RS FM’de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Kerem Altıparmak'a göre, bulut sistemleri için alınan erişim engeli kararını Türkiye'deki devasa sansür mekanizmasının küçük bir parçası olarak görmek gerek. Altıparmak, bu tespiti yaparken geçen iki yılda iki kez değiştirilen internet yasasına dikkat çekti:
"Bu ciddi anlamda sansür içeren bir yasa, yapılan değişikliklerle sansür katmerlendi. Sadece sosyal paylaşım siteleri ile de alakalı değil, Türkiye’de diğer alanlardaki baskı ve sansür, televizyonların kapatılması, gazetelerin mali kıskaca alınması, nefes alacak yer olarak sadece interneti bırakıyor ama oradaki baskı da çok büyük. internet üzerinde de o kadar büyük bir baskı var ki, herhangi bir konuda eleştirel bir haber yapmak ve yayınlamak imkansız hale geliyor."
'BTK, TEK BİR ENGELLEME TALEBİNE BİLE HAYIR DEMEDİ'
"Sistem BTK’yı ve Sulh Ceza Hakimliklerini çok kritik bir noktaya oturtuyor ama bu yapıların tarafsızlık ve bağımsızlık açısından ciddi bir sorunu var. Bir de yasada son yapılan değişiklikle daha ihlal gerçekleşmeden, bir potansiyel riski engellemeye yönelik yetki veriyor bu kurumlara. Yani daha ortada bir suç veya ihlal yokken. Başbakanlık bir liste hazırlıyor bunu BTK’ya gönderiyor. Normalde bu bir talep. BTK uygun görmediğini reddedebilir ama bugüne kadar hiç itirazı olmamış. Sonra 24 saat içinde de BTK aldığı kararı Sulh Ceza Hakimliği'ne götürüyor. Mart 2015’ten bu yana 10 bine yakın erişim engelleme kararı verdi BTK. Binlerce engelleme talebinden bir tanesine bile bu uygun değildir denmedi, Sulh Ceza Hakimliği'ne gittiğinde de oradan bir tanesi için bile 'bu karar yanlış olmuştur' tespiti yapılmadı. Bizim itirazlarımızın tamamı da diğer Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi."
'CEZA VAR, GEREKÇE YOK'
Yüze yakın dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdıklarını da anlatan Altıparmak, alınan kararların hiçbirisinde gerekçe olmadığını da hatırlattı. "Gerekçeyi söylemiyorlar, bizden savunma istiyorlar, bu çarpıklığa da Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvurularda dikkat çektik" dedi.
Altıparmak, "Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan kendi adımıza 73 başvuru götürdük, bunların hiçbirisinde gerekçe yok. BTK, Hakim, Başbakanlık ya da ilgili bakanlık gerekçe söylemiyor. Böyle olduğu zaman ben neye itiraz edeceğimi bilmiyorum" diye konuştu.
'BİR KİŞİNİN HAKKI İLE MİLYONLARIN HAKKI ÇARPIŞTI'
"Bir kişinin —ki kusurlu davranmasaydı, önlem alsaydı denilebilir- tek başına özel hayatını korumak amacıyla, filmlerini, fotoğraflarını, ders notlarını, ticari belgelerini bulut sisteminde saklayan milyonlarca kişinin hakkı göz ardı ediyor. Burada bir kişinin hakkı ile milyonların hakkı çarpışıyor ve nasıl oluyorsa devlete yakın olan kişinin hakları korunuyor, her zaman olduğu gibi."
'TÜRKİYE'DE DEVASA BİR SANSÜR VAR'
"Buradan baktığınızda İMC TV’nin, Hayat TV’nin neden kapatıldığını da anlıyorsunuz. Kapatılmasaydı bu bulut sistemini programlarında konuşacaklar, tartışacaklardı. Bu sansür mekanizmasını bir bütün içerisinde düşündüğünüzde artık hiçbir şeyin konuşulamadığı bir ortam çıkıyor ortaya. Ancak siz çok peşine düşerseniz ulaşabileceğiniz bilgiler var ortada. Berat Albayrak’ın maillerine bakarsanız nihayetinde bunun haber niteliği ve insanların kanaatlerini değiştirme potansiyeli var ve o kanallar tümüyle kapatılmış durumda. Onun için bunu sadece bir bulut engelleme boyutuyla değil Türkiye’deki devasa sansür mekanizmasının bir parçası olarak görmek lazım."