BM Genel Kurul çalışmalarına Suriye krizi damgasını vururken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajlarından yola çıkarak, ittifaklar sisteminin değişip değişmediği tartışılıyor. Erdoğan'ın dünya örgütü kürsüsünden verdiği mesajlarını, Türkiye'nin Suriye'deki stratejisini, Fırat Kalkanı operasyonunun boyutlarını Emekli Büyükelçi Osman Korutürk ile değerlendirdik.
‘ERDOĞAN'IN KONUŞMASI FAZLA İLGİ ÇEKMEDİ'
"Herkes herşeyi bırakıyor ve Türkiye'nin cumhurbaşkanını dinliyor sanıyorlar. Ama öyle değil. Bu rutin bir şeydir. Devlet ve hükümet başkanları gider ve onların ilgi uyandırıp uyandırmadıkları esasen salonun durumundan anlaşılır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok fazla ilgi çektiğini söylemek mümkün değil. Ben salonun durumuna baktım ve Obama'nın konuşmasının sonrasında boşalmış gördüm. Onun için Erdoğan'ın verdiği mesajlara orada çok dikkat edildiğini sanmıyorum. Daha çok bizim iç politikamıza yönelik mesajlar gibi geliyor."
‘FETÖ VURGUSU TÜRKİYE'NİN İTİBARINI SARSACAK BİR ŞEYDİ'
‘DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR ERDOĞAN'IN GÜNDEME GETİRDİĞİ BİR TARTIŞMA DEĞİL'
Cumhurbaşkanı'nın BM kürsüsündeki mesajlarının çok da üzerinde durulacak mesajlar olmadığını söyleyen Korutürk, Erdoğan'ın BM kürsüsünden yinelediği ‘dünya beşten büyüktür' mesajı için "Bu lafı habire söylüyor. Bu söz hoşuna gidiyor sanırım ki sürekli tekrar ediyor. Fikir olarak BMGK'nın yeniden yapılanması, bizim ortaya çıkarttığımız konular değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya çıkarttığı konular hiç değil. 30 yıldır BM içinde tartışılan çok ciddi bir çalışmanın konusu. Yani bunu açık açık söyleyen çok var. Çalışma yürüten komisyonlar dahi var" vurgusu yaptı.
‘HÜKÜMET DE SURİYE POLİTİKASINDAN YAKINIYOR'
Suriye politikasının Türkiye'yi dış politikada ciddi bir çıkmazın içinden geçirdiği ve dış politikanın öteki bölümlerini de etkilediği söyleyen Korutürk "Bununla birlikte hükümet de bundan yakınıyor. Suriye politikasının yanlış olduğunu açık açık söylüyor. Bunu başbakan birkaç kere söyledi. Ondan sonra Numan Kurtulmuş çok söyledi. Bir politika değiştirilmesi beklentisi doğdu bundan sonra. Ancak bu konuda herhangi bir işaret yok" diye konuştu.
‘ESAD'LA SAVAŞ FİKRİNİN DEVAMI BARIŞIN NİYETİNDEN UZAK'
'ANKARA İZLEDİĞİ POLİTİKALARLA PANDORA'NIN KUTUSUNU AÇTI'
Altı yıldır izlediği politikasıyla hükümetin ‘Suriye'de Pandora'nın kutusunu açtığını' söyleyen Korutürk," Bu kutunun içindeki bir takım güçleri dışarıya bıraktı. Bu güçlerin içinde bu PYD/YPG de var. Onların varlığını engellemek amacıyla IŞİD'le mücadele söylemi altında bir giriş yapıldı. Böyle bir girişte mutlaka hedeflerin önceden belirli olması lazım. Çekilme stratejisinin halk biilmese bile askerlerin bilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE BÖLGEYİ DEĞERLENDİRMEMEDİ, KOMŞULARINI DOĞRU OKUYAMADI'
Türkiye'nin dış politikasının ayakları yere basan bir politika olmadığını söyleyen Korutürk, Hükümetin bölgedeki durumu doğru değerlendiremeyip komşularını doğru okuyamadığını savundu. Bu sebeple Suriye'de herşeyin Ankara açısından mümkün olabileceğini, rejim değiştirme olmasa bile bu bölgede bir B planı olabileceğini ifade eden Korutürk, "Bu hükümetin maceracı politikalara girme eğilimi var. Bunu bir büyüklük olarak satabilme arzusu da var. Hükümetten beklenmeyecek birşey değil. Fakat teknik servislerden yani genelkurmaydan dışişlerinden ikaz gelmesi lazım. Bu bir devlet geleneğidir. Demokrasilerde böyle olur. Ama bunun yapılmadığını görüyoruz" saptaması yaptı.
‘ÖSO'NUN TUTAMADIĞI YERLERİ TSK TUTMAK ZORUNDA KALIRSA…'
"Suriye politikasının değişmesi kısmına geldiğimiz zaman. Ben bu politikanın değişmesi niyetini çok boş görüyorum. Çünkü TSK'ya, Suriyede giriştiği operasyonda ortaklık eden grup ÖSO. Çeşitli gruplardan oluşmuş onların büyük bölümü radikal dinci gruplar. Hatta ılımlı deniyor bunlar. Kafa kesmeyip kurşunla vurunca ılımlı mı oluyor onu bilemiyorum. ÖSO Türkiye'nin felsefesine uyan bir kuruluş değil. Hatta kendi başına bir kuruluş değil. ÖSO bir takım gruplardan oluşan bir oluşum. Buna güvenip de onun kolunda Suriye'ye girdiğiniz zaman bunun tutamacağı yerleri siz tutmak zorunda kalacaksınız. Nitekim şimdi ÖSO'nun eline geçen birkaç yere bakıyorsunuz, ardından başkalarının eline geçiyor. Şimdi piyade mi girecek deniyor. Milli Savunma bakanının yalanlaması da var. Yani tatsız ve Türkiye'nin geleceği açısından çok umut vadedici olmayacak bir takım hamlelerin içerisindeyiz."