FETÖ'nün 'Tahşiyeciler' olarak bilinen gruba kumpas kurdukları iddiasıyla, firari sanık Fethullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 24. duruşmasında, davaya ilk kez katılan müştekilerden Hüseyin Büyükfırat, Azerbaycan'da iş adamı olduğunu ve söz konusu dönemde bu yapının kendisinden para istediğini, vermeyince de kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti. Büyükfırat, FETÖ'nün en etkili olduğu 2. ülkenin Azerbaycan olduğunu ileri sürdü.
Eski polis müdürlerinin yargılandığı 'Tahşiyecilere kumpas' davasında, İHH Kafkasya temsilciliği yaptığını söyleyen müştekilerden Hüseyin Büyükfırat, FETÖ'nün dünyada en etkili olduğu ikinci ülkenin Azerbaycan olduğunu ileri sürdü. Büyükfırat, Gülen'in talimatıyla kendisine kumpas kurulduğunu, asıl hedefin ise İHH olduğunu söyledi. Söz alan sanıklardan Ali Fuat Yılmazer de, İHH'nın Azerbaycan da ve diğer başka bölgelerde El Kaide ve diğer örgütlere yardım ettiğini iddia etti.
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada aralarında Hidayet Karaca, Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün'ünde bulunduğu 9 tutuklu sanık ve 4 tutuksuz sanık katıldı. Tahşiye Yayınevi'nin sahibi Mustafa Kaplan'ın da aralarında bulunduğu 7 müşteki de hazır bulundu.
'GÜLEN, İMAMLARI VASITASIYLA BENİ UYARDI'
Fethullah Gülen'in Azerbaycan'daki imamları vasıtasıyla kendisini bizzat uyardığını anlatan Büyükfırat, "Azerbaycan'da bu yapının çok geniş faaliyetleri var. Dünyada belki de en etkili oldukları ikinci ülke Azerbaycan'dır. Bu yapı benden para istedi. Onların yaptığı hizmetle ilgili, 'Bir Müslüman olarak size yardım ederim ancak benim ölçülerim var. Sizin talepleriniz buna uygun değil, sizinle hiç bir alakam olamaz' dedim. Etkili bir konumum vardı orada. Çevremdekiler de, 'Bu yapıya para vermeyin, gayrı millidir, İslamiyet'e uygun değildir, bunlar başka ülkelerin ajanlarıdır' diye çok net şekilde belirttim. Beni bizzat imamlar aracılığıyla Fethullah Gülen uyardı, haber gönderdi. 2003'te benim Azerbaycan'a girişimi bizzat yasaklattı" iddiasında bulundu.
Farklı kaynaklardan Fethullah Gülen'in bizzat, 'Bunu oradan gönderin' dediği bilgisinin kendisine ulaşıldığını belirten Büyükfırat, "Ben İHH'nın kurucularındanım ve Kafkasya temsilcisiyim. Çıkıp internet ortamında beni Ruslara hedef gösterdiler. Ha bire benimle uğraşıyorlardı. 'Sen kimsin ki bu kadar uğraşıyorlar seninle' diyordu çevrem. Anlamıyordum. Mavi Marmara olayında ne olduklarını biraz anladım. Ben normalde milli görüş kökenliyim. Benim üzerimden İHH'ya ulaşacaklardı. Başarılı olsalardı hedef İHH idi" şeklinde konuştu.
ALİ FUAT YILMAZER: İHH KÜRESEL TERÖRİZMİN BAŞINDA GELİR
Söz alan sanıklardan Ali Fuat Yılmazer, "Biz operasyona onun bunun talimatıyla başlamadık. Kamuoyuna yansıyan bilgilerin bizim dosyayla uzaktan yakından alakası yoktur" ifadesinde bulunduktan sonra Büyükfırat'a, "İHH'nın kurucuları arasında olduğunuzu söylediniz. Tam hangi yıllar arasında?" diye sordu. Büyükfırat, "1994'ten 2000 yılına kadar bilfiil, sonra da gönül bağıyla yardımcı oldum. Ermenistan ile Karabağ savaşında, sınırda mülteci olan yaklaşık 1 milyon kişiye gıda, kıyafet, ilaç gibi yardımlarda bulunduk. İHH olarak bu tip yardımlarda bulunuyoruz" dedi.
Tekrar konuşan Yılmazer, "İHH, küresel terörizm ve El Kaide faaliyetleri denildiğinde en önemli kuruluşların başında gelir. Özellikle bu tip sınır bölgelerinde cihadistlere yardım yapıyor ve bu El Kaide ile ilişkisinin göstergesidir. Zamanında başbakana bunları rapor şeklinde sundum. Sayın başbakanla görüşerek yaptım ben bu operasyonu, ona da bildirmiştim" diye konuştu.
Beyanına devam eden Hüseyin Büyükfırat, sanıklara yönelik "Bunlar hepsi maşa, kumpasa dahli olan herkesten şikayetçiyiz. Elebaşı Fethullah Gülen tutulsa, diğerlerinde sorun yok" şeklinde konuştu.
