Editör masasının sorularını yanıtlayan Berat Albayrak'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
'TÜRK AKIMI'NIN İNŞASINA 2017'DE BAŞLAYACAK'
- Türk Akımı'nın ikinci hattı Avrupa piyasasının akıbetiyle ilişkili bir husus. Türk Akımı, Türkiye'nin özellikle Batı hattı özelinde yaşanabilecek krizleri elimine etmek için önemli bir proje. 2017 itibarıyla inşaatın başlaması planlanıyor, projenin ilk kısmının 2019'a yetişmesi konusunda bir gecikme öngörmüyoruz.
'RUS TARAFIYLA ÇOK VERİMLİ TOPLANTILAR YAPTIK'
Önce Güney Akım sonra Türk Akımı… Biliyorsunuz isim değişikliği oldu. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan krizle daha da hızlanan bir süreçten bahsediyoruz. Rusya ve Ukrayna arasındaki durumdan dolayı daha da hızlanan bir süreç. Kontratları sona eriyor. Rusya yeni bir alternatif geliştirdi ve yeni bir proje ortaya koydu. Bunun Türkiye olduğu kadar Avrupa kanalı da var. Türkiye Türk Akımı'nda belli bir mesafe alınmıştı ama 24 Kasım'da yaşananlarla 7-8 aylık bir problem yaşandı. Son günlerdeki yakınlaşmayla projede mutabakata vardık. Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz gönderilmesi Avrupa piyasasıyla ilgili. Attığımız imzalar Türkiye için kazan kazan olmuştur. Arz ve kaynak çeşitliliği bakımından önemli bir projedir. Rus tarafıyla çok verimli toplantılar yaptık. Türk Akımı batı hattı üzerinde yaşanabilecek krizlerle mücadele etmek için önemli bir proje.
'MEŞHUR ŞARKIDA GEÇTİĞİ GİBİ VARLIĞI BİR DERT YOKLUĞU YARA'
- Enerji politikalarıyla ilgili önceliklerimizi çok somut bir şekilde güncelledik. Türkiye bölgenin en büyük enerji tüketen ülkelerinden bir tanesi, Avrupa'yı kattığınızda özellikle gazda Almanya'dan sonra 2'nci sırada. Türkiye enerji büyümesini ekonomik büyümesiyle eş zamanlı ve eş güdümlü yürüten ve bu çerçevede enerji talebi açısından bakıldığında dünyada Çin'den sonra bakıldığında 2'nci büyük ülke. Bizim enerji ihtiyacımız bu anlamda hayatiyet addediyor. Meşhur şarkı sözü gibi "varlığı dert, yokluğu yara" gibi varlığında da yokluğunda da stres yaşadığımız bir ürün. Onun için Türkiye gibi dışarıdaki enerji kaynaklarına bağlı bir ülke için bakıldığında çok farklı senaryolara hazırlıklı olmak lazım."
'NÜKLEER SANTRAL İÇİN İLK ADIM RUSYA İLE ATILDI'
- Nükleer enerji Türkiye'nin 60 yıllık hayali. Nükleer santral için ilk adım Rusya ile atıldı. İkincisinde Japonya ile görüşmeler yaptık. Üçüncüsünün görüşmeleri devam ediyor. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali için Putin ile yapılan görüşmeler olumlu adımlar atıldı. Önümüzdeki dönemlerde Bakanlar Kurulu ile resmi adımlar atılacak.
- Akkuyu'nun belirli hissesinin devredilmesi, sözleşmede hak olan bir durum. Üçüncü gruplarlarla görüşmeler yapıldığıyla ilgili bilgimiz var, nükleer enerjinin daha hızlı hayata geçmesiyle ilgili adımlar devam ediyor.
'ÜÇÜNCÜ SANTRALLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YOĞUN ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR'
Nükleer enerji Türkiye'nin 60 yıllık rüyası. Bu çerçevedeki talep arz dengesinde önemli adımlar atıldı. Rusya'ya başlayan bir yolculuk, ikincisiyle önemli adım atılması ve üçüncüsünde gördüğümüz taleple Türkiye'nin önemli bir pazar ve oyuncu olma potansiyelini görüyoruz. Akkuyu açısından bakınca projenin bölge ve Türkiye açısından önemli bir yatırıma dönüşmesi açısından önemli. Türkiye ve Rusya ilişkilerinde önemli olacağını düşünerek adım attık. Önümüzdeki dönemde resmi adımlar atılacaktır. Türkiye nadir ülkelerden biri. Bu teknolojiye biz en yeni teknoloji ile yapalım diyoruz. Ermenistan'a bakınca 40 yıllık bir nükleer santralden bahsediyoruz. Ciddi sorunlar yaratabilecek bir santral bu. Biz en yeni teknoloji ile yapalım istiyoruz. Enerjideki kaynak çeşitlendirilmesi açısından bundan vazgeçemeyiz. Bununla yürüyüşümüze devam edeceğiz.
'DOĞALGAZ DEPOLAMA VE ARZ GÜVENLİĞİ POLİTİKALARIMIZI YENİLİYORUZ'
- Türkiye için enerji arz güvenliği açısından farklı senaryolara hazır olmak lazım. Bugün Türkiye ısınmada doğalgazdan büyük oranda faydalanıyor. Önemli adımlar attık ama daha iyi bir noktaya gelmek açısından, ürün ve altyapı çeşitlendirmesini yapması lazım.
- Aralık ayı itibariyle iki önemli proje var. NLG terminali, yüzer bir enerji terminali dediğimiz modern dönemde önemli bir ürün. 9 ay gibi kısa bir sürede devreye alınarak Türkiye'ye ek 20 metreküp gaz basmak için önemli bir proje. İkinci Aliağa terminali. O da bu Aralık ayı itibariyle yüzde 50'lik kapasite artışını ortaya koyacak. Yaz aylarında bu oran artacak.
RÜZGAR ENERJİSİ ÜRETİMİNDE YERLİLİK ŞARTI
Aralık ayında yapacağımız ihalede aradığımız en önemli iki şart hızlı bir şekilde devreye alınması, ürettiği panellerin Türkiye'de üretilmesi-yerlilik şartı, asgari 100 AR-GE çalışanı, bunlarında yerli olması koşuluyla böyle bir model ortaya koyduk. Hem ucuz hem temiz enerji istiyoruz. Bugün itibariyle bile gördüğümüzde maliyeti düşürüp bu eko sistemi oluşturursak başarılı olacağımızı düşünüyorum. Bir sonraki planımız aynı planı Rüzgar enerjisi için uygulayabilmek. Bu ihaleyle birlikte güneş ve rüzgar, önümüzdeki dönemin büyüyen sektörü.
TUZ GÖLÜ SÜRPRİZİ
- Yine bu alternatifleri geliştirme noktasında, Ocak ayında da güzel bir sürprizimiz olacak. İnşallah yetişmesine dayalı Tuz Gölü'ndeki depolama tesisinin altyapı güncellemesine dayalı ortaya koyduğumuz bir çalışma vardı. Uzun yıllardır süregelen. Onun da çok önemli bir çalışmayla süresini öne alarak bu kış devreye alınması için inşallah ilk kaverne gazının basılması ile ilgili töreni de başlatacağız."
'GAZZE İÇİN EN DOĞRU, MAKUL ALTERNATİF ÜZERİNDEN YÜRÜYECEĞİZ'
- Gazze'ye elektrikte konuşulan alternatif modeller var. Bölge insanının refahına, huzuruna katkı yapan tüm projelere olumlu bakacağız. Bunlardan biri elektrik projesi. Bununla ilgili çalışmalara başladık. Muhataplarımız da gayet pozitif bir yaklaşım sergiliyorlar. Teknik düzeyde ekipler çalışmaya başladılar. Olumlu projelerin hayata geçirilmesine ve bölge insanlarının refahına katkı yapacak tüm projelere olumlu bakacağız
İSRAİL İLE ENERJİ İŞBİRLİĞİ
İsrail ile de Haziran ayındaki gelişmelerden sonra normalleşmeye dayalı ilk görüşmemizi yaptık. Türkiye İsrail özelinde değil tüm bu bölge üzerindeki herhangi bir projeye bakış açısını üç ana kriterde değerlendiriyor. Biz diyoruz ki herhangi bir proje varsa masada bunun üç tane ana noktası var. Bir; bu projenin paydaşlara kazan kazan çerçevesinde bir katkısı olması lazım. İkincisi bölgenin enerji arz güvenliğine ciddi anlamda bir katkısı olması lazım. Üçüncüsü ise bölgenin ve küresel çerçevedeki barış ve huzuruna katkıda bulunması lazım.
'İKİ ÖRGÜT SON BİR YILDA DEŞİFRE OLDU'
- Yatırım yapılmış ve bir noktaya getirilmiş iki örgüt son bir yılda deşifre oldu. Bunlara karşı mücadele var. Yapılan sözde eleştirilerin eğer sizin mücadelenizi akamete uğratmaya yönelikse bunu dikkate almaya gerek yok. Mücadelemizi en üst düzeyde sürdürüyoruz. Yeni bir darbe girişimi olacağını düşünmüyorum ancak çok dikkatli olunması gereken bir süreçten geçiyoruz. Halkımız, tüm oynanan tiyatronun farkında. 'Olağandışı siyasete müdahaleyle şekillenecek bir olayın müsebbibi maşa olmayacaktır, bu maşayı elinde tutan olacaktır' yaklaşımıyla bakıyor halkımız.
'ÖZEL SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇMALIYIZ'
- Önümüzdeki kış inşallah daha da güzel adımlar atacağız. Bunun bir tarafından da BOTAŞ her zaman olmak zorunda, ama onun dışında özel sektörün de bir şekilde önünü açacak kaynak çeşitliliğini, rekabeti, kapasiteyi artırarak buna dayalı fiyat rekabetiyle maliyetleri düşürecek iklimi de oluşturmamız lazım. Bu çerçevede özel şirketlerimiz de katkıda bulunmaya devam edecekler.
'ELEKTRİK DAĞITIM SEKTÖRÜ, 18 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPACAK'
- Elektrik dağıtım sektörü 2016-2020 döneminde 18 milyar liralık yatırım yapacak. Kamu olarak bizler de Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ) ana omurga sistemi için 12 milyar liralık yatırım yapacağız. Böylece, 30 milyar lirayı bulan bir yatırım hacmi ortaya çıkıyor.