Türkiye ile askeri-teknik işbirliğine yeniden başlayacaklarını açıklayan Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Dairesi Başkanı Aleksandr Fomin, Moskova ve Ankara’nın yıl sonuna kadar askeri-teknik işbirliği konusunda hükümetlerarası komisyon toplantısı yapmayı planladığını ve hava savunma sistemi sevkiyatı konusunun işbirliği kapsamında gündemde olduğunu kaydetti.
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Hava Harp Akademisi ve Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Çaşın, böyle bir perspektifin Rusya ile Türkiye arasında imzalanan ikili askeri-teknik işbirliği konusundaki anlaşmalara ve Türkiye’nin yeni savunma konseptine tamamen uygun olduğunu ve Rus hava savunma füzelerinin NATO hava savunma sistemiyle de uyumlu olacağını belirtti.
Türkiye ile Rusya arasında çok üzücü bir uçak kazası yaşanmıştı. Kaza diyoruz buna. Ve bu kaza, her iki tarafı son derecede üzmüştür. Ama bir gerçek var ki, bu kazadan sonra Türk-Rus ilişkisi daha da güçlenmiştir. Yani bölgede iki devlet de Batı tarafından maalesef izole edilmek istenmektedir. Bir taraftan Rusya’ya uygulanan ekonomik ve siyasal baskılar, öbür taraftan da Türkiye’de yapılan terörle Türkiye’nin sınırlarının dışında de facto bir terör koridoru oluşturmak isteniyor. Ama şunu da görüyoruz ki, bütün bu gelişmelere rağmen Türkiye arzu ettiği bazı kritik silah sistemlerini alamamaktadır. Bunların başında da özellikle çok önemli olan hava savunma füzeleri geliyor.
Türkiye ile Rusya arasında 1990’larda çok önemli bir askeri işbirliği anlaşması imzalanmıştı. Ve bu askeri teknik işbirliği anlaşması, deniz silahlarından kara ve hava silahlarına kadar çok geniş bir yelpazede iki devletin savunma sanayisinde işbirliği yapması da öngörülmüştür. Nitekim bu anlaşma çerçevesinde Türkiye bazı önemli silah sistemlerini Rusya’dan tedarik etmiştir. Ve tedarik etmeye de devam etmektedir. Bunların içerisinde bazı tanksavar silahları da vardır. Ancak şu husus çok önemli. Türkiye bu işbirliğini yeterli görmemektedir ve arzu ettiği S400 hava savunma füzelerini Rusya’dan satın almak istemektedir.
Sayın Putin’le sayın Erdoğan’ın son iki görüşmede bu konular etraflı olarak müzakere edilmişitir. Bu bakımdan önce teknik açıdan belirtmek gerekir ki, S400 hava savunma sistemi son derece gelişmiş bir füze sistemi olup kendisini ıspat etmiş bir hava savunma sistemidir. İkincisi, bu sistemin bir alt versiyonu olan S300 sistemi, Bulgaristan, Romanya, Polonya, Macaristan gibi eski Varşova Paktı ülkelerinde kullanılmakta olup bunların NATO sistemlerine entegrasyonu da çalışılmaktadır. Yani bu füzeler NATO hava savunma sistemiyle de uyumludur. Bu bakımdan Türkiye ve Rusya’nın askeri işbirliği konusunda bu yıl sonuna kadar yapacakları kritik toplantı Türkiye ve Rusya’nın bundan 10 sene sonraki işbirliğinin de bir aşamasıdır.
Peki bu hava savunma füzeleri yeterli midir, diye baktığımızda Türkiye’nin Rusya’dan almak istediği bazı sistemler daha var. Özellikle gemisavar füze sistemleri ve ileriye yönelik özellikle havacılık ve uzay alanında iki devletin işbirliği söz konusu. Yani bazı Türk subaylarının Rusya Hava Uzay Kuvvetleri’nde yetiştirilip astronot olarak yetiştirilmesi ve Türkiye’nin bazı uyduların Ruslar tarafından atılması da bu planlar içerisindedir. Veya belki de Türkiye ile Rusya ortak savaş uçağı da yapabilirler.
Bütün bunları toplayacak olursak şu var, Türkiye bir NATO üyesi olmakla beraber NATO’nun envanterine girecek bazı ileri silah sistemlerini Rusya’dan temin edebilir. Ve bu konuda hem sayın Putin’in hem sayın Erdoğan’ın son derece kararlı olduğunu düşünüyorum. Nitekim sayın Genelkurmay Başkanı Akar Paşamızın son Moskova ziyareti, Rus Genelkurmay Başkanı’nın da Türkiye ziyareti bu iki devletin ordusunun da bu konuda kararlılığını ortaya koymaktadır.
Bu bakımdan Türkiye’nin yeni savunma konseptine geçtiğini de düşündüğümüzde Türkiye ile Rusya arasında yeni askeri işbirliğinin derinleşerek ilerleyeceğini düşünüyorum. Bu hem Türkiye için faydalı olacaktır. Çünkü Türkiye ileri teknolojiye sahip olacaktır. Hem ortak beraber üretim sağlanacaktır. Çünkü bazı Batı ülkeleri bu kritik teknolojileri Türkiye’ye vermek istememektedir. Bunu sayın Cumhurbaşkanımız açıkça söylemiştir. Yaklaşık 12 senedir biz ihaleye çıkıyoruz, 12 senedir de ihale erteleniyor. Türkiye, istediği teknolojiler kendisine verilmediği gibi ortak üretime de geçemiyor. Bu durumda Türkiye, kendisine teknoloji verecek bir devletle işbirliği yapmak istemektedir. Onları da bizim çok yakın komşumuz olan Rusya’da alabilir. Çünkü o bir savunma sistemidir. Bu hem de Rusya için fayda getirecektir. Çünkü Türkiye gibi önemli bir NATO devletine silah satması Rusya’nın prestiji Dünya piyasasında arttıracaktır diye düşünüyorum.