Bu konuda Avrupa Birliği hangi alternatif seçeneklere başvurabilir? Bu tür anlaşmalar mülteci hukukuna uygun mu? Suriye’de çatışmanın devam ettiği bir ortamda sığınmacı sorununun çözülmesi mümkün mü? Üç milyondan fazla mülteciyi barındıran Türkiye’siz bu sorun çözülebilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan şunları söyledi.
Bu konuda şunları hatırlatmak gerekiyor: Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan vize karşılığı geri kabul anlaşmasına yönelik ciddi itirazlarımız vardı. Bu, her şeyden önce mülteci hukukuna aykırı bir anlaşmaydı. Çünkü insanlar zorunluluktan kaynaklı olarak gitmek istedikleri ülkeye gidebilirler. Bunun pazarlılığı yapılmaması gerekir.
Tabi Türkiye’de yaşanan siyasal gelişmelerden sonra, Türkiye’deki bu 15 Temmuz tarihinde yaşanan darbe girişimi ciddi olarak Türkiye’yi sarsmış durumda. Ve şu anda Türkiye kendi içiyle meşgul olmak durumunda. Ve yine bundan kaynaklı ciddi çeşitli insan hakları sorunları ortaya çıktı ve bunlarla şu anda ilgileniyor.
Şimdi elbette ki AB’nin bir ‘B’ planını sunması Yunanistan açısından mantıklı görülebilir. Fakat özellikle Suriye söz konusu olduğunda ve Türkiye’deki 3 milyona yakın Suriyeli sığınmacı söz konusu olduğunda Türkiye’nin mutlaka bir yerinde olması gerekir, yani Türkiye’siz bu pek olanaklı gibi gözükmüyor. Ama zaten biz şunu söylüyoruz: bizce ‘A’ planına, ‘B’ planına, ‘C’ planına gerek yok. Böyle bir anlaşmaya gerek yok. Avrupa Birliği ülkeleri pekala kendilerine gelmek isteyen mültecilerle ilgili kapılarını açık tutmaları gerekir. Ama bundan bir an önce Suriye’de iç barışın sağlanması ve Suriye’deki başta Rojava’daki demokratik Suriye güçleri olmak üzere bütün Suriye halkının katılacağı ciddi bir barış konferansının yapılması ve Suriye’de iç savaşın sona erdirilmesi gerekiyor. Bence bu devletler mülteci anlaşmasıyla ilgili harcadıkları enerji kadar bir enerjiyi Suriye iç barışı için harcasalardı mülteci akını çoktan durdurulabilirdi.
Çünkü insanlar kendi ülkelerini terketmek istemezler. Suriye’de iç barış sağlanırsa pekala bu göç eden insanların çok büyük bir kısmı geri dönecektir, kendi ülkelerini yeniden inşa etmek isteyeceklerdir. Çünkü Suriye kendi doğal kaynakları olan bir ülkedir. Petrol ve gaz kaynakları vardır ve dolayısıyla bu doğal kaynakların satışından elde edilecek gelir Suriye halkına dağıtıldığında pekala Suriye yeniden inşa edilebilir. Bence biraz buraya yoğunlaşmak gerekiyor.
Aksi takdirde hangi plan yaparsanız yapın, mülteciler Avrupa’ya gitmek istiyorsa bir yolu bulup gidecekler. Bu Türkiye’nin üzerinden olmaz da başka şekilde olur. Akdeniz’den gidişi olur veya Türkiye’nin kuzeyinden Ukrayna’dan gidişler olabilir. Bence meseleye biraz böyle bakmak gerekiyor. Ve bu noktada da özellikle Suriye’deki IŞİD’le mücadele konusunda bütün ülkelerin demokratik Suriye güçlerini desteklemesi ve en azından Türkiye-Suriye sınırındaki cihatçı örgütlerin varlığına bir an önce son verilmesi gerekiyor.
Bu işlem gerçekleştiğinde göreceksiniz, birçok insan Suriye’ye geri dönecektir ve Avrupa kendi üzerindeki bu mülteci baskısından kurtulacaktır. Yani buradaki püf noktası budur. Öbür türlü hangi anlaşmayı yaparsanız yapın, hep siyasi sorunlar otaya çıkacaktır, hep pazarlıklar yapılacaktır. Oysa mülteciler de insandır. Onların da hakları vardır. Onların hakları üzerinden siyasi pazarlıklar yapılmamalıdır.