İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Gazeteciler Ahmet Şık, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener ile Coşkun Musluk ve Sait Çakır hazır bulundu. Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı, duruşma savcısının ve kendisinin mahkemede yeni görevlendirildiğini açıkladı.
‘ÇETE FAALİYETİ YÜRÜTEN GÜLEN EKİBİNİN TÜM DESTEKÇİLERİNİN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ'
Duruşmada söz alan Ahmet Şık, "Bizi gözaltına alan ve sorgulama işlemini başlatan Zekeriya Öz şu anda firarda. Tutuklayan hakim İbrahim Balık şu anda cezaevinde. İddianameyi yazan Cihan Kansız firarda. Bizi daha önce yargılayan mahkeme heyeti başkanı Mehmet Ekinci de firarda. Diğer üyelerde tutuklanmıştır. Bu komplonun yürütücüsü olan polislerin büyük bir kısmı da cezaevinde ya da firardadır. Durum açıklığa kavuşmuştur. Çete faaliyeti yürüten Gülen ekibinin tüm destekçilerinin cezalandırılmasını istiyoruz ve suç duyurusu yapılmasını istiyoruz. Cemaate destek veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da yargılanması gerek. Bizim yönümüzden de beraatımızı istiyoruz" diye konuştu.
Sanıklardan Yalçın Küçük de öğrencilik yıllarından bu yana demokrasi mücadelesi içinde olduğunu belirterek, "1959 yılında Sansaryan Han'da ilk kez gözaltına alındım. Orada 24 saat yattım. Çocuktum Daha sonrada bu mücadeleme devam ettim. Ben alaylı hukukçuyum. Hayatımın değişik dönemlerinde o kadar çok yargılandım ki…" dedi. "Öğrencilik hayatım ve eğitim hayatım hep birincilikle geçti. Bu dosyada da (Odatv davası) 1. sanık olarak gösterilmekteyim, Ergenekon davasında 1. sanık olarak gösterilmekteyim" diyen Yalçın Küçük, kürsüden sanıklara dönerek "Neden itiraz etmiyorsunuz?" diye seslendi. Yalçın Küçük'ün bu sözleri duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.
NEDİM ŞENER: BU TİYATRONUN BİTMESİNİ İSTİYORUZ
Nedim Şener de, "Ben bu dava açıldığı vakit duruşmada mahkeme salonunda 'Tiyatroya hoş geldiniz' şeklinde bir ifade kullanmıştım. Bu davanın gerek açılma süreci gerekse yürütülme süreci iddialar deliller anlamında adeta bir tiyatro sahnelenmektedir. Biz yargılanan kişiler olarak ben ve diğer arkadaşlarım bu tiyatronun bitmesini istiyoruz. Ergenekon ana davasında bizimle ilgili herhangi bir iddia ve delil olmadığı halde bir şekilde bize de suçlama yapılmıştır. Ben Hrant Dink cinayeti ile ilgili bir kitap yazdım. Bu nedenle benim hakkımda bu suçlamanın yapıldığı düşünmekteyim. Benim hakkımdaki soruşturmayı yapan emniyet görevlileri ve Cumhuriyet savcılarının bir kısmı cezaevinde bir kısmı da kaçak durumdadır. Ayrıca Hrant Dink cinayeti ile ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı dosyada tanık sıfatıyla ifade vereceğim. O tarihe kadar ve en kısa sürede bu davanın olumlu veya olumsuz bir şekilde neticelenmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Bir kısım sanıkların avukatı Celal Ülgen ise suçlamaların maddi bir temelinin olmadığını belirterek, "15 Temmuz'da gerçekleşen darbe teşebbüsü de her şeyi açıkça ortaya koymuştur. Bir an önce mahkemenin karar vermesini talep ediyoruz" diye konuştu.
SAVCI SÜRE İSTEDİ
Duruşma Savcısı Kamil Ertuğrul da dün İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma savcısı olarak görevlendirildiğini ve dosyayı incelemek ve mütalaa hazırlamak tarafına için süre verilmesini istedi.
DURUŞMA 21 EKİM'E ERTELENDİ
Mütalaasını hazırlaması için savcıya süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Ekim saat 10.00'a erteledi.