AB’nin sığınmacıları üye ülkeler arasında belirli kotalar dahilinde paylaştırma planına rağmen Zeman’dan gelen bu açıklamayı Sputnik’e değerlendiren Pavic, Birlik’in önde gelen ülkelerinin söz konusu plana bağlı kaldığını ifade etti.
“(Almanya Başbakanı) Angela Merkel ve Brüksel eliti, iki sene önce hiç kimseye danışmadan AB’nin kapılarını kontrolsüz sığınmacı akınına açtı. Ekonomik kriz ve Avrupa’ya beklenenin üzerinde kişi gelmesi sonucunda negatif bir tepki ortaya çıktı. Bundan ilk etkilenen de, küresel elitlerin baskısı altında bulunan ve bu sayede milliyetçi duyguları korunan AB’nin genç ülkeleri oldu” diyen Pavic, söz konusu ülkelerin ekonomilerinin bu ölçekteki sığınmacı akınıyla baş etmesinin imkansız olduğunu ve böylece AB’de yaşayan sıradan insanların ne düşündüklerini gördüklerini kaydetti.
Macaristan’da yapılan sığınmacı referandumuna da değinen Pavic, Polonya, Çekya ve Slovakya’da benzer referandumların düzenlenebileceğini belirtti.
Bu ülke halkların AB’nin politikasına karşı çıktığını ifade eden Sırp uzman, gelecekte yaşanabilecek gelişmeler hakkındaki görüşlerini ise şöyle anlattı: “Türkiye, her an yüz binlerce göçmeni Avrupa’ya gönderme kararı alabilir. İnsanlar bu sorunu her ne pahasına olursa olsun çözmek isteyeceği için ciddi sorunlar hatta ayaklanmalar yaşanabilir. Sığınmacı karşıtı görüşler, Türkiye karşıtı ya da hatta İslam karşıtı görüşe bile dönüşebilir” ifadelerini kullandı.