"Türkiye ile her türlü diyalog kanalını açık tutmalıyız" diyen Gabriel, Türkiye'nin AB'ye üyeliği için, "İnanıyorum ki, Türkiye'nin yakın bir gelecekte —10-20 yıldan bahsediyorum- AB'ye üye olma şansı bulunmuyor" diye konuştu. Türkiye'nin tüm koşulları yerine getirse de şu anda üye olamayacağını kaydeden Gabriel, bunun nedenini ‘şu anda AB'nin küçük bir ülkeyi dahi üye kabul edebilecek durumda olmaması’ olarak ifade etti.
‘İDAM CEZASI GERİ GELİRSE ÜYELİK MÜZAKERELERİ ANLAMSIZ HALE GELİR’
"Birisinin AB'ye hemen üye olabileceği hayali tamamen safsata, böyle bir şey olmayacaktır” diyen Gabriel, Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesi durumunda, AB'ye üyelik müzakerelerinin ayrı bir durum alacağını belirtti. İdamın kabulünün Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin ana unsuruna aykırı olacağının altını çizen Gabriel, "O zaman üyelik müzakerelerinin anlamı kalmaz" dedi.
JUNCKER: ÇOK SEVDİĞİMİZDEN DEĞİL İNSANİ ACIYI DİNDİRMEK İÇİN TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte basın özgürlüğü gibi temel hakların terörle mücadele yasalarına gönderme yaparak kolayca çökertilemeyeceğini vurguladı.
DW Türkçe Servisi’nin aktardığına göre, sığınmacı anlaşmasının devamını savunan Juncker, "AB Türkiye gibi zor komşularla da işbirliği yapmak zorunda. Onları ya da hükümetlerinin hepsini çok sevdiğimizden değil, insani acıyı dindirmek için" diye konuştu.
Öte yandan Almanya'da dün yayınlanan bir anket, Almanların çoğunluğunun hem Ankara ile Brüksel arasında imzalanan sığınmacı anlaşmasının hem de Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasını istediğini ortaya koydu.
Emnid tarafından Bild am Sonntag gazetesi için yapılan ankete göre Almanya'nın yüzde 52'sinin göçmen anlaşmasının iptalini, yüzde 35'inin ise devam etmesini istiyor. Almanya'da 4 Ağustos'ta görüşleri sorulan 502 kişinin üçte ikisinden fazlası Türkiye'ye yardım ödemelerinin acilen durdurulmasını desteklerken, yüzde 66'sı da AB üyelik görüşmelerinin sonlandırılmasını istedi.