Türkiye ile Batı ülkelerinin ilişkileri bir süredir gerilimli. ABD ile devam eden krizin yanı sıra AB ülkeleriyle ilişkilerde de kötü bir dönem yaşanıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, gerilim daha da artmış görünüyor.
Karşılıklı restleşmeler sürerken, Türkiye ile AB arasındaki krizin nedenlerini ve geleceğini Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya, Sputnik'e değerlendirdi. Kaya, Geri Kabul Anlaşması'yla başlamış gibi görünen ancak farklı nedenlere de bağlı ve daha derin bir kriz yaşandığını söyledi.
'EKSİK KRİTERLERE RAĞMEN VİZE SERBESTİSİ SAĞLANMALI'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklamanın AB tarafından şantaj olarak algılandığını belirten Ayhan Kaya, aday bir ülkenin tam üyeliğe geçiş sürecinde Geri Kabul Anlaşması’nı mutlaka uygulaması gerektiğini, vizesiz seyahat etme özgürlüğünün sağlanmasının da bu anlaşmanın harfiyen yerine getirilmesine bağlı olduğu kaydetti.
Türkiye'nin ise, darbe girişiminin ardından demokrasisine ilişkin şüphelerin arttığı dönemde ülkedeki olağanüstü hali değiştirmesi gerektiğine dikkat çeken Kaya, iç barışın sağlanması yönünde adımlar atılmasının önemli olduğunu ifade etti.
'ABD'YLE İLİŞKİLER DE İYİ DEĞİL'
AB-Türkiye arasındaki gerilimin geçmişinin, kamuoyuna yansıdığı tarihlerin daha öncesine dayandığını ve kopma noktasına geldiğini belirten Kaya, Almanya’nın Köln kentinde yapılan mitinge Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın videoyla bağlanmasına izin verilmemesinin de Türkiye ile Almanya ilişkilerinin daha da gerilmesine yol açtığını kaydetti ve ABD’yle ilişkilerin de iyi olmadığına dikkat çekti.
İLİŞKİLER NEDEN BOZULDU?
Türkiye-AB ilişkileri büyük ölçüde Suriyelilerin Türkiye’de tutulabilmesi için her iki taraf da ne elinden geliyorsa yapması varsayımı üzerine kurulmuştu. Dolayısıyla Türkiye’de özellikle temel özgürlükler, ifade özgürlüğü bağlamlarında yaşanan birtakım sıkıntıların AB tarafından pek de görülmediğini söylemek mümkün. Bu bağlamda da Türkiye’de özellikle kendilerini Batı’ya daha yakın gören kamuoyunun rahatsız olduğunu söyleyebiliriz. Bir taraftan Türkiye’de yaşanmakta olan temel özgürlüklere ilişkin sorunların giderilmesi konusunda AB’nin çok da ısrarcı olmadığını gördük ve darbe de zaten böylesine bir düşünsel, siyasal, toplumsal iklim üzerine geldi.”
'DIŞ POLİTİKADA KRİZ BAŞLIKLARI IŞİD VE MÜLTECİLER'