‘ÖRGÜT ASKER OLARAK BİZLERİN DİKKATİNİ ÇEKMEKTEYDİ'
Koşaner konuşmasına, "Fethullahçı Terör örgütünün eylemlerinin suç olarak telakki edilmediği bir dönemde görevdeydim" diyerek başladı. Ancak örgütün öğrenci evlerinden söz edildiği, öğrencilerin askeri okullara, yargı sistemine, dışişlerine, eğitim sistemine sokulmaya çalışıldığı bir dönem olduğunu söyledi. Koşaner, "Örgüt kendine yandaş bir nesil yetiştirmeye çalışıyordu. Asker olarak bizlerin dikkatini çekmekteydi" dedi. Koşaner bu faaliyetlerin takip edildiğini ancak yapılabilecek tek şeyin ‘yetkili makamları bilgilendirmek' olduğunu belirtti.
‘YAŞ'TAKİ FAALİYETLERİMİZ ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI'
YAŞ kararlarıyla personelin ilişiğinin kesilmesinin bazı basın kuruluşları tarafından yanlış anlatıldığını belirten Işık Koşaner, "YAŞ'taki faaliyetlerimiz engellenmeye çalışıldı. Yetkili makamlarda sanırım bundan etkilendikleri için bir süre sonra faaliyetlerimize şerh koymaya, bu şahısların TSK dışarısına çıkarılmasını önlemeye başladılar" dedi. Koşaner şunları söyledi:
‘TSK KENDİSİNİ KORUYAMAZ DURUMA GELDİ'
"TSK kendisini koruyamaz duruma geldi. Ne oldu bu kişiler yerleştiler, rütbede aldılar yetkili makamlara da geldiler? Yetkili makamlara gelmeleri yine örgüt tarafından üretilen sahte bilgi ve belgelere dayalı açılan davalar sayesinde TSK'nın önemli kadrolarının göz göre göre tasfiye edilmesi ile mümkün oldu."
Koşaner aralarında Ergenekon, Balyoz, Kafes, Askeri Casusluk gibi davaların olduğu bu davaları tek tek sıraladı ama Balyoz'u ve İnternet Andıcı davasını özel olarak anlattı. Çünkü bu davalar, 2011 Temmuz'undaki YAŞ toplantısından yani Koşaner ve kuvvet komutanlarının görevlerinden ayrılmasından önceki gelişmeleri anlatan süreci yansıtıyordu.
"Yargıya müdahale ediliyor denilmesin diye sesimizi yükseltme imkânı bulamadık" diyen Koşaner ‘sorumlu olduğu makamları' ise sürekli uyardığını söyledi. Koşaner, askeri personelin tutuksuz yargılanmasını sağlamaya çalıştığını ifade etti.
"Yetkili makamlar nezdinde tutuksuz yargılamanın sağlanması için elimden gelen bütün gayreti gösterdim. Askeri terbiye çerçevesinde sorumlu olduğumu makamlara defalarca, ısrarla bunun mahsurunu; nereye gidiyoruz, amacı budur bu işin şeklinde anlatma gayretinde oldum. Sanıyorum anlattım. Ama çok iyi bilindiği gibi belirgin bir destek sağlayamadık. Ancak bir defasında adını hatırlamadığım bir kanunda değişiklik yaparak tutuksuz yargılama imkânı yaratabileceğimiz Sayın Başbakan'ın olduğu bir toplantıda kabul edildi. Hemen düzeltmeyi yaptık. Kanunlar Kararlar Dairesi'ne gönderdik. 1 saat sonra basına yansıttılar, askerlere özel muamele yapıyorlar diye, hükümet geri çekmek zorunda kaldı.
‘İZAH ETMEKTE DE BAŞARILI OLDUĞUMU PEK SÖYLEYEMEYECEĞİM'
Ben bu tutuklu personelin 2011 YAŞ'ta emekli edilmelerinin isteneceğini biliyordum. Basın bile bunu açık açık yazıyordu. Özellikle malûm basın. 'Bunları YAŞ'ta bana emekli et' diyeceklerdi. Emekli et dendiği anda istikbâlleri kararacaktı. Hakikaten ileride başımızda gelecek felaketin temellerinin atıldığı bir ortamda buna ortak olmuş olacaktım. Ortak olmadım. İzah etmekte de başarılı olduğumu pek söyleyemeyeceğim."
‘BU ÜLKEDE BAŞÖRTÜLÜLER VE EVCİL HAYVANLAR GİREMEZ DİYE TABELA ASILDI'
Koşaner, Kozmik Oda Soruşturması hakkında da "Seferberlik Tetkik Kurulu memleketin bir bölümü işgal edilirse burada görev alacak insanların eğitilmesine yönelik bir kuruluş. Oradaki belgelerin dışarı çıkmaması lazımdı. Oralara girildiğinde yaşanacak mahsurları Kara Kuvvetleri Komutanı olarak anlatmıştım" dedi.
Koşaner'e görevde olduğu dönemde internete düşen ses kaydı da soruldu. Bu ses kaydında Koşaner "Her şeyimizi çaldırmışız" demişti. FETÖ Koşaner'in sözlerini "Balyoz doğruymuş" şeklinde kullanmıştı. Koşaner'e "Bu ses kaydı örgüt tarafından yapılmış olabilir mi?" diye soruldu. Koşaner, "O konuda bir bilgim yok. Olabilir de, olmayabilir de" dedi. Koşaner o konuşmanın 2. Ordu Komutanlığı'nda iç güvenlik harekatındaki hataların değerlendirildiği bir konuşma olduğunu söyledi.