MAK Danışmanlık tarafından 27 Ağustos — 2 Eylül arasında Türkiye genelinde 2 bin 700 kişiyle yapılan kamuoyu yoklamasına göre, ABD'ye duyulan güvensizliğin oranı yüzde 90'a çıktı. "Türkiye'nin stratejik ortağı olduğu düşünülen ABD'ye güveniyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan katılımcıların yüzde 90'ı "Hayır, güvenmiyorum" yanıtı verirken, ABD'ye güvendiğini belirtenlerin oranı yüzde 4'te kaldı.
Türkiye'de ABD'ye güven konusunda büyük bir kırılma yaşandığını savunan Kulat "Son 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Amerika olduğu konusunda Türk toplumunun genelinde bir kanaat oluşmuş durumda. Özellikle İncirlik'te darbeciler tarafından ele geçirilmiş uçaklara yakıt nakillerinin orada yapıldığı tespit edildi. Vatandaşın basına yansıyan ve yansımayan daha başka bir sürü algısı var. Vatandaş çok ciddi şekilde Amerika'nın bu tavrından rahatsız. Ama daha önemlisi, terör örgütünün lideri olarak gördüğü Fethullah Gülen şu an Amerika'da yaşamakta" dedi.
'DARBE GİRİŞİMİNDEN ÖNCE YÜZDE 50 ORANINDAYDI'
Kulat, darbe girişimi öncesinde yaptıkları araştırmada ABD'ye duyulan güvensizliğin yüzde 50 dolayında olduğunu, 15 Temmuz'un hemen ardından bu oranın yüzde 80'e çıktığını, son kamuoyu yoklamasında ise güvensizliğin yüzde 90 oranına yükseldiğini söyledi.
‘DAHA SERT TEPKİLER OLABİLİRDİ'
Güvensizliğin yanı sıra toplumun ABD'ye karşı tepkili olduğunu ifade eden Kulat "Eğer Türkiye'de olağanüstü hal olmamış olsa, bütün sivil toplum kuruluşlarının bugüne kadar gösterdiği klasik tepkiler var; herhalde Amerika büyükelçiliğinin önüne insanlar gider sadece çelenk bırakmazlar, herhalde taş da atarlar. Yani büyük tepkiler gösterebilirler" dedi.
Kulat, ABD'lilerin ‘devlet politikası olarak bu girişimin içerisinde yer almadıkları' yönündeki açıklamalarının Türkiye toplumu tarafından bir taktik olarak görüldüğünü belirterek şunları kaydetti:
"Darbeler başarılı olduğunda, darbeyi yapanlarla ilgili olumsuz ifadeler konuşulmaz. Burada Amerika'yla ilgili olumsuzluğun nedeni, vatandaş Amerika'nın yaptığını hem gördü hem de Amerika'yı yendiğine inanma duygusu yaşıyor."
ABD'lilerin devlet politikası olarak bu girişimin içerisinde yer almadıkları yönündeki açıklamalarının da Türkiye toplumu tarafından bir ‘taktik' olarak algılandığını belirten Kulat, ‘ABD'nin darbe girişiminin içerisindeki varlığı' konusunda vatandaşların ve siyasilerin kafasında bir tereddüt olmadığını' söyledi ve Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, Türkiye ziyaretinde, geçmiştekinden farklı olarak, daha alt düzey bir temsiliyetle karşılandığını anımsattı.
Darbe girişiminde bulunanların lider kadrosunun ABD'den lojistik destek aldığına inanıldığını söyleyen Kulat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Barack Obama'yla yaptığı görüşmede kendisine "darbe girişimine karşı tutumu nedeniyle teşekkür etmesinin" ve hükümetin tavrının bu algıya etkileri konusunda ise şunları söyledi:
"Çin'de yapılan zirve sırasında Obama ‘Benim ülkemde benzer bir darbe yapılmış olsa, kurumları bu kadar kısa süre içerisinde nasıl toparlarım, çok emin değilim' gibi bir ifade kullandı. Teşekkür ona yönelikti. Tabii bu arada şunu belirtmek lazım; Türk ordusu ile Amerika ordusu arasında NATO'dan kaynaklanan bir sürü anlaşma söz konusu. Türkiye olabildiğince şu anda geçirmiş olduğu süreci de dikkate aldığımızda, düşmanlarını azaltmak dostlarını çoğaltmak gibi bir gayretin içerisinde. Bu açıklamayı biraz böyle görmek lazım."