AK Parti Ekonomik İşleri Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Türk-Rus ilişkilerindeki normalleşmenin hızla gelişeceğini düşündüğünü belirterek, "Ben gelecekten ümitliyim. Rus-Türk ilişkilerinin daha da iyi zemine oturacağından eminim" dedi.
Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mektubu ile başlayan normalleşme sürecini Sputnik'e değerlendirdi.
'7 AY ÖNCE ÇOK ÜZÜCÜ BİR HADİSE YAŞADIK'
AK Parti'nin işadamı kökenli isimlerinden olan aynı zamanda Rusya ile de iş bağlantıları bulunan Şahin, Rus savaş uçağının düşürülmesini 'çok üzücü bir hadise' olarak nitelendirdi.
Türkiye ile Rusya'nın gerilimli bir 7 aylık zaman dilimi yaşadığını kaydeden Şahin, "Komşu ülkelerin aslında bu tür şeyler müsamaha göstererek birbirlerine tolerans tanımaları gerekir. Bizim defalarca ikazımıza rağmen hem Dışişleri Bakanlığı hem Genelkurmay'ın Rus savaş uçağının bizim sınırlarımızı ihlali konusunda uyarmalarına rağmen bu üzücü hadise nihayetinde yaşandı" dedi.
'İLİŞKİLERİN NORMALE DÖNECEK OLMASI SEVİNÇ YARATTI'
İki ülke arasında gerginlikle birlikte ekonomik olarak bir kopuş başladığını belirten Şahin, bunun özellikle de iki ülke arasındaki ihracatta yaşandığını belirtti.
Şahin, uçak krizinden sonra Rusya'da işadamları ve Türk ürünlerine gösterilen zorluklar ve iki ülke liderinin beyanatlarıyla ilişkilerin gerilimli noktaya sıçradığını anlattı.
Türkiye ve Rusya'nın hem Asya'da hem Avrupa'da toprakları olan nadir, ülkelerden biri olduğunu kaydeden Şahin, "Aslında seçkin iki ülke. Sayın Cumhurbaşkanımızın mektubu ile ilişkilerin yeniden normale dönecek olması hakikaten hem ekonomik olarak hem siyasal olarak hem de politik bir sevinç ortamı yaratmıştır" dedi.
'TURİZM SEKTÖRÜ AÇISINDAN DA BİR HEYECAN OLUŞTU'
‘ÜLKELERİN EBEDİ DÜŞMANLARI VE DOSTLARI OLMAZ'
"Biz bu konuda iki ülkenin sürekli olarak birbirlerine menfaatleri noktasında dayanışma içerisinde olmasını arzu ederiz. Ülkelerin ebedi düşmanları da, ebedi dostları da olmaz. Devletlerin ebedi menfaatleri vardır. Menfaatler doğrultusunda zamanın gereklerine uygun olarak stratejik hamleleri yapmanız gerekir ki. Şu anda içinde bulunduğumuz özellikle 65. Hükümetin kurulmasından sonra, hükümetimizin dış politikada bir paradigma değişikliğiyle kazan kazan formülüyle, ülkeler arasındaki ilişkilerde bozuklukları gidererek bunları dostluğa ve daha ileriye götürme konusundaki anlayışın bir tezahürüdür aslında."
‘BİZ KOMŞULARIMIZI DOST OLARAK GÖRÜYORUZ'
Binali Yıldırım başbakan olduktan sonra dış politikada stratejini 'düşmanları azaltma dostları çoğaltma' şeklinde açıklamıştı.
Şahin, Yıldırım'ın bu açıklaması hatırlatıldığında, "Doğudur. Aslında ben düşmanlık tabirini, rekabetin daha üst seviyelere çıktığı nokta olarak anlıyorum. Ülkeler arasında savaş tezahür etmediği müddetçe düşmanlık olmaz. Biz sürekli sınır komşularımızı dost olarak görüyoruz. Başbakanımız da aslında bunu beyan etmiştir. Biz dostluklarımızı pekiştirmek, daha ileriye götürmek, bunu kültürel, siyasal, ekonomik, her alanda pekiştirmek anlamında beyan etmişlerdir" diye konuştu.
‘İKİ ÜLKENİN DE BİRBİRİNDE CİDDİ YATIRIMLARI VAR'
Rusya ile uzun süredir yaşanan vize serbestisinin Türk işadamlarının Rusya'da, Rus işadamlarının da Türkiye'de yatırım yapmasına imkan tanıdığını anlatan Şahin, iki ülkenin birbirlerinde çok ciddi yatırımları olduğunu söyledi.
Aile olarak kendilerinin de Rusya'da yatırımları olduğunu kaydeden AK Partili Hüseyin Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 7 aydır bundan olumsuz etkilendik ama bu süreçte biz de kendi ticaretimizin normale döneceği beklentisi içindeyiz. Tabi bizim şahsi olarak kaygımız yok. Biz olaya devlet, ülke olarak global bakıyoruz. Bakınız Rusya'ya en büyük müteahhitlik hizmetlerini verenler, özel sektörde en büyük yatırımlarını yapanlar Türk işadamları ve müteahhitler… Dolayısıyla oradaki bu kapının kapanıyor olması bizim iç piyasada da bir daralmaya gitmemize vesile oluyor. İnşallah bu ilişkilerin normalleşmesini ben bu 7 aylık süreçte gelinen noktadan çok daha hızlı gelişeceğine inanıyorum. AB'de yaşanan son hadiseler, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı, Rusya'nın ABD ve Almanya ile ilişkileri, bu ülkelerin Türkiye ile ilişkileri, iki ülkenin birbirlerine yakınlaşmasına zemin hazırladı."
‘İSTANBUL'DAKİ SALDIRI TÜRKİYE'NİN İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMESİNE TEPKİ'
Bu hadiseler yaşanırken İstanbul Atatürk Havalimanı'nda terör saldırısı gerçekleştiğini vurgulayan Şahin, "Bütün olumlu bileşkelerin, dış politikada paradigma değişikliğine giden Türkiye'nin, sadece Rusya değil İsrail'le, Mısır'la, Kuzey Afrika ülkeleriyle, İngiltere ile AB ile ilişkilerini yeniden kazan kazan formülüyle geliştiriyor olmasına, Rus turistlerin Türkiye'ye gelecek olmasının alt yapısının hazırlanmasına bir tepki olarak da görebiliriz bu saldırı hadisesini" dedi.
‘İŞ DÜNYASI İLE İLİŞKİLER HIZLANDI BİLE'
Şahin, Türkiye'nin turizm için yeni tesislere, mükemmel plajlara, denize, iklim şartlarına sahip olduğunu belirterek, bunların Kuzey ülkeleri ve Rus turistlerin Türkiye'yi tercih etmesine neden olduğunu söyledi.
Şahin, "Ben gelecekten ümitliyim. Rus-Türk ilişkilerinin daha da iyi zemine oturacağından eminim. Ben şöyle söyleyebilirim, iş dünyasındaki tezahürü hemen olumlu yansıyor. Çünkü ilişkilerin telefon, mail trafiğinin dünden bugüne hızlandığını da bir işadamı olarak müşahede ediyoruz. Bu süreç iki ülke liderinin bir araya gelmesinden önce pozitif etki edecektir" diye konuşu.
‘ENERJİDE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ'
Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani yaptığı ithalatın bedelini en düzenli ödeyen ülkelerden biriyiz ve Rusya'da da kendi ihracatları açısından ilk beşin içerisindeyiz. Yurtta enerji dahil birçok noktada sıkıntı yaşanacağına dair endişe doğmuştu. Fakat Enerji Bakanımız sayın Berat Albayrak'ın özellikle bakanlığın bürokrasisini, diplomasisini çok iyi çalıştırarak Türkiye'yi bu konuda sıkıntıya sokmaktan kurtardığını hep beraber gördük. Tabi aslında enerji kaynakları konusunda Türk Akım'ı veya TANAP gibi bir çok proje var. Biz bir enerji koridoru içerisinde yaşıyoruz. Rusya bir yeraltı zenginlikleri ülkesi, aynı zamanda yer üstü zenginlikleri ülkesi… Türkiye de Avrupa'ya, Afrika'ya, Ortadoğu'ya geçişte bir köprü. Bu köprüyü herkes en iyi şekilde kullanmak istiyor. Biz de bu köprünün üstünde yaşayan olarak bundan istifade etmek istiyoruz. Maalesef yeraltı rezervleri konusunda bizim biraz kıt kaynaklarımız var. Komşularımızın kaynaklarından istifade ederken de hem nakil konusunda hem ihtiyaçları giderme konusunda bu münasebetlerin iyiye doğru gidiyor olması bizim Avrupa'ya, biliyorsunuz bizim üzerimizden Balkanlar'a, Balkanlar'dan Avrupa'ya, Adriyatik kıyılarına kadar enerji nakil istasyonları, hatları var, biz de bu konuda Rusya'nın bizim üzerimizden geçen gaz akımının akamete uğramaması noktasında özen gösterdik. Dolayısıyla bu gelişmeler iki ülke açısından pozitif bir ivme kazanacaktır."
'TÜRK AKIMI PROJESİNİN CANLANMASINI ARZU EDERİM'
"Ben canlanmasını temenni eder, arzu ederim. Çünkü ne kadar uluslararası proje yaparsak, ne kadar uluslararası proje geliştirirsek bizim için de ikinci ülkeler için de üçüncü ülkeler için de, ülkeler arasındaki ekonomi tabanlı geçmişe dayanan o kültürel ve tarihi birliktelik daha da zenginleşecektir diye düşünüyorum ben. Bugün bakıyoruz AB'de 40 bin 50 bin doların üzerinde milli gelir seviyesine sahip ülkeler var ve aralarında hiçbir husumet veya münakaşa yaşanmıyor. Hatta vizesiz, sınırsız, hudutsuz iletişimi sağlıyorlar birbiri arasında. Ama bunun temelini ekonomi oluşturuyor yani ekonomik zenginlik bu faydayı bütün insanla uyguluyor. Rusya'nın 140 milyonun üzerinde, Türkiye'nin 80 milyona yaklaşan nüfusu var. Aslında çok çalışkan iki ülke insanı var. Yani Rus insanı da Türk insanı da çok çalışkan. Bunu hem Kafkaslar'a hem Balkanlar'a hem Baltık ülkelerine hem de Ortadoğu'ya ve Kuzey Afrika'ya enerji veya diğer ürünlerin ihracı veya yatırımları veya jeopolitik olarak burada oluşturulan barış havzasını dünyaya transfer edebiliriz. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in göstermiş olduğu anlayış ve bu anlayışın tezahürü ben olumlu olacak, olumlu yansıyacak diye düşünüyorum. Çünkü bu iki ülke arasındaki ilişkiyi, bakınız Çin de takip ediyor Avrupa Birliği de takip ediyor Amerika da takip ediyor. Dolayısıyla iki ülke arasındaki münasebetler bizim ve diğer üçüncü ülkelerin münasebetlerine de olumlu yansıyacaktır."
