Yeşiller Partisi göç sözcüsü Volker Beck ise Handelsblatt gazetesine verdiği röportajda, "Herhangi bir neden olmadan kendi vatandaşlarınızın sadakatini sorgulamak genelde yalnızca otoriter rejimlerde gördüğümüz bir uygulama" dedi. Beck, Türk asıllı vatandaşların dil, din ve etnik geçmişten bağımsız olarak insan onuru ve insan hakları gibi değerleri desteklemeleri gerektiğini, yalnızca bir ülkeye "sadakat" ilan etmeleri gerekmediğini belirtti. Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin milletvekili Aydan Özoğuz da bir gazeteye yaptığı açıklamada, Merkel'in sözlerini eleştirdi ve Türk asıllı kişilerin sadakatlerinin sorgulanmaması gerektiği varsayımının yanlış olduğunu söyledi.
BELGE GERİLİMİ DAHA DA ARTIRDI
Geçen hafta Çarşamba günü basına sızan bir belgede hükümetin Türkiye'nin İslamcı gruplar için bir odak olduğu iddiasının yer almasıyla, iki ülke arasında son dönemlerde gittikçe artan gerilim daha da büyüdü. Alman medyası ayrıca MİT'in Almanya'da 6,000 kişiden oluşan bir muhbir şebekesi olduğu haberini yapmıştı.
Merkel Salı günü Passauer Neuen Presse gazetesinde yayınlanan bir söyleşide, "Uzun süredir Almanya'da yaşayan Türk asıllı kişilerden ülkemize daha yüksek düzeyde sadakat beslemelerini bekliyoruz" demişti. Merkel bunun karşılığında, Almanya'nın bu kişilerin endişeleri ve ihtiyaçlarına olumlu yaklaşım göstermeye çalıştığını belirtmişti.
15 TEMMUZ'UN ETKİSİ
Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk asıllı arasında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan destekçileri ve darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen'in destekçileri arasında gerilim yükselmişti.