ABD'nin desteği, Rusya’nın müsadesiyle Suriye’nin kuzeyinde ÖSO şemsiyesindeki gruplarla Fırat Kalkanı operasyonuna girişen Türkiye’den hem Rakka hem de Musul’da rol oynamayı istediğine dair işaretler geliyor.
Peki ABD ile Rusya’nın Suriye’de kalıcı ateşkesi sağlamaya yönelik çabasının boşa çıktığı ve diplomasi zemininin kaydığı bir ortamda Türkiye nereye kadar ilerleyebilir? Türkiye’nin hedefi ne? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını nasıl yorumlamak gerekiyor? Gazeteci ve yazar Hüsnü Mahalli ile konuştuk.
'TÜRKİYE’NİN TUTUMU DEĞİŞMEDİ, BOŞ HAYALLER PEŞİNDE'
Türkiye’nin Suriye’de savaşan neredeyse tüm gruplarla içli dışlı olduğunu ve derin stratejik işbirliğine gittiğini belirten Mahalli, aynı durumun Irak’ta da olduğunu ifade ederek, "Musul ile ilgili konuşuyorsak eğer, Türkiye’nin söylemleri geçmişten bugüne değişmedi. Bugün Türkiye 3000 civarında Tarık Haşimi’nin, Sünni aşiretlerin ve Nuceyfi’nin onlara bağlı aşiretlerden bir sürü adamı eğitiliyor. Bağdat hükümetinin ABD ve diğer batılı müttefiklerle birlikte IŞİD’in Musul’dan kovulma operasyonu başlatıldığında Türkiye de kendince böyle hayallere kapılıyor. 1925’deki Musul ile ilgili anlaşmayı da tartışmaya açsak mı gibi, tıpkı Lozan’da yaptığı gibi garip garip saplantıların içine giriyor" değerlendirmesi yaptı.
'BU KADAR SAMİMİYSEN İNCİRLİK'İ KAPAT DA GÖRELİM'
"Bunlar aptalca şeyler. Bunların dış politika kavramları açısından bir tutar yanı yok. Cumhurbaşkanı herkese her konuşmasında ağır laflar ediyor. Madem bu kadar samimisin, kapat İncirlik Üssü'nü. 1 aylığına kapat, 3-4 günlüğüne kapat. ABD’lilerin burada bir sürü şirketi var. Hadi kapat bakalım. Yani bunlar dış politika anlamında hiçbir değeri olmayan söylemler.”
'BU COĞRAFYA TÜRKİYE’NİN AT KOŞTURACAĞI BİR YER DEĞİL'
Mahalli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer Türkiye kötü niyetliyse, Suriye ve Irak’ta kötü niyetle davranıyorsa, bilinmelidir ki El Bab’a girildiği anda Ortadoğu'nun bütün cehennem kapıları açılır. Bab, Arapça’da kapı demektir. O zaman herkes herkesin ne yapacağını görecektir. Eğer kötü niyet varsa…”
'ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİN İLER TUTAR YANI YOK'
"Niye Mekke de Mekkelilerin, Hartum da Sudanlıların demiyor? Sen eğer bu denklemin içinde bir rol peşinde değilsen kendince, ki o rol hiçbir zaman olmayacak, bunları neden söylüyorsun ki? İçe dönük bir hamleyse zaten senin üstüne konuşacak kimse yok ki. Belli çevreler hayal görüyor. Zaten ne kadar öngörülü olduklarını gördük. Cumhurbaşkanı’nın Lozan’dır, Abdülhamid’dir, kullandığı bu kavramların bugünkü gerçeklikle asla alakası yok. Yani Lozan’ı tartışmaya açıyorsun. Üç gün önce Abdülhamit’i tartışmaya açıyorsun. 4 gün sonra Suriye’de ölen ÖSO’cuları şehit kabul ediyorsun. Bunları kime anlatıyorsun? İç kamuoyuna dönükse bir şey ifade etmiyor. Yandaş medya zaten öyle bir haldeki bunlara 100 saat de anlatsan bu arkadaşlar hiçbir şey anlamıyor."