Avrupa ülkelerinin özel servisleri arasında çok yönlü işbirliği için INTCEN, Europol, Bern Kulübü Terörle Mücadele Grubu ve AB Antiterör-Koordinasyon gibi çeşitli resmi ve gayri resmi kurumların olduğunu hatırlatan Scalea, “Sorun şu ki, bazı ülkeler onları desteklemiyor. Özellikle de bilgi ve veri değişimi konusunda. Mevcut kurallar ise bu veri bankalarının terörle mücadele amacıyla kullanımını kısıtlıyor. Avrupalı solcular geçen yıllarda sığınmacıların özel hayat haklarını savunarak Avrupa’nın ortak veri tabanları olan SIS II ve EURODAC’ın kullanımını bloke etmişti. Sadece bazı gizli servislerin kısmen ve gayri sistematik erişimine izin var. Oysa bu verilerden sürekli yararlanma imkânı Avrupa ülkelerini yasadışı göçmen sızıntılarına karşı korurdu” dedi.
Bu nedenle İtalya’nın, ülkeye yasadışı yollarla giriş yapan sığınmacıların sadece üçte birine ilişkin bilgileri Eurodac’a verdiğini belirten Scalea, “Bu veri tabanlarına tam erişim, teröristlerin çok sayıdaki kontrol noktalarını teğet geçerek Suriye’den Batı Avrupa’ya sızıntısını önlerdi. Ayrıca sığınmacılara parmak izi zorunluluğunu getirecek kanuna ihtiyaç var” diye konuştu.
‘İTALYA GİRİŞ KAPISI HALİNE GELDİ’
Terörist ağların tüm Avrupa’yı sardığını kaydeden Scalea, “İtalya ise göçmen akımlar için giriş kapısı haline geldi. Bu durum onu özellikle komşu Kosova, Arnavutluk ve Bosna üzerinden gelen teröristler karşısında hassas duruma getirdi. Maalesef ülkenin adalet ve hukuk sistemi çoğu zaman çabalarımıza destek olmuyor ve terörle sanıklarının düzenli olarak serbest bırakılması güvenlik güçlerinin çabalarını etkisiz hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
“IŞİD, Suriye ve Irak’ta kendini devlet olarak konumlandırıyor, ancak bu bölge dışında organize suçun yararlandığı türden yapıları ve yöntemleri kullanıyor. Silah kaçakçılığı ve yasadışı göç akınına bağlılığı dikkate alındığında, IŞİD’in suç örgütleriyle yakın işbirliği içinde olduğu dikkat çekiyor. Örgüt sıkça doğrudan suç operasyonlarına katılıyor, örneğin finansman sağlamak için” dedi.
Örnek olarak, Avrupa’nın uyuşturucu terminaline dönüştürülen Kosova’da cihatçıların oynadığı rolün gösterilebileceğini ifade eden Scalea, “İtalya, dünyada benzeri olmayan mafyayla mücadele deneyimiyle, cihatçı suç örgütleriyle mücadelede Avrupalı gizli servislere paha biçilmez yardımda bulunabilir” yorumunda bulundu.