymuş, ifade etmiş değiliz. Nasıl bir teklif gelecek, onu bir görelim. Metin ortada yok, Meclis'e gelen bir konu yok. Sistem tartışmasını milletin gündeminden çıkaralım. Her devrin çaresi yeni anayasa diye başlıyorlar. Şimdi hadi getirelim o zaman. Beceriksizliklerini, anayasa değişikliklerini örtmek kurnazlığını ortaya koyuyorlar. Buna bir son verelim. Cumhurbaşkanı seçildiği günden beri fiili bir durum ve pervasızlık içinde Anayasa yetkilerini çiğniyor."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Hükümetle yapılan bir pazarlık yok. Gizli hiçbir görüşme, hiçbir seviyede olmamıştır. Ne MYK ne Başkanlık Divanı seviyesinde. Ülke namüsait hal içinde, cumhurbaşkanı anayasayı aşan iş ve işlemler yapıyor. Sistem sıkıştı, gidişat ülkeyi kötü noktaya götürüyor. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ‘önce ülkem' anlayışını öne çıkararak çözüm önerisinde bulundu, yol gösterdi. Bu çıkışla AK Parti başkanlık görüşlerinden vazgeçiyor mu bu görülecek. İkincisi yönetim sisteminde sıkışma var. Halk çözsün diyoruz. Hiçbir siyasi hareket milletin kararına karşı duramaz. 330'u bulamazlarsa Meclis'in iradesi tecelli etmiş olur. Referanduma gidecek çoğunluk bulunursa da millet karar verir."
‘İLK DÖRT MADDEYİ GÖRELİM'
Bu arada bazı parti kurmayları ise bahar ayında ülkenin referanduma gidebileceğini belirtirken, Genel Merkez üzerine de dev bir pankart asıldığı görüldü.
Bahçeli'nin fotoğrafının bulunduğu pankartta 'Hakk'ın yolunda, milletin yanında, ezelden ebede' ve 'MHP, milletin temsilcisi' sloganlarına yer verildi.
Bu afişin referandum hazırlığına işaret edip etmediği tartışma konusu oldu.