Rus bombardıman uçağı düşürüldükten sonra bölgenin iki önemli ülkesi arasındaki ilişkilerin büyük ölçüde değiştiğini ve gerilimin hat safhaya ulaştığını belirten Şükri, “Her iki ülke bu kriz yüzünden kayıplar yaşadı. Özellikle Türkiye’nin turizm sektörü, Antalya’daki tatil beldeleri, Rus turistler eksikliği yüzünden maddi kayıplara uğradı. Turist sayısının yüzde 98’i kaybedilmişti, 50’ye yakın otel sezonun ortasında kapandığını duyurmak zorunda kaldı” dedi.
“Olayın başında, yaşananı tüm ayrıntılarıyla araştırabilecek ve doğru değerlendirme yapabilecek bir özel çalışma grubu oluşturulsaydı tüm bu kayıplar önlenirdi” diyen İranlı uzman, “Bunun bir sonucu olarak, iki ülkenin polar konumu nedeniyle kriz 7 ay uzadı. Sonuçta iki ülke ilişkileri normalleştirme kararı aldı. Zira aslında bu iki ülke birbirine muhtaç. Rusya, Türkiye’nin enerji sektöründe önemli role sahip. Rusya, Türk endüstrisinin doğalgaz ihtiyacının yüzde 55’ini karşılıyor. Türk şirketleri, 1980’lerden bu yana aktif olarak Rusya’nın inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. Rusya’nın konut inşaatı sektörüne yatırımları 60 milyar doları geçmiş durumda. Üstelik Rusya, Türk tekstili ve petrokimya ürünleri için çok büyük bir pazar” diye ekledi.
‘İŞBİRLİĞİNİN HIZLA KURULMASINI BEKLEMEMEK GEREK’
İlişkiler normalleştikten sonra bu sürecin eski haline dönmesinin beklendiğini kaydeden Şükri, “Erdoğan’ın Putin’le yarın Saint Petersburg’da gerçekleştireceği görüşme de buna yardımcı olacak. Ama krizin 7 ay sürdüğü dikkate alınırsa işbirliğinin hızla kurulmasını beklememek gerek. Ancak bu süreci hızlandıracak başlıca dürtü, Suriye krizi gibi daha acil ve önemli sorunun çözümünde iki ülkenin işbirliğine olan ihtiyaçtır. Her iki ülke bu sorunun çözümünde önemli rol oynuyor” yorumunda bulundu.
‘ANA GÜNDEM SURİYE OLACAK’
Görüşmenin ana gündeminde Suriye’nin olabileceğini kaydeden Şükri, iki ülkenin geçmişte bu konuda sergiledikleri farklı yaklaşımlara rağmen iki lider arasında yapıcı diyalogun gerçekleşeceği yönünde olumlu değerlendirmede bulundu. Görüşmenin, bu yöndeki daha etkin işbirliğine ivme kazandıracağını dile getiren İranlı uzman, şöyle devam etti:
“Suriye krizi, tüm Ortadoğu bölgesini krize boğdu. Rusya, bu ülkenin ve halkının güvenliğini sağlamak için önemli adımlar attı. Rusya, Suriye’de kendi filosuna sahip. Üstelik unutulmamalı ki Rusya, uzunluğu ve genişliği yüzünden her zaman saldırı riskiyle karşı karşıya. Sanırım yarınki görüşmede iki lider bu fırsattan yararlanarak Suriye konusunu ayrıntılı şekilde ele alacak.
Krizin çözümü için üçlü işbirliğini de konuşacaklar. Yani, Ortadoğu’da önemli rol oynayan İran’ın rolüne de değinecekler. İran ve Rusya’nın Suriye konusunda ortak çıkarlara ve tutuma sahip olduğunu unutmamak gerek. Türkiye ise bugüne kadar tam karşı konuma sahipti, Suriye’de Esad’a karşı muhalefeti destekliyordu. İran ile Rusya ise aktif olarak Beşar Esad hükümetini destekliyor, tüm yönlerde Suriye halkına yardım ediyorlar, özellikle Rusya’nın, insani yardımdan savaş uçaklarının katılımıyla teröristlerle mücadele operasyonlarına kadar büyük yardımı söz konusu. Bu nedenle eğer Türkiye ve Rusya, Suriye konusunda ilk aşamada ortak bir konuma ulaşabilirse, ikinci aşamada da İran’la yakın işbirliği konusunda anlaşabilirse bu üç ülkenin ortak potansiyeli, Suriye krizinin belirlenmiş süre içinde hızlıca çözümü yönünde yükselecek.”
Yarınki görüşmede ayrıca Rus uçağın düşürülmesi sonucu hayatını kaybeden pilotun ailesine tazminat ödenmesi ve Türkiye’ye charter uçuşlarının yeniden başlatılması gibi konularında da gündeme geleceğini ifade eden Şükri, “Muhtemelen Türk Akımı da ele alınacak. Bu proje, planlandığı gibi, Türkiye’nin enerji sistemini doğrudan Rusya’nın büyük doğalgaz yataklarına bağlayacak ve Türkiye ile Güneydoğu Avrupa’ya güvenli sevkiyatı sağlayacak. Burada söz konusu olan iki ülkenin çıkarları. Türkiye’nin transit ülke olmaktan, Rusya’nın ise yakıt tedarikinden doğacak yarar ve faydaları söz konus” diye konuştu.