Çolak, ifadesinde, 15 Temmuz gecesi bazı duyumlar üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı bilgi vermek amacıyla telefonla aradığında Genelkurmay Başkanı Emir Subayı Piyade Yarbay Levent Türkkan'ın kendisine çok rahat bir ses tonuyla "Komutanım Genelkurmay Başkanımız sizi ve özellikle Kurmay Başkanımız İhsan Uyar'ı karargaha bekliyor" dediğini söyledi.
Çolak, "Harp Okulu nizamiyesi bekleme yerinde Genelkurmay'ın güney nizamiyesinde problem olabileceği düşüncesiyle Genelkurmay kışlasının diğer nizamiyelerinden giriş yapılabileceği ve bu konuda koordine edilebileceği hususunda koruma müdürüm Piyade Binbaşı Burak Akın'a emir verdim. Dönerek Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'nın giriş kapısından Genelkurmay'a giriş yaptım" diye konuştu.
'KOMUTANIM SÜRATLE İÇERİ GİRİN'
Genelkurmay Başkanlığına giriş yaptıktan sonra ilerlerken içeride tam teçhizatlı özel kuvvet personeli görünümlü askerlerin bulunduğunu, bunun kışlanın korunmasına yönelik bir tatbikat olabileceğini değerlendirdiğini ifade eden Çolak, şöyle konuştu:
'ÜZERİMİZE SİLAH DAYADILAR'
Çolak, "Üzerimize silah dayadılar. Bağırarak, 'Hareket etmeyin, emniyetiniz için yapıyoruz' dediler. Genelde bu tür ibareleri özel kuvvetler kullandığı için bu kişilerin özel kuvvetler olduğunu tahmin ettik. Aynı anda yukarıda bir şey olduğunu gören, hisseden Koruma Müdürüm Piyade Binbaşı Burak Akın koşarak olaya müdahale etmek istedi" dedi.
'BAŞIMIZ KAPALI, ELLERİMİZ VE AYAKLARIMIZ KELEPÇELİ HALDEYDİ'
Koruma astsubayı Piyade Başçavuş Bülent Aydın'ın olaya müdahale ederken şehit edildiğini öğrendiğini belirten Orgeneral Çolak, şoförü sivil memur Başaran Karabıçak'ın da elleri arkasından kelepçelenerek derdest edilip kışla içerisinde bir yere götürülerek ertesi güne kadar tutulduğunu anlattı.
Sık sık ağız ve burunlarını elleriyle bastırarak, iletişim kurmalarının engellendiğini, saat 22.30 civarında "gidiyoruz" diye ikaz edilerek dışarı çıkarıldıklarını belirten Çolak, daha sonra bir helikopterle Akıncı Üssü'ne götürüldüklerini anlattı.