RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programına katılan Prof. Dr. Yılmaz Esmer, "Halka yönetim biçiminin değişip değişmemesi sorulacak ama referandum sonucu aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkan olup olmayacağı sonucunu verecek" dedi.
'ÜLKEDE İSTİKRARSIZLIĞA YOL AÇAR'
"Tek adam rejimi istikrarsızlık getirir. Birincisi denge ve fren mekanizmaları kurulmadan bu sistemin getirilmesi ikincisi de zaten Türkiye'nin siyasal kültürünün otoriter tek adamlı bir rejime elverişli olması… Yani siyasal kültürümüz açısından da tehlikeli bir duruma doğru gidilebilir. Eğer Cumhurbaşkanı ile parlamento çoğunluğu farklı partilerden olursa, hele ki uzlaşmacı kültürü zayıf olan bir ülkede, bu ciddi biçimde tıkanmaya sebep olarak beraberinde istikrarsızlık getirir. Amerika'da da bunun birçok örneği var; mesela birkaç sene önce bütçe kilitlendi. Sağlık sigortası meselesinden dolayı Cumhuriyetçiler, Barack Obama'ya kızıp bütçeyi kilitlediler ve Amerikan hükümeti epeyce bir süre çalışanlarına maaş ödeyemedi.
'AZ GELİŞMİŞ DEMOKRASİLERDE RASTLANIR'
Geçmiş yöneticilerin de bir başkanlık sistemi talebi olmuştu, mesela Sayın Turgut Özal da, mesela sayın Süleyman Demirel de 'başkanlık olsa iyi olur' dediler; ama demekten öteye gitmediler. En ileri seviye Cumhurbaşkanlığı sisteminin uzatılmasına yönelik yapılan oylamaydı. Şimdi geldiğimiz nokta ise nasıl kurulacağı bile belli olmadan yönetim biçiminin baştan aşağı değiştirilmesi yönünde… Bunun fazla uzmanı falan da yok Türkiye'de, gerçekten ciddi bir şey bu: mahalli yönetimlerden tutun da kaç parti kalacağına kadar geniş kapsamlı bir olaydan bahsediyoruz. Mesela Amerika'da başkanlık sistemi işliyor ama bundaki en önemli faktörlerden biri esamesi okunmayan partiler bir yana sadece iki partinin hükmünün geçmesi. Çok partili rejimlerde başkanlık sistemini uygulamak daha büyük bir mesele."
'BAŞKANLIK SİSTEMİ NEDİR DİYE SORMALILAR'
Profesör Esmer, 15 Temmuz darbe girişiminden önce partili cumhurbaşkanı modelinin de dillendirildiğinin hatırlatılması üzerine sözlerine şöyle devam etti: "Partili Cumhurbaşkanı modeli, eğer başkanlık sistemine geçemezsek durumu için olan bir B planıydı, şuan A planının uygulanabilir olduğu görüldüğünden B planına gerek kalmıyor. Pazarlık öyle olacak ki MHP'nin şartı olan Anayasanın ilk 4 maddesine hiçbir şekilde karışılmayacak, onlara hiçbir şekilde dokunulmayacak… Sayın Bahçeli de ondan sonrası için halka gidelim, dedi zaten."
Esmer, "İnsanlar bilmedikleri bir konuda fikir yürütebiliyorlar ama o fikir hemen değişebilir. Çünkü o fikir sağlıklı değil, bir temeli yok o fikrin. Bu elbette kişiyle bağlantılı bir fikir. Sonunda da AKP taraftarları evet başkanlık sistemi olsun, CHP ve HDP taraflarları olmasın diyecekler, MHP taraftarları da biraz bölünecek herhalde, kimi olsun, kimi olmasın diyecek. Ben büyük bir farkla olmasa bile referandumun geçeceğini düşünüyorum" diye konuştu.
'REFERANDUM OLDUĞUNDA KUTUPLAŞMA ARTACAK'
"Söz konusu kutuplaşmanın hangi boyutlara ulaştığını göstermek için karınca kararınca bir araştırma yürüttük. Gerçekten artık yüz ifadelerinden parti ve ideoloji tanır hale gelmiş insanlar var. Siyaset dışı konularda bile; bilgi sahibi olmadan, sadece yüzlerinden kendi partilisini tespit edebiliyorlar. Biz bu yöndeki araştırmayı yaparken deneklerin önüne partili il başkanlarından 20 kişinin fotoğrafını koyduk, onları tanımadıklarını teyit ettikten sonra 'bunların hangisi hangi partiden' diye sorduk ve 3'te 2 oranında doğru cevap aldık. Başka bir grup deneğe yine partili 2 il başkanının fotoğraflarını gösterdik, başka hiçbir bilgi vermeden 'bunlardan biri belediye başkanı adayı olsa hangisine oy verirdiniz' dedik. Denekler 4'te 3 oranında kendi partililerini teşhis etti. Yani hiçbir fikre ihtiyaç duymadan, politikayla ilgili hiçbir önerisini bilmeden 'benden mi değil mi' diye düşünerek cevap verdiler. Kutuplaşmanın tanımı da bu zaten. İç politikada şuymuş, dış politikada buymuş, ekonomi buymuşa bakmıyorsunuz ve 'bizim parti ne diyorsa o doğrudur' diyorsunuz. Yani referandum olduğunda o kutuplaşmanın biraz daha artacağını öngörmek de yanlış olmaz."