Eski AK Parti Çankırı Milletvekil İdris Şahin, dış politikada atılan adımları ve Başbakan Yıldırım’ın sözlerini RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında yorumladı.
Şahin, "Son 10-15 yıldır bölgede gerek Irak, gerek Suriye konusunda dünyanın bütün devletlerinin hesaplarının olduğunu gördük. Irak’ta ABD ve İngiltere nasıl etkin rol almışsa, Libya’daki gelişmelerde sonra Rusya kendini oyunun dışında buldu ve Suriye’de aktif rol aldı. BM’nin baş daimi üyesi olan Rusya, Libya siyasetinde çırak çıkartılmıştı. Ama şimdi Suriye’de belirleyİci. O yüzden Başbakan’ın söylediklerine bu çerçeveden bakmak lazım" diye konuştu.
'ESAD'LA MASAYA OTURMAK GEÇMİŞİN İNKARIDIR'
Şahin, "AK Parti Hükümeti her zaman Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu ifade etti. Ancak bu meseleler sadece Türkiye’nin isteğiyle şekillenemez. Rusya ile yapılan anlaşmayla birlikte Türkiye sanki Esad’lı bir Suriye ile masaya oturacakmış gibi konuşuluyor. Ancak Sayın Başbakan net bir açıklama yaptı: 'Esad’ın olduğu ortamda uzlaşma tarafı olmayacak' dedi. Esad bile olsa Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak saikiyle hareket edilmesi noktasında görüşler de var. Fakat bu şu ana ana kadar yapılanların inkarı olur. Bir uzlaşı ortaya konulacaksa Türkiye’nin Esad’lı bir yönetimle masaya oturması hata olur." dedi.
'TEK KİŞİYE YÜKLENMEK HAKSIZLIK'
Bu noktada bir kişiye yüklenilmesinin haksızlık olacağını söyleyen Şahin, "Biri dış politika ileri sürüyorsa, bunun dayanaklarını ortaya koyuyorsa bunun devlet politikası olması gerekir. Hükumetler gelir geçer, ancak dış politikadaki esaslar ve bakış açısı asla değişmemeli. Mısır ve Suriye konusunda toplumda yapılan siyasetin yanlış olduğu fikri hakimse elbetteki bir yanlışlık vardır. Bu yanlışlığı yapan da elbetteki yürütme organı ve devletin kurumlarını temsil eden bireylerdir. Bir karar alıyorsanız; devletin bütün kurumlarıyla görüşürsünüz ama son kararı siyasi olarak devletin erki verir" ifadelerini kullandı.
'DIŞ POLİTİKADA İRADE KOYAN HERKES SONUÇTAN SORUMLUDUR'
"Suriye siyasetinde yola çıktığımız arkadaşları bizler seçtik. Bizi yarı yolda bırakan o arkadaşları seçerken irade koyan herkesin bu noktaya gelinmesinde kusuru vardır. Bu kusuru gidermek de yine bu ekibe düşmekte. Suriye siyasetinde kendisine seküler Kürtleri yani PYD’yi dost bilen ABD ve onunla birlikte hareket eden müttefiklere karşı Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti’nin daha akılcı bir siyaset sergilemesi gerektiğini düşünüyorum."