Sputnik'e konuşan Onulduran, "Fethullah Gülen'in bu işlerin arkasında olduğunu biz içimizde hissediyoruz. Bazı kanıtlar da görüyoruz. Ama mahkemede adam çıkar ‘bunların hepsi yakıştırmadır' derse ne olacak? Ne zaman ki bir bant kaydı çıkarılır veya kendisi tarafından yazılı bir emir ortaya çıkarılır, o zaman Amerikan mahkemesi bunu sağlam kanıt olarak değerlendirir. Ama onlar (Fethullah Gülen cemaati mensupları) karda yürüyüp izini belli etmeyen insanlar. Dolayısıyla bu tip kanıtların olmadığı bir yerde bir iadenin mümkün olacağını tahmin etmiyorum" dedi.
‘ABD, TÜRKİYE'NİN ‘KABARMIŞ OLAN AYRANINI' SAKİNLEŞTİRMEK İÇİN ÜST DÜZEYDE BİR ŞAHSİYET GÖNDERDİ'
Türk-Amerikan ilişkileri alanında çalışmaları bulunan Onulduran, Dunford'un ziyaretini değerlendirirken, "Öncelikle Türkiye'nin tabiri caizse ‘kabarmış olan ayranını' sakinleştirmek için çok üst düzeyde, Genelkurmay Başkanı düzeyinde bir şahsiyeti göndermiş olmaları iyi bir şey" dedi.
‘ABD'NİN DARBE GİRİŞİMİNİ DESTEKLEDİĞİNDEN EMİN DEĞİLİM'
Darbe girişiminin arkasında ABD'nin değilse bile ABD'nin istihbarat teşkilatı CIA içinde bir grubun olduğu yorumlarına da katılmayan Onulduran, "Velev ki CIA içinde veya Amerikan askeri istihbaratı içinde ayrı bir grup olsun, bu grup darbeyi desteklemekle ne kazanacak? Şu anda nesi yok ki onu elde edecek? Buna ben inanmıyorum, inanmam için bir sebep yok. Türk askeri şahsiyetleri, genelkurmay başkanından astsubayına kadar zaten Amerikan talimnameleriyle büyüyen, onlardan silah alan, onların manevralarına katılan bir ordu. Bunun bir kısmını halka karşı kışkırtmanın kendileri açısından bir getirisi yok" dedi.
ABD'nin darbe girişiminden haberdar olma ihtimalinin ise yüksek olduğunu vurgulayan Onulduran, "Buna inanırım, olabilir. Bizde bile bir istihbarat kargaşası oldu. Önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a suikast yapılacağı izlenimi doğmuş, güya onun için gecikmişler Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a haber vermekte. Fakat ABD'nin haberdar olduğuna şaşmam. ABD'nin Türkiye'deki havayı koklayıp bir şey öğrenmiş olmaları mümkündür. Ama teşvik edip bu işi başlatmış olmalarına ihtimal vermiyorum" dedi.
‘ABD'NİN DARBE GİRİŞİMİNDEN HABERDAR OLDUĞU ORTAYA ÇIKARSA İLİŞKİLER SARSILIR'
Onulduran, ABD'nin Türkiye'deki darbe girişiminden haberdar olduğunun ortaya çıkması durumunda ilişkilerin ciddi sarsıntıya uğrayacağına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Bu, şu aşamada bir varsayım. Eğer ABD'nin bundan haberdar olduğu ortaya çıkarsa o zaman Türk-Amerikan ilişkileri ciddi bir sarsıntıya uğrar, hiç şüphesiz. En azından bu iktidarla ABD arasında buz gibi bir hava eser. Ama şu anda orada değiliz. Şu anda nihayet çok üst düzey resmi ağızdan, Genelkurmay Başkanı'nın ağzından resmi olarak yapılan yalanlamaya inanmak durumundayız. Hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde beyanatta bulundu. Ama ileride ne çıkar, bilemiyoruz. Mesela hâlâ John F. Kennedy'yi kimi öldürdüğü büyük bir açıklıkla ortaya çıkmış değil. 50 sene öncesinden bahsediyoruz. O itibarla çok sıcak bir gelişmenin içindeyiz. Bugün yaptığımız değerlendirmelerin hata payı çok yüksek olur. Araya biraz zaman girerse o zaman arşivlerin, hatıratların yayınlanması vesilesiyle bu olay açıklık kazanır. Ama şu an elimizdeki verilerle içeride belli bir grubun kendi ideolojileri uğrunda çok talihsiz bir girişimde bulundukları ve bunda başarısız olduklarına inanmak durumundayız."
Türkiye, darbe girişimini Fethullah Gülen cemaatine mensup subayların gerçekleştirdiğini belirterek ABD yönetimine Pensilvanya'da yaşayan Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi çağrılarında bulunuyor. Son olarak Dunford'un ziyaretinde de Gülen'in iade edilmesi talebini gündeme geldiği, bunun üzerine Dunford'un, ABD'de hukuk sistemi içinde talepler ve kanıtlar dikkate alınarak değerlendirme yapılacağını söylediği, Dunford'un bu sözleri üzerine Genelkurmay Başkanı Akar'ın "Daha ne kanıtı, kanıt benim" diyerek karşılık verdiği basına yansıdı.
'AKAR'IN İFADESİ İADE İÇİN YETERLİ OLMAZ'
Genelkurmay Başkanı Akar'ın darbe girişimiyle ilgili tanık olarak verdiği ifadesinde darbe girişiminde bulunan subaylardan Hakan Evrim'in "Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile görüştürürüz" dediği ortaya çıkmıştı.
Akar'ın bu ifadesinin de Gülen'in iadesi için yeterli olmayacağını kaydeden Onulduran, "Dedim, dedi' şeklinde kanıt olmaz. Bizim Genelkurmay Başkanı telefonu eline alıp ‘Hocaefendi ne yapıyorsun, nelere teşebbüs ediyorsun?' demiş mi, hayır. Bir şiddetin varlığı muhakkak, ölümlerin varlığı muhakkak. Adamın boynuna kemer geçirmişler, başına tabanca dayamışlar, bunlar da doğru. Ama bunlar içeride olmuş olaylar, bunların Fethullah Gülen'e yapıştırılması zor, onu söylemek istiyorum" diye konuştu.