Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'da cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Resmi Gazete'de garnizon komutanlıklarını ilgilendiren bir yazı çıktı. Garnizon komutanları bundan sonra 29 Ekim törenlerinde ya da resmi törenlerde yer alamayacak mı?" şeklindeki soru üzerine, konuyla ilgili bazı yanlış anlamalar olduğunu anladıklarını ifade etti.
Başbakan Yıldırım, konuya ilişkin şöyle konuştu: "Jandarma, İçişleri Bakanlığı'na bağlandıktan sonra illerde protokolde değişiklik meydana geldi. O değişiklik doğrultusunda, uygulamaya bir açıklık getirildi. Şöyle olacak; sadece jandarmanın yani alay komutanlıklarının bulunduğu illerde, çelenk koyma işi illerde valiler, belediye başkanı ve ilçelerde de kaymakam, belediye başkanı şeklinde olacak. Eğer bir ilde ve ilçede Silahlı Kuvvetler'in de bir yeri varsa, birliği varsa, komutanı varsa o zaman o komutan da çelenk koyabilecek. Olay bu.
Yani Jandarma İçişleri'ne bağlandığı için Emniyet Müdürü gibi bir pozisyona giriyor artık, onun çelenk koymasına ihtiyaç yok. Vali yahut kaymakamın koyduğu çelenk onun yerine geçecek. Ama Silahlı Kuvvetler varsa mesela Erzincan'ı örnek vermek gerekirse Ordu Komutanı var. Orada kim çelenk koyacak? Vali, ordu komutanı, belediye başkanı…"
"En büyük mülki idare amiri yani?" sözleri üzerine Yıldırım, "Evet. Genelde en büyük mülki idare amiri ya validir ya kaymakamdır. Ancak Silahlı Kuvvetler de kendi adına oradaki birimi varsa o da çelenk koyabilecek" dedi.
'BELGELERİNİ BİZE VERSİN'
Yıldırım, "Kendisinden beklediğimiz, beklenen, böyle bir iddia varsa bunun belgelerini bize versin, biz de gereğini yapalım. Bizim görevimiz suçluları, suçlu zanlılarını ayıklamak değil, hepsini derleyip, toparlayıp adalete teslim etmek. Eğer böyle bir şeyi biliyor da bizi bilgilendirmiyorsa o zaman görevini yapmıyor demektir. Kemal Bey'den beklenen bütün bildiklerini gelip bizle paylaşması, biz de bir yanlış varsa onu düzeltelim" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu ile bu konularda zaman zaman görüştüklerinin altını çizen Yıldırım, "Bize bazı talepleri oluyor, bazı tespitleri oluyor. Onları da araştırıyoruz. Gereğini yapıyoruz. Burada da aynı yolu izleyebiliriz" dedi.
‘SUÇLULARI TEMİZLEMEK İÇİN ERKEN SEÇİM Mİ YAPILIR?'
Erken seçim iddialarının hatırlatılması üzerine de Yıldırım, "Ne için erken seçim? Yani FETÖ'cüleri temizlemek için erken seçim… Yani bu akla ziyan bir iştir. Yani suçluları temizlemek için erken seçim mi yapılır? Onları tutup adalete teslim etmektir doğru olan. Seçim oyuncak değil ki ya. Bir seçim demek bir yılın kaybı demektir. Öyle zırt pırt seçim, milletin işi gücü yok da bizle mi uğraşacak? 'Seçtik işinize bakın. Memleketin işlerini düzeltin, terörle ilgili konuları halledin. Memleketin gündeminde etrafımız ateş çemberi. Her gün terör örgütleriyle amansız mücadelemiz var. Şehitlerimiz oluyor, vatanın, milletin birliği beraberliği için topyekun bir gayret içerisindeyiz. Bütün bunlar ortada iken seçim nereden çıktı? Hele hele FETÖ'cüleri temizlemek için seçim… Akla ziyan bir iş. Yani söylenen bir lafın yakışığı olması lazım."
İncirlik Üssü'nde, "15 Temmuz darbe girişiminden önce bazı PYD'lilerle, FETÖ'cü askerlerle ve NATO üyesi bazı ülkelerden katılımla toplantı yapıldığı" iddiasının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, böyle bir iddia varsa mutlaka araştırılacağını söyledi.
Orada bazı toplantıların yapıldığı haberlerinin daha önce de basında yer aldığını dile getiren Başbakan Yıldırım, bu konuda savcıların gerekli takibatı yaptığını ancak son durum hakkında bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.
‘RAKKA MESELESİ BİZİM MESELEMİZ DEĞİL'
"Sayın Cumhurbaşkanı da açıklamalarında Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde Rakka'ya girileceğini söyledi. Acaba bununla ilgili bir tarih var mı? Nasıl bir süreç izlenecek? Türkiye Cumhuriyeti nasıl bir yol izleyecek?" sorularına karşılık Yıldırım, şöyle konuştu:
‘DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NE KAYYUM ATANMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ?'
Yıldırım, bir gazetecinin, "Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı gözaltına alındı ve bunun akabinde belediye faaliyetleri aksadı. Kayyum atanması söz konusu olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine, "Gözaltı süreci sona ermeden bir atama yapmak söz konusu değil. Tabii savcılık ya bırakacak ya da mahkemeye sevk edecek. O süreç tamamlandıktan sonra nasıl tamamlanırsa ona göre hareket etmek lazım. Türkiye bir hukuk devleti, dolayısıyla hukukun gereği neyse o yapılır. Bu geçiş süresi içerisinde valilik tabii ki şehrin acil ihtiyaçları, çöplerinin alınması için oradaki memurları, herkesi devreye sokabilir. Böyle bir sıkıntı yaşanmasın" değerlendirmesine bulundu.