Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya'da STK temsilcileriyle bir araya geldiği programda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Mezhebi, dinin önüne çıkaran bir anlayış maalesef İslam dünyasının bazı bölgelerinde öne çıkmış durumda. Hemen her gün tahammül sınırlarımızı zorlayan terör eylemlerine, iç ve dış provokasyonlara maruz kalıyoruz. Dünyada kartların yeniden karıldığı enerji kaynakları üzerinde küresel rekabetin arttığı dönemde İslam aleminin potansiyeli heba edilmek isteniyor. DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram, FETÖ gibi dini kavramları kullanan bu örgütlerin en büyük mağduru yine Müslümanlar.
- Irak'ta Suriye'de, Pakistan'da, Filistin, Libya, Mısır, Afganistan, tüm buralarda mezhep üzerinden hareket eden örgütlerin hedefi yine Müslümanlar. Aynı dine, peygambere inanan insanların arasına kan ve husumet sokulmak isteniyor. Türkiye son 14 yılda ekonomiden, siyasete, demokrasiden dış politikaya kadar her alanda büyük bir başarı hikayesi yazmıştır. Türkiye'nin bu hikayesi geleceğimize ışık tutuyor. Türkiye'nin bu önemli konumunu dünyanın farklı köşelerinden gelen mesajlarda da görüyoruz. Yaptığımız ziyaretlerde birebir şahit oluyoruz. Bu ışık birilerini rahatsız ediyor.
'TÜRKİYE İSTEDİĞİN ZAMAN GELEN İSTEDİĞİN ZAMAN ÇIKAN BİR ÜLKE DEĞİL'
Son Cerablus olayında Musullu kardeşlerimiz şunu söyledi; 'Biz birkaç ay öncesine kadar umutsuzduk, ama umudumuz arttı' demeye başladılar. Biz artık umudumuzu Türkiye'nin Irak'ta atacağı adımlara bağladık diyorlar. Ciddi manada bir tehdidin altındalar. Burada tehdit olarak DEAŞ var. Şu anda Başika'daki Türkler birilerini rahatsız ediyor. Irak'ın merkezi yönetimini rahatsız ediyor. Ahmet bey Başbakan'ken, şimdiki Başbakan ile aynı masaya oturup mesaj vermişlerdi. Bizden yardım isteyen bunlardı. Şimdi buradan çıkmalı diyor. Kusura bakma. Türk Silahlı Kuvvetleri istediğin zaman gel diyen, istediğin zaman çık dediğinde çıkacak bir ülke değil.
Bunlar zalimdir, bunlar münafıktır. Bunlarda her şeyi görürüz. Bunlar içimizdeki fitne unsurlarıdır. Aynen kanser hücresi gibi. Vücuda metaztaz yapmış durumdalar. Öyle bir temizlik gerekiyor ki en ufak belirtisi kalmamalı. Şu anda bunu yapıyoruz. 40 yıldır takiyye yaptılar. Bu örgütün karanlık yüzü 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Vatanın korunması için namuslarına emanet edilen silahlar, FETÖ'cü hainler tarafından millete çevrildi. Milletin şahlanışını temsil eden kurumlar özellikle hedef seçildi.
'LİSEDEN FETÖ'CÜDEN BAŞKA BİR ŞEY ÇIKMIYOR'
Askeri liselerin kapatılmasını doğru bulmadım diyor eski bir Genelkurmay Başkanı. Siz herhalde hala bu darbelerin ve darbecilerin yetişmesini istiyorsunuz galiba dedim. Bu darbeciler, bu askeri liselerden yetişmedi mi? Bunlar buradan yetişti. Hala buradan yetişmeye devam etmesini mi istiyorsunuz? Genelkurmay Başkanımız düz liseden geldi. Demek düz liseden gelenlerden de Genelkurmay Başkanı oluyormuş. Adamlar tamamen FETÖ’cülerden oluşan lise oluşturmuş ve liseden de zaten FETÖ’cüden başka bir şey çıkmıyor.
'TIP FAKÜLTESİNDE BAŞARISIZ OLANLAR GATA'YA GİDİYOR'
GATA'yı konuşmaya başladılar. Bir inceledi. Tıp fakülteleri içerisinde en başarısız olanlar GATA'ya gidiyor. Niye? Tezgah öyle kurulmuş da onun için. Mesele sağlık hizmetinin verilmesi değil mi? Tamam, bitti. Ben sağlık hizmetini nereden alıyorsam, GATA'da Sağlık Bakanlığına bağlı olan doktorlar verecek. Şu anda bizim düz bu tür doktorlar kalkıp da asker polis yaralanınca buna hizmet vermez mi ya? Böyle bir şey düşünülebilir mi? At binenin, kılıç kuşananandır. Pensilvanya'daki örgüt liderinin talimatları doğrultusunda ülke yönetilemez. Buna müsaade edemeyiz.
'PKK'DA BİLE BU KADAR İN GÖRMEDİK'
- Mağdur diye bir şey tutturdular, asıl mağdur benim şehit olan vatandaşımın yakını. Ülkeyi yıkmaya çalışanlar nasıl oluyor da mağdur oluyor. Bakın nerelerden ne tür kasalar çıkıyor. Ne tür gizli evraklar çıkıyor. Daha durun neler çıkacak. İnlerine yeni yeni giriyoruz. İnler açıldıkça başka inler çıkıyor. PKK'da bile bu kadar in görmedik. Üzerine üzerine gideceğiz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Bunlara ev sahipliği yapanlar da bunlardan bir dert görsün.
'TSK'YI LEKELEYEMEYİZ'
- Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın diyor Akif değil mi? 15 Temmuz gecesi yaşanan hadise ülkemizin daha önce yaşadığı darbelerden bir yönüyle farklıdır. Silahlı kuvvetlerimizin içerisinde bunlar biz azınlık üniformaya bürünmüş teröristler. Geneli itibariyle silahlı kuvvetlerimizi lekeleyemeyiz. Karşı operasyonlar olmamış olsaydı durum belki daha farklı olurdu. Hamdolsun o karşı koyuş, o dayanışma, polisiyle birlikte milletle dayanışma olayı farklı istikamete dönüştürdü.
'EVET İDAMI SAVUNUYORUM'
15 Temmuz bu ülkeyi lekeye dönüştürmeyi hedefleyen işgal hareketidir. Hak ettikleri cezayı çekecekler. Yasin Börü'nün annesi ile konuştum. Yasin'imin kanı yerde kalmayacak değil mi dedi. Ben ne yapacağım? Millet idam dediği zaman, ben de idamın yanındayım dediğimde bazıları karşımıza çıkıyor. Siz idamı savunuyorsunuz diyor. Evet savunuyorum dedim. Çünkü devlet olarak benim idamı affetme yetkim yok. O yetki o şehit edilenlerin kendi ailelerine aittir. Biz devlete karşı işlenen suçları affederiz ama onu affedemeyiz. Parlamento kararını verir, o karara uymaya mecburuz. Benim önüme de geldi mi ben bunu onaylarım dedim. Ben Yasin'in annesinin de, 41 şehidimizin tüm yakınlarının yakarışlarının altından kalkamam. Bu terazi bu kadar sikleti çekmez.
'YENİKAPI RUHUNU TANISAN NE OLUR, TANIMASAN NE OLUR?'
Siyasetin alanı müdahalelerle kısıtlanmasaydı FETÖ bu kadar büyüyebilir miydi? 17-25 Aralık'tan beri FETÖ'ye verdiğimiz mücadelede yalnız kalmasaydık 15 Temmuz yaşanır mıydı? Yenikapı'dan yeni ruh oluşsun dedik. Bir de baktık ki hazmedemeyenler çıktı. Gelmek istemeyip de aracılar vasıtasıyla gelmesi temin edilenler, ben böyle bir Yenikapı ruhunu tanımıyorum demeye başladılar. Tanısan ne olur, tanımasan ne olur. Aslolan milletin tanımasıdır. Oraya gelen 5 milyon bunu tanımış oraya gelmiş. Ekranları başında 5 milyon izlemiş.
FETÖ SONUÇTUR'
- Bizim milletimizden gizlimiz saklımız yok. 14 yıldır kesintisiz şekilde ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstleniyoruz. Çuvaldızı batıranlardan kendilerinden iğneği ihmal etmemelerini bekliyoruz. Tedavinin başarılı olması için öncelikle teşhis doğru konulmalıdır. FETÖ bir sebep değil. Çarpık temeller üzerine inşa edilmiş sistemin sonucudur. Bu konuda net olmamız gerekir. Bu gerçeği kabul etmez, farklı arayışların içine girersek benzer sonuçlarla tekrar karşılaşmamız mukadderdir.