Sputnik’e konuşan Afganistan Demokrat Hukukçular Birliği Başkanı Kabir Rençber, Kunduz’daki hastaneye düzenlenen hava saldırısının savaş suçu olduğunu kaydederek, “ABD’nin üst düzey yöneticileri bile hastaneye hava saldırısını onaylamadı ve titiz soruşturma çağrısında bulundu. Afgan halkı hâlâ şokta ve neden korunmasız sosyal tesisin hedef alındığını anlamış değil. NATO komutanlığı, burada hastane olduğunu, çatışma sırasında yaralananlara yardım gösterildiğini biliyordu. Yani savaş kurallarının ihlalini görüyoruz. Bu insanlık dışı ve uluslararası hukuka aykırı” dedi.
ABD Hava Kuvvetleri, 3 Ekim gecesi, Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz kentinde Sınır Tanımayan Doktorlar’a ait hastaneye saldırı gerçekleştirmişti. Ağır uçaklarla düzenlenen saldırı sonucu örgüt çalışanları dahil 22 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Kunduz’daki Sınır Tanımayan Doktorlar’a ait hastanenin adının gizli kalmasını isteyen çalışanlarından biri, Sputnik’e açıklamasında, saldırı anında tatil nedeniyle hastane dışında olduğu için hayatta kaldığını belirterek, “Hava saldırısında hastanenin içinde olan tüm doktorlar yanarak can verdi, kimse kurtulamadı. Onlar, Afganistan vatandaşı meslektaşlarımdı. Ölenler arasında yabancılar yoktu, zira yabancı doktorlar saldırı öncesinde hiçbir neden göstermeksizin hastaneyi terk etmişti” ifadelerini kullandı.
‘HASTANE TALİBAN’IN ELİNDEYDİ’
Saldırıdan bir hafta önce Kunduz’un Taliban tarafından işgal edildiğini hatırlatan Afgan doktor, “Hastane bir süreliğine onların eline geçmişti. Taliban üyeleri, hastaneye girerek ambulans araçlarını kaçırmıştı. Ama bir gün sonra hastane kurtarılarak tekrar çalışmaya başlamıştı. Yine yaralıları almaya başlamıştık” diye konuştu.
Hava saldırısından bir gün önce hastanenin sadece çatışmalarda yaralananları kabul ettiğini ifade eden doktor, “Kaydedeyim ki, yaralıların çoğu büyük kayıplar veren Taliban üyeleriydi. Onlara neden yardım ediyorduk? Örgütümüzün politikası şu ki, gerçekten de sınırsız ve siyasi tercih yapmadan çalışıyoruz. Yardım isteyen herkesi tedavi ediyoruz” dedi.
Batı medyasında yer alan haberlerin aksine Taliban’ın hastane personelini esir almadığını kaydeden Afgan doktor, “Aslında Taliban Kunduz Bölge Hastanesi’ni ele geçirip Afgan hükümetine çalışan birkaç hastayı esir almıştı” diye ekledi.
Kunduz bölgesinde hükümet ordusu ve militanlar arasında çatışmalar devam ediyor. Afganistan Meclisi’nin Kunduzlu milletvekili Fatima Aziz, bölgedeki durumunda Suriye veya Irak’tan daha kötü olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Farklı ülkelerin üyesi olan Taliban militanları Kunduz’da savaşıyor, büyük planları var ve kolay kolay teslim olmayacaklar. Sputnik’e konuşma fırsatından yararlanarak hükümet, hayır kurumlar ve kayıtsız kalmayan herkesin duymasını istiyorum. Kunduz bölgesi sakinleri acil insani yardıma muhtaç. Aralarından çoğu, hava saldırıları sırasında gizlendikleri evlerinin mahzenlerinde gıda yetersizliğinden can verdi. Hayatta kalanlar komşu Tahar bölgesine kaçarak orada, kelimenin tam anlamıyla, sokaklarda kalıyor. Ben ve aynı görüşe sahip diğer milletvekilleri, Kunduzlu sığınmacılara barınak ve çocuklara diğer bölgelerdeki okullara gitme imkanın sağlanması konusunu defalarca gündeme getirdik. Ama henüz hiçbir sonuç alamadık. Kendi imkanlarımızla 400 aileye yardım edebildik ama sığınmacı sayısı çok daha fazla ve yaşayacak yerleri yok. Soğuklar geldi, çocuklar hasta, yemek yok.”
‘ÖZÜR, İNSANLARIN ANISINI HAFIZAMIZDAN SİLENEMEZ’
Kunduz’da yaşananların titizlikle araştırılması gerektiğini ve sadece tarafsız soruşturmanın gelecekte benzer faciaları önleyebileceğini kaydeden Afgan siyaset uzmanı Abdülhamid Safut da şu değerlendirmelerde bulundu: “Kunduz’da yaşananlar oldukça karmaşık bir konu. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, hava saldırısı sırasında hastanede militanlar vardı, bu yüzden hava saldırısı düzenlendi. Diğer yandan, hava saldırısından sorumlu olanların, tüm savaş kurallarını çiğnediklerini idrak etmeli. Hiç şüphesiz bunun cevabını vermeli, bir tek özür saldırıda ölen masum insanların anısını hafızamızdan silmez.”