"Müfettişler sürekli inceliyor, hiçbir şey bulamıyorlar" diyen Demirtaş, "Savcının elinde dağa para gönderildiğine dair bir belge varsa neden ortaya konulmuyor?" diye sordu. "Halkın parasını, çarçur eden, hırsızlıkla soygunla cebine koyan bir tek belediye eş başkanımız varsa onu hep birlikte biz cezalandıralım" diyen Demirtaş, "Terör örgütüne yardım diyorsanız, Saray'dan başlayın" diye konuştu.
Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Diyarbakır merkez Yenişehir ilçe binası önünde sürdürülen protesto eyleminde konuşma yaptı.
Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:
Seçim, sandık niye kurulur? Halk kimden yana tercihte bulunursa o iktidara gelsin diye. Erdoğan, bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde, her seçimde devletin büyük imkânlarını kullandı. Bizler seçim beyannamesi dağıtıyorduk, onlar para. Yine de kazanamadılar. Nasıl engellemelerle, nasıl zorluklarla seçim çalışması yürüttük. Buna rağmen, 1999 yılında 26 belediyeyle başlayıp 102 belediyeye çıktık.
‘BELEDİYELERİMİZ KISITLI BÜTÇELERİNE RAĞMEN HİZMET YAPMAYA ÇALIŞIYOR'
Mükemmel bir belediyecilik mi yaptık, hayır. Eksiklerimiz yanlışlarımız oldu ama ortada bir halk iradesi var. Belediyelerimiz kısıtlı bütçelerine rağmen hizmet yapmaya çalışıyor. Halk bunu gördüğü için belediyelerine sahip çıktı.
Ankara'nın, İstanbul'un bütçesine bakın. AKP'li belediyelerin bütçesine bakın. Resmi olarak nüfusa göredir belki ama AKP'li belediyeler mesela BOTAŞ'tan borçla doğalgaz alıyor, halka peşin satıyor. Aldığı parayı da BOTAŞ'a vermiyor. Ama kimse ona haciz koymuyor. SSK borcunu ödemiyor. Çünkü iktidar partisi. Ha keza yaptığı projeler İller Bankası'nda tartışmasız onaylanıyor. Avrupa'dan gelen hibeler tartışmasız onaylanıyor. Ama bizim belediyelerimiz için hazineden gelen paranın yüzde 40'ı, borcun var deniliyor, kesiliyor. SSK, vergi tıkır tıkır ödeniyor. Geri kalan parayla da hizmet yapılmaya çalışılıyor.
Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'ına, belediyenin kısıtlaya kısıtlaya şu kadarcık kalan bütçesi dağa gidiyor diyorsanız ya, sizde şu kadarcık vicdan, siyasi ahlak varsa ve bunu ispatlarsanız biz istifa edeceğiz. Bu bir yalandır. Belediye bütçesinden dağa para gitmesine imkân yok. Bunların hepsi yalandır. Müfettişler sürekli inceliyor, hiçbir şey bulamıyorlar.
Zaten bugün belediye eş başkanlarımızın gözaltına alınma gerekçeleri bu değil. Fırat Anlı DİSKİ açılışında kurdele keserken bir fotoğrafı çekilmiş, bunu dağda mezarlığa çeşme açılışı diye veriyorlar. Bunu yapanlar ne bilgisayar, ne teknoloji biliyor. Aranızda bilgisayar kullanmayı bilen de mi yok? Aranızda bir zeki insan yok mu? Akıl var, mantık var… Savcının elinde dağa para gönderildiğine dair bir belge varsa neden ortaya konulmuyor?
‘TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM DİYORSANIZ, SARAY'DAN BAŞLAYIN'
Halkın parasını, çarçur eden, hırsızlıkla soygunla cebine koyan bir tek belediye eş başkanımız varsa onu hep birlikte biz cezalandıralım. Ama hiçbir belediye eş başkanımızı bununla suçlayamıyorlar.
Terör örgütüne yardım diyorsanız, Saray'dan başlayın. Başbakan'a gelin, bakanlara, belediye başkanlarınıza gelin. Öyle gizli saklı da değil. Öyle utana sıkıla da değil. Fethullah Gülen cemaatine terör örgütü diyorsan, göğsünüzü gere gere ne istedilerse verdik diyen siz değil misiniz? Bunlara soruşturma açacak bir savcı var mı? Yok. Yargıyı tümüyle ele geçirdiler, 3300 hakim savcıyı bir haftada görevden aldılar.
Bugün burada konuşuyoruz ama bunları yayınlayabilecek var mı? Yok. Dört gündür internet yok. Bankalar çalışmıyor, acil servisler, hastane, eczane. Dört gündür tam bir karatma uyguluyorlar. Peki siz haklıysanız, halk bize tepkiliyse bu telaş, bu panik niye? Bu karatma ne? Bırakın o zaman halk bizi yalnız bıraksın. Elazığ'dan Malatya'ya, Van'dan Antep'e, Urfa'dan Hakkari'ye internet yok. Hiçbir haber dışarı ulaşamıyor, dünyadan da haber alınamıyor. Acil hasta ilaç alamıyor, sistem kapandığı için. Halk HDP'ye tepkiliyse kaldır ablukayı, aç interneti halk bize tepki göstersin?
Haksızlık, zulüm üzerinden geçici bir sistemi inşa edebilirler ama inanın ki toplumda yarattıkları öfke öyle büyük ki, öyle patlamaya hazır ki, ne zaman patlayacağı bilinmez.