ABD'de yaşayan serbest gazeteci Ali Abaday'ın Sputnik'e aktardığına göre, hakim Berman'ın davadan çekilmesi için sunulan temel argüman ise 2014 yılında İstanbul'da katıldığı bir sempozyum. Dilekçede Berman'ın sempozyuma katıldığı zaman 17-25 Aralık süreci sonrası yaşananlar üzerinden Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ile ilgili yorumda bulunduğu, bu durumun da davaya objektif bakmasını etkileyeceği savunuldu.
Savunma ekibi bununla birlikte avukatlık bürosunun Temmuz ayı sonunda polislerce basılıp kapatıldığını da hatırlattı.
Berman'ın sempozyuma katıldığı günlerde Today's Zaman'a verdiği bir mülakatta, 17-25 Aralık sürecinde hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili olarak söylediği sözlere de yer verildi. Söz konusu davanın merkezinde Rıza Sarraf'ın olduğu, ancak davanın sonunda beraat ettiği anlatılarak, bu dava sürecinde yaşanan olaylarla ilgili yorumları sebebiyle, hakimin davaya objektif bakmasının mümkün olamayacağı ileri sürüldü.
SARRAF BU SÜREDE HAPİSTE KALMAYA DEVAM EDECEK
Sarraf'ın avukatı Benjamin Brafman ise bu teklife karşılık, "Objektifliğinizden şüphemiz yok" demişti. Ancak aradan aylar geçtikten sonra Sarraf ve avukat ekibi bu teklifi Türkiye'de yaşanmakta olan siyasi iklime bağlayarak kabul etme yoluna gidiyor. Tabii bu noktada hakim Richard Berman'ın vereceği karar önemli. Şayet kendisi davadan çekilmezse bölge temyiz mahkemesi o da olmazsa Anayasa Mahkemesi bir seçenek. Fakat tüm bu sürede Rıza Sarraf'ın hapiste kalmaya devam edeceği de bir gerçek.
BERMAN 2014'TE NE DEMİŞTİ?
Türkiye'ye geldiği sempozyum zamanı ülkedeki hukuksal durum ile ilgili konuşan Berman, "Türkiye'deki hukuk saldırı altında çünkü yargı bağımsızlığı zor durumda" demişti.
17 Aralık sürecine de değinen Berman, yasal sürecin kesintiye uğradığını aktarıp, "Bir oyun oynanırken oyunun kurallarını değiştirmek adil değildir" ifadesini kullanmıştı ve Türk hükümetinin, yolsuzluk soruşturmasının kamu tarafından öğrenilmesinin ardından yasalarda yaptığı değişiklikleri bildiğini açıklamıştı.
AB'nin endişelerini kendisinin de taşıdığını söyleyen Berman, HSYK'nın yapısındaki değişiklik sonrası Adalet Bakanı'na bu kadar gücün verilmesinin yanlış olduğunu ifade etmişti. ABD'de güçler ayrılığı ilkesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken hakim Berman, Adalet Bakanı'nın elde ettiği güç ile yargıçların amiri konumuna geldiğini belirtmişti.
HAŞİM KILIÇ'IN KONUŞMASINI BEĞENMİŞTİ
Richard Berman Anayasa Mahkemesi eski başkanı Haşim Kılıç'ın 25 Nisan 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nin 52. Kuruluş yıldönümünde hükümeti eleştiren konuşmasının da oldukça önemli olduğunu söylemişti. Berman ayrıca dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi'nin Twitter yasağı hakkındaki kararına yönelik söylediği, "Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına saygı duymuyorum" sözünün vatandaşlar için oldukça kötü bir mesaj taşıdığı eleştirisinde bulunmuştu.
Türkiye'yi yakından takip ettiği belli olan hakim Berman ayrıca ifade özgürlüğü ile ülkenin ulusal çıkarları arasında bir gerilim olduğunu ancak Anayasa Mahkemesi'nin Twitter yasağının kaldırılması konusunda doğru karar verdiğini düşündüğünü söylemişti.
BHARARA'NIN TEZİ KUVVETLENİYOR MU?
Son verilen dilekçenin Türkiye'de yaşanan olayları temel alması ve bir manada Richard Berman'ı, Gülen hareketi ile bağlantılı izlenimi yaratması Bharara'nın davanın sorunu hakkındaki tezini kuvvetlendiriyor gibi görünüyor.
Ne var ki gelinen noktada Sarraf ve avukatları Türkiye'de yaşanan gelişmelerin New York'ta görülen davayı da etkileyeceğini ifade etmeye başladı.
Kendisinin davadan çekilmesi için verilen dilekçeyi inceleyecek olan Richard Berman'ın kararını davanın düşmesi için 6 Eylül'de yapılacak duruşmadan önce vermesi bekleniyor. Şayet Berman reddi hakim talebini kabul etmezse Sarraf için bu kararı temyiz yolu bulunuyor.