Sputnik'e konuşan Külünk, "Rusya'da nasıl Rusya'nın kendi iç dengelerinde ansızın gelişmeler olabiliyorsa dünyadaki bütün ülkeler kendi içlerinde kimi zaman kontrol edilemeyen bu tip büyük yanlışlarla da karşılaşabiliyor. Türkiye de böyle bir şeyle karşılaştı ve 15 Temmuz ortaya çıktı. Uçağın düşürülmesiyle 15 Temmuz aynı sürecin parçasıdır" dedi.
Darbe girişiminin Türkiye-Rusya yakınlaşmasıyla ilgisi olduğu yorumlarını değerlendiren Külünk, "Fotoğrafın bütününün içerisinde Türkiye-Rusya ilişkileri darbe girişiminin hedeflerinden biri midir, evet; ancak fotoğrafın bütünü değildir" dedi.
‘BU KALKIŞMAYA SADECE TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ ÜZERİNDEN BAKMAK EKSİK OLUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, darbe girişimine uzun süre hazırlanıldığının görüldüğünü belirterek "Şayet iğrenç emellerine ulaşabilseler kim, nerede, ne yapacak sorularının cevabının verildiği bir kalkışma için sadece Türkiye-Rusya ilişkileri üzerinden bakmak eksik olur. Ancak bütününde de devleti tamamen teslim alma hedefi var. Yani kalkışmanın hedeflerine baktığımızda; Meclis'e saldırılması, halka bomba atılması, Cumhurbaşkanlığı makamının bombalanması, yani sembol yerlere, MİT'e saldırılması gibi tüm sembol değerlere baktığımızda bu kalkışmanın Türk devletini teslim almak istediğini görüyoruz" diye konuştu.
‘BİRİLERİ ISRARLA RUSYA'YI TÜRKİYE'DEN KOPARMAK İSTEDİ'
Her iki tarafın arzu etmemesine karşın uçak kriziyle bozulan Türkiye-Rusya ilişkilerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘sağduyulu ve stratejik' kararıyla yeniden istikrarlı hale gelmesinin küresel sisteme ciddi etkileri olduğunu dile getiren Külünk, şöyle konuştu:
‘BU KALKIŞMAYA YÖNELENLERİN HEDEFİNDE RUSYA VE PUTİN DE VAR'
Türkiye'deki darbe girişimine yönelenlerin hedefinde Rusya'nın da bulunduğunu söyleyen Külünk, "Bu darbe kalkışmasına yönelenlerin hedefinde Rusya da var, Putin de var. Rusya'yı da teslim almak, Rus devlet geleneğini çökertmek, 1989'daki Glasnost'tan sonra Rusya'yı da tekrar kristalleştirmek istiyorlar. O zaman ortak bir tehditle karşı karşıya bu coğrafyada her iki ülke de. Ben bu merkezde bakıyorum. Ama çok şükür başarıya ulaşamadılar, halk duruma el koydu, asıl müdahaleyi halk yaptı. Teröristlerin eline geçmiş tankları teröristlerden aldı askerimize teslim etti. Ve halk Türkiye'de süreci normalleştirdi" dedi.
Külünk, darbe girişiminin arkasında ‘dünya sisteminin güç merkezi' olduğunu ifade ederken "ABD, dünya sisteminin amiral gemisi ama daha öte bir akıl var. Zenciler üzerinden ABD'yi de tehdit eden, polislerin zencileri öldürmesinin ardından zencilerin hareketliliğiyle Beyaz Saray'ı da tehdit eden, tüm dünyayı tehdit eden, fiziki dünya sisteminin ötesinde elle tutulur gibi olmayan bir kurgu var. Dolayısıyla Putin'i tehdit eden akılla Sayın Erdoğan'ı tehdit eden akıl, Obama'yı tehdit eden aynı merkez. Kim bunlar? Bunlar, dünya sisteminin fiziki olmayan güç merkezinin bulunduğu adrestir" dedi.
‘RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ BİR TUZAKTI’
24 Kasım 2015'te Suriye sınırında Rus uçağını düşüren Türk F16'ları kullanan pilotların da darbe girişiminde yer aldığı ve tutuklanan subaylar arasında bulunduğu haberleri basına yansıdı. Bunun üzerine Rus uçağından atlayan pilotu öldürdüğü iddia edilen Alparslan Çelik hakkındaki soruşturmayı yürüten savcının soruşturmayı genişleterek Rus uçağını, Türkiye'yi zor duruma sokmak için Gülen Cemaati'ne bağlı askerlerin düşürdüğü iddiaları üzerine soruşturmayı genişlettiği de ifade ediliyor.
Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili "Bu bir tuzaktı. Bu darbe girişiminin ön hazırlıklarıydı" diyen Külünk, "Rus uçağının düşürülmesine Türkiye'nin kontrolünde olmayan faktörler mi sebep oldu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Rusya'da nasıl Rusya'nın kendi iç dengelerinde ansızın gelişmeler olabiliyorsa dünyadaki bütün ülkeler kendi içlerinde kimi zaman kontrol edilemeyen bu tip büyük yanlışlarla da karşılaşabiliyor. Türkiye de böyle bir şeyle karşılaştı ve 15 Temmuz ortaya çıktı. Uçağın düşürülmesiyle 15 Temmuz aynı sürecin parçasıdır."