Radyolojik Olay Ölçeği'ne göre 7. seviye nükleer tehlike ilan edilen Çernobil (Ukrayna) ve Fukuşima (Japonya), nükleer enerji tarihine geçmiş en büyük kazalar olarak gösteriliyor. Çernobil’deki kaza 26 Nisan 1986, Fukuşima-1’deki ise 11 Mart 2011’de yaşandı. Çernobil’den 5 milyon 200 bin, Fukuşima’dan ise 370 bin tera bekerel radyasyon yayıldı. Çernobil kazasının ardından yarıçapı 500 kilometre, Fukuşima’da ise yarıçapı 60 kilometre olan bir radyoaktif bölge oluştu. Özetle bu kazaların nedenleri ve sonuçları farklıydı ama arkada benzer manzaralar kaldı. Öyle ki bazı fotoğraflarda Fukuşima ile Çernobil’i birbirinden ayırmak oldukça zor.
Öte yandan korkutan havası ve tehlikelere rağmen, Çernobil 1990’ların ortalarından itibaren turistleri çekmeye başladı. Çoğu kişi turistik şirketlerin hizmetlerinden yararlanarak yasal yollarla bu bölgeye geliyor. İlk turlar, 1995’te satılmaya başlandı.
Çernobil ziyaretçileri arasında bilim insanları, gazeteciler, eski sakinler ve 'kıyamet sonrası bilim kurguya' hayran kişiler var. Bölgeye ayrıca Japonya dahil diğer ülkelerden de birçok kişi gidiyor.
Çernobil nükleer santraline turlar da bir hayli popüler. Forbes dergisi 2009’da Çernobil santralini dünyanın en ‘egzotik’ turizm merkezi olarak gösterdi. Santrale gitmek için Google’da arama yapmak yetiyor, zire birkaç saniye içinde ekranda santrale gezi düzenleyen bir dizi tur operatörünün adı çıkıyor. Bu operatörler hem grup hem de bireylere yönelik turlar hazırlıyor. Turların süreleri 1 ilâ 30 gün arasında değişiyor.
Çernobil nükleer santraline geziler organize eden en büyük şirketlerden biri olan Go2Chernobyl’den Sputnik’e yapılan açıklamada, müşteri sayısının bazen haftada 3-4 bine ulaştığı belirtildi. Şirket yetkilileri, geçen yıl yasak bölgeye yaklaşık 20 bin kişi gönderdiklerini anlattı.
Yakın geçmişte Çernobil santralini ziyaret eden Japon bir gruba rehberlik yapan Viktor da Sputnik'e yaptığı açıklamada, Japonların yanlarında ahşap bir oyuncak getirerek her yerde onunla fotoğraf çektirdiğini söyledi. Viktor ayrıca benzer turları Fukuşima’da organize etmek isteyen bir Japon vatandaşla tanıştığını da anlattı.
Diğer taraftan BM'nin 2002 tarihli bir raporuna göre Çernobil’in birçok bölgesine gitmek sağlığı tehdit etmiyor. Nitekim bu tarihten itibaren Çernobil’i ziyaret edenlerin sayısı her yıl yaklaşık bin kişi arttı. 2007’de piyasaya sürülen ve Çernobil'i konu alan ‘S.T.A.L.K.E.R.’ 'sayesinde' Çernobil turlarının popülerliği daha da arttı.
Çernobil bölgesine yasadışı yollarla giren insanlar için 'stalker' (iz sürücü) ifadesi kullanılıyor. Bu insanlar son 20 yılda alt kültür oluşturmayı başardı. İnternette kendi site ve forumlarına sahip stalker'ler, ‘Vestnik Stalkera’ adında bir de gazete çıkarıyor.
Ancak Ukrayna kanunlarına göre bölgeye yasal girişler özel kimlik ve diğer gerekli belgelerin temin edilmesinin ardından bir memur eşliğinde, özel güvenlik noktalarından yapılabiliyor.
Buna rağmen Çernobil'de yasadışı olarak yaşayan kişiler var. Bu kişilerden bazıları felaket sonrası evlerine dönen vatandaşlar, diğerleri ise sahipsiz evleri dolduranlar.