Eski Dışişleri Bakanı Clinton’ın yenilgisini Politico’daki yazısında değerlendiren Todd S. Purdum, Demokrat adayın kaybetmesine sebep olan en açık etmenin ‘rahatlık’ olduğunu söyledi. Purdum, “Doğrusu, yıllar süren ve kronikleşen rahatlığı” dedi.
'CLINTON'IN EKİBİ YAŞANANLARI GÖRMEZDEN GELDİ'
Clinton’ın başkan adaylığı için yarıştığı 2008’de de benzer şeyler yaşandığını kaydeden Purdum, “Sonradan görme bir asinin onu yenemeyeceğini düşünerek yanlış hesaplama yaptılar ve büyük yarışmalara odaklanarak bazı eyaletleri tamamen görmezden geldiler” ifadelerini kullandı.
FBI'IN SON AÇIKLAMALARI ETKİLİ OLDU MU?
Quartz’daki yazısında Trump’ın zaferini ABD’yi kutuplaştırmaya borçlu olduğunu savunan gazeteci Tim Fernholz ise Clinton’ın rakibinin insanlara ’21. yüzyılın sosyal ve ekonomik kıyametinden uzakta fantastik bir geçmiş’ vadettiğini belirtti. Fernholz, Trump’ın seçim döneminde ortaya attığı iddiaların altını doldurmak gibi bir amacı olmadığını da savundu.
FBI’ın başkanlık seçimlerinden 12 gün önce açıkladığı e-postaların Clinton’ın kampanyasına büyük darbe vurduğunu ifade eden Fernholz, “FBI Direktörü James Comey’in yaptığı, skandallar karşısında geleneksel politikaların ne kadar önemsiz kaldığının altını çizdi” dedi.
'CLINTON, KENDİ KAMPANYASINI MAHVETTİ'
Daily Beast’ten Betsy Woodruff ise Clinton’ın kendi kampanyasını mahvettiğini iddia etti. Clinton’ın başkanlık yarışına girmeden önce bile problem yaşadığını belirten Woodruff, “Clinton Vakfı’yla ilgili soru işaretleri de ona yardımcı olmadı” ifadelerini kullandı.