Feyzioğlu, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin, "İşgal girişiminin arkasındaki güçler devam ettiği, Türkiye'nin jeopolitik konumu aynı olduğu ve bölgede aynı menfaatler çatışmaya devam ettiğine göre tehlikenin de geçmediğini söyledik. Bu geçmemiş tehlikeye karşı bizim safları bozmamamız lazım" ifadesini kullandı.
"Yargımızı tarafsız, bağımsız, güvenilir hale getirelim, bunu da el birliği ile yapalım" diyen Metin Feyzioğlu, bunun Türkiye'nin beka meselesi haline dönüştüğünü belirtti.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ VE SAYIN ADALET BAKANIMIZ İLE HEMFİKİRİZ'
Suçlunun suçsuzdan ayrılmamasını en çok FETÖ'nün istediğine dikkati çeken Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Kendi kanlı üyeleri, 15'inde bu korkunç girişime kalkışanlar suçsuzların yanında, onların itibarından itibar kazanmaya çalışacaklardır. Kurunun yanında yaşın yanması sadece o haksız yere yananların bireysel özgürlüklerinin sınırlanması ve zarar görmeleri değildir, bunun da ötesinde FETÖ'nün mağduriyet iddia etmesine ve uluslararası kamuoyunda bir meşruiyet kazanmasına sebebiyet verecektir. Tam da bu noktada Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların ve avukatların tarihi bir görevi vardır. Bu görevin hiç kimse tarafından da engellenmemesi gereklidir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Adalet Bakanımız ile hemfikiriz.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eylül ayında yapılacak uluslararası meslek örgütü toplantısına katılacaklarını, bu toplantıda Türkiye'nin 15 Temmuz'da yaşadıklarını ve bu tarihten sonraki meşru savunma hakkı çerçevesinde yaptıklarını anlatacaklarının bilgisini sunduklarını belirten Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kendilerine destek verdiğini söyledi.
‘ADLİ YIL AÇILIŞINI YARGITAY BAŞKANLIĞI İLE ORTAK DÜZENLEYECEĞİZ'
Feyzioğlu, devletin arkasında dün olduğu gibi bugün de koşulsuz saf tuttuklarını da vurguladı.
Adli yıl açılışında bundan sonra alternatif bir tören olmayacağını vurgulayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, "Yargıtay Başkanlığı ile ortak düzenleyeceğiz adli yıl açılışını ve 79 milyonu ırk, din, dil, cinsiyet ayrımcılıklarını bir kenarda bırakıp, adalet paydasında kavuşturabileceğiz. Bu sembolik ama çok değerli bir adım olacak" diye konuştu.