Türkiye'nin YPG bağlantılı Demokratik Suriye Güçleri (DSG) mevzilerine yönelik hava operasyonlarının aktarıldığı 'Türkiye ABD destekli Kürtleri bombalıyor: Ölümcül bir yan şov' başlıklı haberde, Spencer, "NATO üyesi Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile DSG, her ikisi de IŞİD'le mücadele ediyor olmalarına rağmen, Halep'in kuzeydoğusunda çatışıyor" dedi.
Spencer, Türkiye'nin bu hafta, ÖSO güçlerine destek amacıyla, topçu ve hava bombardımanıyla çatışmaya dahil olduğunu ve TSK açıklamasına göre 160 ila 200 Kürt milisin öldüğünü de aktardığı haberinde, Kürt sözcülerin kayıplarının çok daha az olduğunu ve Türkiye'nin bu saldırısının IŞİD'e verdiği desteğin kanıtı olarak gördüklerini söylediklerini belirtildi.
Spencer, haberinde, Türkiye'nin, sınırı boyunca kesintisiz bir Kürt bölgesi oluşmasını engellemeye kararlı göründüğünü ve bu amaçla bölgedeki önemli 2 kasaba olan El Bab ve Menbiç'i de ÖSO'nun kontrol etmesini istediğini, bu amaçların Türkiye için, Halep'teki hükümet kuşatması konusunun önüne geçmiş olduğu yönündeki görüşünü de dile getirdi.
Spencer, bu durumun, ABD açısından sonuçlarını ise, "Bu durum çatışmanın her iki tarafını da silahlandırmış olan ABD açısından utanç verici. Her iki taraftaki birlikler, bu süreçte sadece IŞİD değil Esad güçleriyle de savaşıyordu. Şimdi Esad bu çatışmadan yararlanarak Rusların da desteğiyle Halep civarındaki denetimini güçlendirmeye çalışıyor" ifadeleriyle yorumladı.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.