İranlı ISNA ajansına konuşan İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi’nden Hosseini, ülkesinin S-300’lerin sevkiyatıyla ilgili bir sorunu olmadığını belirtti:
“Rusya’nın S-300 anlaşmasındaki sorumluluklarını sıkı bir şekilde yerine getirmesi ve sevkiyatı gerçekleştirmesi nedeniyle İran, artık herhangi bir yasal hak talebi yoluna gitmek için bir neden görmüyor. İran halihazırda S-300’lerin büyük bölümünü aldı, gerekli personel eğitimleri de gerçekleştiriliyor.”
Rusya ve İran, S-300 teslimatı için 2007'de anlaşmaya varmıştı. Ancak Rusya, BM'nin İran'a 2010'da getirdiği silah ambargosu nedeniyle teslimatı durdurmuştu. Bunun üzerine de İran 2011'de Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde Rusya'ya karşı dava açmış, açılan dava füze savunma sistemlerinin ilk partisinin teslim edilmesinden sonra geri çekilmişti.
‘ŞİKAYET EDECEK BİR ŞEY KALMADI’
Rusya-İran ilişkileri uzmanı, İranlı Ahmad Vakhshiteh de ülkesinin S-300 füze savunma sistemlerinin sevkiyatıyla ilgili bir şikâyetinin olmadığını, iki ülkenin ikili ilişkilerin önemini kavradığını belirtti.
Sputnik’e konuşan Vakhshiteh, “İran da Rusya da ikili ilişkilerin önemini anlıyor. Bir süre önce İran’ın S-300’lerin teslimatı konusunda şikâyetleri vardı, sözleşme yaptırımlar nedeniyle gerçekleştirilememişti. Ancak tüm bunlar geride kaldı, her şey düzeldi. Sistemlerin büyük kısmı teslim edildi ve geri kalanın da gönderilmesini bekliyoruz. İran’ın şu anda bir şey hakkında şikayette bulunması mantıksız ve yanlış olur” dedi.
İran’ın S-300’leri farklı amaçlarla kullanabileceğini belirten Vakhshiteh, “İran bu sistemleri ilk olarak askeri gücünü göstermek için kullanabilir. S-300’leri askeri geçit törenlerinde görmemiz son derece olası. Böylece İran düşmanlara karşı askeri gücünü göstermiş olur. S-300’ler ayrıca Moskova ve Tahran arasındaki ilişkilerin, askeri anlamdaki işbirliğinin sağlam bir sembolüne dönüştü” ifadelerini kullandı.
‘RUSYA-İRAN İLİŞKİLERİ GÜVENLİĞİN TEMİNATI’
Moskova ve Tahran’ın ilişkilerinin farklı bir seviyeye ulaştığını ifade eden İranlı uzman, şöyle devam etti:
“Sözgelimi Suriye’deki askeri işbirliği, sadece komşu ülkemizin terörizmden kurtulmasını sağlamayacak. Zira Suriye’nin güvenliği tüm Ortadoğu’da, hatta dünyada güvenliğin garantisi. İki ülke arasındaki yakın ilişkiler sadece Suriye, Irak, Ortadoğu değil, Orta Asya ülkelerinin dahi istikrar ve güvenliğinin teminatı.”