Sykes — Picot olarak bilinen ve Ortadoğu'nun parçalanmasına ilişkin anlaşmada, Çarlık Rusya'sı Dışişleri Bakanı Sazonov'un da önemli rol oynadığını, devrimin ardından Rusya'nın bölgedeki bu politikaları terk ettiğini anımsatan Erel Tellal, Sovyetler Birliği'nin, özellikle 1955'ten başlayarak bölgede önemli bir aktör olarak rol aldığına anımsatıyor. Tellal, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, 90'lı yıllarda bölgeden çekilmiş görünse de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le birlikte, Rusya'nın daha aktif bir rol izlemeye başladığını belirtiyor.
‘BM'DEN ÇIKAN KARAR NATO OPERASYONUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'
"Suriye'deki sorun ise Arap Baharıyla 2011'de başladığını söyleyebiliriz. Arap Baharı adı altında iktidar değişiklikleri başladı bölgede ve Tunus'tan başlayarak Mısır, Libya son olarak Suriye'ye geldi. Asıl Rusya için dönüm noktası sanıyorum, Libya'ya müdahale oldu. Libya'ya müdahalede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden karar çıkarılmasına onay verdi Rusya. Fakat daha sonra bu bir NATO operasyonuna dönüştürüldü ve Libya deyim yerindeyse paramparça edildi. İşte bu noktadan sonra Rusya daha fazla geri adım atmayacağını gösterdi." (03.00) (05.13) Batılıların Libya'da yaptıkları müdahale, Libya'nın paramparça olmasına neden oldu. Daha çok Batı'nın uyguladığı politikalar, bu bölgedeki devletlerin güçsüzleştirilmesi ve parçalanması üzerinden gidiyor. Rusya, Suriye'de buna izin vermeyeceğini gösterdi."
Suriye'nin IŞİD gibi İslamcı bir terör örgütüyle baş başa bırakıldığını yani kaderine terk edildiğini, Rusya'nın müdahalesi sonrası ABD başta olmak üzere bütün Batılı devletlerin geri döndüğünü aktaran Erel Tellal, son bir yılı şöyle değerlendiriyor:
"Kısaca değerlendirecek olursak son bir yılı, bölge barışı ve Suriye halklarının geleceği açısından Rusya'nın oynadığı rolün son derece olumlu olduğunu düşünüyorum."