‘ÇOK HAREKETLİ BİR DÖNEM'
FETÖ'nün darbe girişiminin püskürtülmesiyle Türkiye'nin tarihindeki en önemli ve en büyük tehditlerden birini geride bıraktığını belirten Coşkun, tüm devlet kurumları gibi yaşananları dünyaya anlatmak bakımından çok hareketli bir dönem geçirdiklerini kaydetti.
Her şeyden önce 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin başına neyin geldiğini anlattıklarını söyleyen Coşkun, darbe girişimi sonrasında alınan kararları, OHAL'in ne anlama geldiğini, bununla ne amaçladığını sağlıklı bir zeminde anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Coşkun, tüm yaşananlara rağmen Türkiye'nin hem siyasi ve ekonomik düzlemde hem de seyahat özgürlükleri bakımından yoluna devam ettiğini anlatma gayreti içerisinde olduklarını vurguladı.
‘TÜRKİYE'YE GÖNÜLDEN BAĞLI BİR ÜLKE OLARAK YAŞANANLARI SAMİMİYETLE ANLAMA İHTİYACI İÇİNDEYDİLER'
Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada (Azerbaycan) Türkiye'deki gelişmeleri olumsuz yorumlama eğilimi yok. Fakat onların (Azerbaycanlıların) merak katsayısı başkalarına göre daha fazlaydı. Türkiye'ye gönülden bağlı bir ülke olarak yaşananları samimiyetle anlama ihtiyacı içindeydiler. Azerbaycanlı kardeşlerimizin Türkiye bağlamındaki merakları hususunda müsterih olmaları konusunda mesajlar vermeye çalıştık. Mesajımızı kapsamlı şekilde ilettik ve iletmeye de devam ediyoruz."
FETÖ'nün Türkiye dışında ilk adım attığı ülkelerden birinin Azerbaycan olduğunu söyleyen Coşkun, bu yapılanmanın Azerbaycan'da nispeten daha uzun geçmişi olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, devlet kılığına girmiş, yürüttüğü eğitim ve hayır faaliyetleriyle gayet güzel ambalajlanmış, aslında çok sinsi niyetleri olan bir tehditle karşı karşıya kaldığını belirten Coşkun, şunları söyledi:
"Burada yapmaya çalıştığımız Türkiye'nin bu tecrübesini tüm çıplaklığıyla anlatmak. Bu örgüt Türkiye dışında da eğitim, iş adamları, medya gibi aynı sütunları oluşturarak yerleşen, önce Türkiye'den gelen insanların çoğunlukta olduğu, sona ise yerelleşmeye yönelen bir örgüt. Tüm bu gerçekler hatırlandığında Türkiye'nin tecrübesi özellikle kardeş Azerbaycan için çok önemli. Zira bu tehdidin aynı şekilde yuvalanmış olma ihtimalinin mutlaka dikkate alınmasını gerektiren bir gerçektir. Azerbaycan Türkiye'de yaşanan tehlike karşısında ciddi dayanışma ortaya koymuş, aynı zamanda bu tehlikenin Azerbaycan bakımından da ciddiye alındığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Birkaç gün önce soruşturma sürecinin başlatıldığını ilan ettiler. Farklı kulvarlarda terör örgütüne yönelik tedbirler almaktadırlar. Azerbaycan bağımsız bir ülke olarak şüphesiz kendi iradesiyle bu kararları almaktadır ama aynı zamanda Türkiye'nin hem hassasiyetine hem beklentilerine hem de tecrübelerine azami ölçüde dikkat göstermektedir."
‘BELİ KIRILMIŞ MIDIR, KIRILMAMIŞ MIDIR, BUNU YORUMLAMAK İÇİN BİRAZ ERKEN'
Azerbaycan'la her konuda yakın ve şeffaf işbirliği içerisinde olduklarını ifade eden Coşkun, tüm devlet kurumlarının tehlikelerle ilgili karşılıklı olarak azami ölçüde bilgi paylaşımında bulunduğunu kaydetti.
İki ülke arasında bu bakımdan sağlıklı bir platform olduğunu söyleyen Coşkun, "Azerbaycan birtakım tedbirler aldı. Bu tedbirler sayesinde FETÖ'nün buradaki yapılanmasının beli kırılmış mıdır, kırılmamış mıdır, bunu yorumlamak için biraz erken. Öylesine sinsi bir tehlikeyle karşı karşıyayız ki bunun tam manasıyla temizlendiğine dair hükümde bulunmak henüz Türkiye açısından dahi kolay değil. Bu yapılanmanın son derece tehlikeli olduğu, çok olumsuz düşünceleri bünyesinde barındırabileceği gayet güçlü şekilde Azerbaycan'da idrak edilmiş durumdadır. Bu terör örgütü karşısında Azerbaycan'da da gayet kararlı adımların atılıyor olması sayesinde işin gayet doğru yolda olduğunu söylemek mümkün" dedi.