'GİYSİLERİ ÇIKARILIYOR, PARALARI ALINIP TÜRKİYE'YE GERİ GÖNDERİLİYORLAR'
BirGün'ün ulaştığı bilgiye göre son olarak, Bulgaristan tarafındaki köylerde, 16 yaşında iki genç sığınmacı kadının tecavüze uğradığı, çoğu Suriyeli ve Afganistanlı olan sığınmacıların Bulgaristan'daki köylerde darp edildiği, giysileri çıkarılarak ve paraları alınıp geri Türkiye'ye gönderildikleri ve Bulgaristan hükümeti ve kolluk güçlerinin ise yaşananları görmezden geldiği ileri sürülüyor.
Konuyla ilgili BirGün'e konuşan ve 25 yıldır Demirköy'de yaşayan Mehmet Taşdemir'in, sığınmacılarla ilgili çok dramatik olaylar yaşandığına şahit olduğunu söylediği belirtilen haberde, Taşdemir'in "Durum içler acısı. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum, bizim köyde verilecek ayakkabı ve giysi kalmadı. Bizim elimizden sadece bu geliyor" dediği kaydedildi. Taşdemir'in, yaşananların çok acı olduğunun altını çizerek şunları söylediği belirtildi:
"Sığınmacıların bize verdiği bilgiye göre, İstanbul'da Aksaray'da saat kulesinin altında kandırılıyorlar, elebaşları orada. Birkaç gün önce 40-50 kişilik yeni bir grup geldi. O gruptan bir kadına da Bulgaristan'da köpekle saldırmışlar. Kadın çok yaralıydı, olduğu yerde kalmış. Kadının fotoğrafını çekecektim, elim tuşa gitmedi, vicdanım rahatsız oldu."
'ÇANTALARINA EL KONUYOR, KÖPEKLER SALINIYOR'
Taşdemir'in, sığınmacıların genellikle Afganistanlı ve Suriyeli olduğuna dikkat çekerek, "Bulgaristan'a geçmeden önce kıyafetleri, sırt çantaları, ayakkabıları, her şeyleri mevcut. Fakat Bulgaristan'ın köyüne geçtikleri zaman, çantalarına el konuyor. Köpekler salınıyor, hatta geçenlerde birisinin kafasına odunla vurmuşlar. Kafası çatlamıştı ambulans çağırdık. Birebir konuştuğumuz zaman daha da insanın canı yanıyor. Aralarında Kürtçe ve Türkçe bilenler oluyor. Anlatıyorlar yaşadıklarını, ‘Bizi yakaladılar, dövdüler, paralarımızı çaldılar' " dediği belirtildi.
Taşdemir'in, "Gördüğüm en acı olay ise tecavüz edilen iki genç kadındı" dediği belirtilerek, şu sözlerine yer verildi:
"Ben onlarla konuşmaya çalıştım yanıma gelmemişlerdi, kenarda duruyorlardı. ‘Aranızda Türkçe bilen var mı' diyerek sordum. O gruptan biri, ‘Ben biliyorum' diyerek yanıma geldi. ‘Niye böyleler, neden kaçıyorlar' diye sordum. ‘Bulgaristan'da tecavüze uğramışlar' dedi. Ben onları aldım, kendi kızlarımın yanına götürdüm, kızlarım onlara elbise verdi. Güç bela ailesini bulduk, aldılar götürdüler. Bu tür olaylar ne yazık ki 1.5 senedir yaşanıyor."
'2 AY ÖNCE BİR CENAZE BULDUK ORMANDA, CEBİNDEN 4 TANE ERİK ÇIKTI'
"Fotoğraflarını çektiğim zaman, rahatsız oluyorum. Kalp rahatsızlığım var, kaldıramıyorum. Fotoğrafları ne zaman görsem kötü oluyorum. Kilometrelerce yürüyerek, aç bir şekilde ilerliyorlar. Bu soğukta neredeyse bir hafta ormanda aç kalıyorlar. İki ay önce bir cenaze bulduk ormanda, cebinden dört tane erik çıktı. Demirköy'den cenaze arabası İstanbul'a otopsiye götürdüler, o kadar dövmüşler ki, iç kanamadan ölmüş."