Rusya ve İran'ın yeşil ışık yakmasıyla, ÖSO şemsiyesindeki gruplarla Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı operasyonuna başlayan Türkiye'nin rotası El Bab'ı gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Biz Bab'a ineceğiz. Buraları bize tehdit unsurları olmaktan çıkarmamız gerekiyor" açıklamasının üzerine, Rusya'nın tutumuna ters biçimde Esad'sız geçiş uyarısı yapması, ‘Ankara'nın politikasında bir değişim mi var?' sorularını akıllara getirdi. Türkiye'nin bu mesajları neden verdiğini, Rusya'nın tepkisinin ne olacağını ve sahadaki gelişmeleri Ortadoğu uzmanı ve gazeteci Bora Bayraktar ile konuştuk.
‘RUSYA İLE UZLAŞMA SAYESİNDE OPERASYON GERÇEKLEŞTİ'
Bayraktar, Türkiye'nin güney sınırındaki istikrarsızlıklıkların yönetim tarafından görüldüğünü belirterek "Bu açıdan öncelikle Suriye sınırının güvenliğini sağlayabilmek açısından bu operasyona girişildi. Bunu bir sınırlı operasyon olarak görmek lazım. Ancak cumhurbaşkanının da söylemleri var" diye konuştu.
Rusya'nın operasyona ‘olur' vermesinin gelinen noktada çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Türkiye'nin Suriye operasyonu Rusya ile uzlaşma sayesinde gerçekleşebildi. Rusya ile Türkiye arasında gerilim devam etseydi Türkiye'nin orada 1 milimetre bile ilerleme şansı bulamazdı" diye ekledi.
'TÜRKİYE ŞAM POLİTİKASINDAN DÖNMESE İZİN ALAMAZDI'
Ankara'nın Suriye'nin kuzeyinde öteden beri kurmak istediği güvenli bölge için Rusya tarafından müsade almasını, Esad rejimini devirme güdüsünden vazgeçmesine bağlayan Bayraktar, Cumhurbaşkanı'nın operasyonun genişletilebileceğine yönelik açıklamalarını şöyle değerlendirdi:
"Benim anladığım kadarıyla Türkiye 5 bin kilometre kare sözünü sarf ediyor. Bu da aşağı yukarı 100 kilometre karelik bir derinliğe tekabül ediyor. Bire bir anısı olacak değil ama, bence bunun Türkiye'nin daha önce de tarif ettiği Halep'in kuzeyinden geçen bir hat şeklinde olması gerekir. Çünkü Türkiye ile bu işi Rusya yapıyorsa, bazı taahhütler vermiş olması gerekir. Bu da zaten ön plana çıktığı gibi Esad rejimin devrilmesinden Türkiye geri adım atmasa bence Rusya buna müsade etmezdi. İran da bu sebeple ‘olur' verdi. Aksi takdirde bu mümkün olmazdı."
‘RUSYA-İRAN-ŞAM UZLAŞMASI DAĞILIRSA OPERASYON SIKINTIYA GİRER'
‘EL BAB'A İNMEK HALEP'İ ZORLAMAK ANLAMINA GELİR'
El Bab'ın çok çok kritik bir bölge olduğunu ve Türkiye'nin birlikte hareket ettiği isyancı grupların Halep'e uzanan bir köprüye dönüşebileceği uyarısı yapan Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü:
"El Bab bir anlamda Halep'i zorlamak anlamına gelir. Eğer burada ÖSO Türkiye'nin kontrolünden çıkarsa ve kendi gündemiyle hareket etmeye başlarsa El Bab'ı bir köprü olarak görüp Halep'e yüklenmeye çalışırsa, bence burada bir dirençle karşılaşır ve bu da Türkiye'nin şu anda operasyonunu dayandırdığı uzlaşmayı dağıtabilir. Bu da çok riskli. Yani bu; söylem düzeyinde kalırsa problem yok. Aynı zamanda askeri açıdan da, yani Halep'e inmek, Şam'ı zorlamak da oldukça zor. Şu anda Türkiye'nin operasyon yaptığı alan derken 10 kilometrelik bir hattan söz ediyoruz. TSK ve Özgür Suriye Ordusu aşağıya indikçe Arap köyleriyle, IŞİD'in desteklediği köylerle muhatap olacak ve tabi dirençle karşılaşacak. Yani kolay bir operasyon olmaz."
'IŞİD'LE MÜCADELE SÖYLEMİ RUSYA'YA BAĞLILIK MESAJI'
‘ASIL BÜYÜK ANLAŞMA TÜRKİYE, SURİYE, RUSYA VE İRAN ARASINDA'
ABD kanadında, Türkiye'nin Suriye krizinin diğer aktörleriyle anlaşmasıyla birlikte, bir oyun dışında ve gerisinde kalma durumunun oluştuğunu analiz eden Bayraktar, Rusya ile ABD arasındaki küresel rekabetin Suriye ve Türkiye üzerinden devam ettiğini söyledi. Bayraktar "Yani olay, Suriye'de kim hakim olacak, Türkiye kimin yanında duracak? Burada ABD tarafı Suriye Kürlerini, PYD'yi Türkiye üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıyor. Bir anlamda da bunların tabi operasyon olarak da ABD'nin işine yaradığı gerçeği ortada. Türkiye de Rusya ile daha yakın hareket ediyor. Bu ittifakların da çok kırılgan olduğunu, herkesin belli noktalarda kendi gündemleriyle zaman zaman ayrışmalar yaşadığını görüyoruz. Ama bence büyük uzlaşma Türkiye,Suriye, Rusya ve İran arasında, Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında" diye konuştu.
'ABD YÖNETİMİNDE CİDDİ GÖRÜŞ AYRILIĞI VAR'
ABD'ninse Türkiye, Suriye, Rusya ve İran ittifakının aksine böyle bir kaygısı olmadığını savunan Bayraktar, "Çünkü Suriye'yi bir bütün olarak Rusya'ya bırakmaktansa, parçalayarak bir kısmını elinde tutmayı PYD ya da diğer gruplar üzerinden tercih ediyor gibi bir görüntü var. O açıdan da ben, ABD ve Türkiye'nin bu noktada ayrıştığını düşünüyorum. Zaman zaman bu ayrışmanın çok derin görünmemesi için taraflar bir takım adımlar atıyor. Bir de ABD'nin kendi içinde, yani siyasetle Pentagon arasında da bir anlaşmazlık var gibi. Yani bir bakıyorsunuz Kerry anlaşma imzalıyor, bir kaç gün sonra Pentagon gidip Suriye rejiminin askerlerini bombalayarak bir anlamda bu ateşkesi baltalıyor gibi de bir görüntü var. Yani ABD'nin de kafası çok net değil gibi. Onlar da daha net bir politika ortaya koymak için herhalde yönetim değişikliğini bekliyorlar" değerlendirmesi yaptı.
'ÖSO'NUN YAPISI İÇ SAVAŞIN UZAMASININ SEBEPLERİNDEN BİRİ'
Türkiye'nin operasyonda kol kola ilerlediği ÖSO'nun mevcut yapısının gerçekten çok ciddi bir sorun olduğunu dile getiren Bayraktar, "İç savaşın bu kadar uzamasının sebeplerinden de bir tanesi bu. Türkiye'nin ve ÖSO'nun arkasındaki diğer güçlerin bugüne kadar Suriye özelinde hedeflerine ulaşamamasında da en büyük faktörlerden bir tanesi. Bugün de bence aynı sorunlar devam ediyor. ÖSO zaten burayı kendisi tutabilseydi TSK'nın girmesine hiç gerek yoktu" dedi.