Kurtulmuş, A Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Başkanlık sistemiyle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Kurtulmuş, Türkiye'de başkanlık sistemi tartışmaları yeni gündeme geliyormuş gibi davranmamak gerektiğini bildirdi.
80'li yıllardan bu yana başkanlık sisteminin tartışıldığını anımsatan Kurtulmuş, Bahçeli'nin açıklamalarıyla konunun bir kere daha gündeme taşındığını, AK Parti olarak Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde daha güçlü yol alabilmesi için başkanlık sisteminin Türkiye için zaruri olduğunu düşündüklerini belirtti.
Kurtulmuş, diğer partilerin de bu konuda kendilerince kanaatlerinin olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bahçeli'nin, başkanlık tartışmalarının gündemden kaldırılması, nihai bir kararın verilerek Türkiye'nin yoluna devam etmesi, bu konunun bir şekilde halledilmesiyle ilgili ortaya koyduğu bir perspektif var. Başından itibaren Sayın Bahçeli kendi açısından tutarlı bir şekilde açıklamalarına devam ediyor.
Bahçeli'nin sözleri, 'Biz başkanlık tartışmalarını gündeme getirerek iktidar partisine karşı bir kumpas kurmuyoruz. Bizim niyetimiz burada iktidar veya muhalefet meselesi değildir. Biz bu meseleyi Türkiye'nin tartışıp bir an evvel millet ne diyorsa onun olmasını istiyoruz' manasına gelen sözlerdir. MHP olarak TBMM'de nasıl davranacaklarsa, kamuoyunda, referandumda aynı şekilde davranacaklarını ifade etti. Dolayısıyla bu kendisi açısında tutarlı bir açıklamadır. Başından bu yana Sayın Bahçeli'nin sözleri arasında bir çelişki görünmüyor.
Bir an evvel bizim de amacımız bu konunun hem kamuoyunda hem parlamentoda tartışılması. Biz de kendi görüşümüzü söylüyoruz. Parlamentoda 367 alsa bile biz sonuçta bunu halka götürmek isteriz. Parlamento kabul etmezse başımızın üstüne. Parlamento kabul etti ve referanduma gidildi, millet kabul etti o da başımızın üstüne. Millet kabul etmedi o da başımızın üstüne. Burada herkes kendi görüşünü net ortaya koysun."
AB'YE KIŞANAK TEPKİSİ: GERÇEĞİ ANLADIKTAN SONRA DEMEÇ VERİN
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Gülten Kışanak ile Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına ilişkin Avrupa Birliği'nden gelen açıklamaları da değerlendirdi.
AB'ye, kendilerine ilk anda gelen yönlendirici bilgilerle hareket etmek yerine meselenin gerçeğini anladıktan sonra demeç vermeleri tavsiyesinde bulunan Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
"Türkiye'nin her yerinde canlı bombaları patlatan, şehirlerde kazdıkları çukurlara bombalar yerleştiren bir terör örgütünden bahsediyoruz. Sadece güvenlik kuvvetlerine değil bölge halklarına, oylarını aldıkları halka hayatı zindan eden bir anlayıştan bahsediyoruz. Bu anlayış içinde seçilmiş belediye başkanlarının belediye imkanlarıyla terör örgütüne ciddi şekilde destek sağladığı ayan beyan ortadadır. Çok sayıda belediye başkanı görevden alındı, onların yerine kayyumlar atandı, onlar da görevlerine devam ediyor.
‘ARAŞTIRSINLAR, ÖĞRENSİNLER, BİRAZ DA BEKLESİNLER'
Diyarbakır Başsavcılığı'nın başlattığı bir soruşturma var. Soruşturma kapsamında çok sayıda delillerle bu belediyenin imkanlarının terör örgütü emrine tahsis edildiği iddiaları var. Devam eden süreç olduğu için iddia diyorum. Devam etmekte olan mahkeme süreci vardır. Avrupalı dostlarımıza şuna söyleriz. Eğer herhangi bir şekilde Avrupa başkentinin ya da Avrupa'nın büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı, varsayalım ki herhangi bir terör örgütüyle işbirliği halinde olduğu suçlaması olsaydı bu suçlama karşısında nasıl hareket edeceklerse şimdi de aynı şekilde hareket etsinler. Araştırsınlar, öğrensinler, biraz da beklesinler."
Kurtulmuş, gözaltılarla ilgili devam eden bir mahkeme sürecinin olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bilgiler yavaş yavaş ortaya çıkacak. Türkiye'nin terörle mücadelesi kapsamında atılmış adımlardan biridir. Biz de mahkemenin atacağı adımları bekliyor ve izliyoruz. Bizim de siyaset olarak söyleyeceğimiz bir şey yok. Ümit ederiz ki savcılığın iddiaları doğru değildir. Büyükşehir belediyesinin terör örgütüyle irtibatının ortaya çıkmamasını temenni ederiz. Diyarbakır gibi büyük bir şehrimizin belediyesinin terör örgütüyle iltisaklı, irtibatlı olması herhalde bizim de hoşumuza giden bir şey değildir. Soruşturmanın sonucunu bekleyelim."
‘ÖKSÜZ DARBE TEŞEBBÜSÜNÜN BİR NUMARASI MIDIR? ONU BİLMİYORUZ'
Adil Öksüz'ün neden yakalanamadığına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, FETÖ'nün de PKK gibi bir ‘terör örgütü' olduğunu, niteliği itibariyle hiçbir fark olmadığını söyledi.
Adil Öksüz'ün bir gölgeden ibaret olduğuna değinen Kurtulmuş, "Önemli bir pozisyonda, örgüt lideri ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında bir aracı olarak gidip gelmiş. Sonuçta bütün bu darbe teşebbüsünün bir numarası mıdır? Onu bilmiyoruz. Bu tamamen kişisel yorumumdur; bir gölge olduğu kanaatindeyim. Esas oğlanın başka yerlerde olabileceğini tahmin ediyorum" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, Adil Öksüz ile ilgili çok sayıda ihbar geldiğini belirterek, bu ihbarların önemli bir kısmının da itibar edilecek ihbarlar olduğunu, birtakım operasyonlar yapıldığını ancak henüz bir sonuç alınamadığını vurguladı.
Adil Öksüz'ün nerede olduğunun bilinmediğine işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Yakalanacağını ümit ediyorum, öyle olacağına inanıyorum. Önemli kilit adamlardan birisi ama esas oğlan değil. Oyunun önemli aktörlerinden birisi inşallah yakalanır. Çok sayıda bilginin kendisinde olduğunu biliyoruz. Güvenlik kuvvetlerimizin ve hukuk çevrelerinin bu konuda yapması gereken soruşturma kapsamında Adil Öksüz'ün bağlantıları üzerinde duruluyor. Bunlar da ortaya çıkarılır. 4 milyon gibi çok büyük bir meblağın ödül olarak ortaya konulmuş olması da yakalanmasını kolaylaştırıcı bir faktördür."
‘ADİL ÖKSÜZ'ÜN YAKALANMASININ ÇOK SAYIDA ÖNEMLİ BİLGİYİ VE İPUÇLARINI ORTAYA ÇIKARACAĞINI BİLİYORUZ'
Kurtulmuş, Öksüz'ün istihbarat teşkilatları ile bağlantısının olduğuna dair iddiaların hatırlatılması üzerine, Adil Öksüz'ün yakalanması ile bu konuların aydınlanacağını bildirdi. Kurtulmuş, 15 Temmuz günü ve sonrasına ilişkin bazı bilgilerin magazinleştirildiğine dikkat çekerek, "Meseleyi magazinleştirmeden bu işin gerçeklerin ortaya çıkarılması şarttır. Adil Öksüz'ün yakalanmasının çok sayıda önemli bilgiyi ve ipuçlarını ortaya çıkaracağını biliyoruz." dedi.
ABD'de yapılacak başkanlık seçiminden sonra Fethullah Gülen'in iadesi konusunda nasıl bir tavır beklendiğinin sorulması üzerine, Kurtulmuş, Amerika Birleşik Devletleri'nde siyaset yapıcıları nezdinde, meselenin Türkiye'ye doğru olumlu miktarda değiştiğini belirtti.
Kendisinin de ABD'de temaslarda bulunarak, üst düzey yetkililerle görüştüğünü aktaran Kurtulmuş, "Sayın Bekir Bozdağ'ın gitmesinde bu sefer önemli bir adım atılacak. Bunlar bize diyor ki her resmi görüşmeden sonra 'Bu yargı işidir iade edilmesi meselesi. Yargı belli bir süre alacaktır. Sizden 'yargıya müdahale edin' demiyoruz. Bizim için mesele süre meselesi değil, niyet meselesidir. ABD'nin Fethullah Gülen mi, Türkiye mi ayrımını ortaya koyduğunuz zaman 'evet Türkiye' diye ayrımını açıkça ortaya koyması gerekir. Bu adamı ya iade edin, iade etmiyorsanız da bu adamı geçici tutuklama ile izole edin. Bekir Bey, bu gittiğinde bunun üzerinde daha fazla duracak" değerlendirmesinde bulundu.